o harfi ile başlayan meyve ve sebze

OHarfi Başlayan Yağlar - O Harfi ile Bitkisel Yağlar, Bitkisel Yağ Çeşitleri uygun fiyat indirim ve fırsat seçenekleriyle, kaliteli marka ve en ucuz Bitkisel Yağların online satışını incele, Peşin Fiyatına Kredi Kartlı ya da Kapıda Teslimatta Ödeme satın al. Baş harfi O ve Ö ile başlayan bitki, sebze ve meyvelerin listesini aşağıda detaylı şekilde bulabilirsiniz. O ve Ö ile Bitki, Sebze ve Meyve İsimleri Okaliptus Meyvesi: Çoğumuz bazen adını duymuş olsak da eminim daha görmemişizdir veya görsek seçemeyiz. Fen bilgisi dersi için verilen ödev sorularında biri şu şekilde: I, İ harfi ile başlayan Meyve Sebze adları nelerdir? Ispanak Ihlamur Isırgan Otu Ispıt Işkın Itır Ilama meyvesi Indian Almond meyvesi Indian Jujube meyvesi İğde İncir İğnelik otu O harfi ile başlayan birçok değişik bitki ve çiçek ile beraber meyve isimleri bulunur. Aslına bakılırsa bunları ortak şekilde bitki demek de mümkün. Çünkü genel anlamda her biri oharfi ile başlayan bitkilerin isimleri nelerdir. Bilimin şu ana kadar saptadığı bitki türü sayısının ise 390 bin 900′ü aştığı tahmin ediliyor. İnsanların solunum için ihtiyaçları olan oksijenin yanında besin olarak da bitkilerin sağlamış oldukları birçok fayda bulunmaktadır. Bu nedenle sizler için ağaçlar, meyveler, çiçekler, bitki çeşitleri listesini baş Site De Rencontres Gratuit Pour Les Femmes. Farklı bölgelerde yetişen ve değişik lezzetler ile görsele sahip birçok bitki, meyve ve çiçek bulunmaktadır. Bu kaynaklar için Türkiye'deki alfabe içerisinde yer alan her harf ile başlayan seçenekler öne çıkıyor. Aynı zamanda I harfi ile başlayan birçok değişik kaynak da yer alıyor. Bu doğrultuda genel kültür amaçlı ya da farklı sebeplerden dolayı I harfi ile başlayan meyve ve bitki ile çiçekleri bu yazı üzerinden Harfi ile Başlayan BitkilerI harfi ile başlayan pek çok farklı bitki bulunmaktadır. Bu bitkilerin bir kısmı Türkiye'de yetişirken diğerleri farklı ülkelerde ve dünyanın değişik bölgelerinde yetişebilmektedir. Ayrıca doğal olarak evde veya birçok değişik yerde de bu olanak elde Isırgan, - Isırgan kökü, - Ihlamur çiçeği, - Ispanak, - Işkın,Bu şekilde ı harfi ile başlayan farklı bitkileri genel kültür amaçlı öğrenebilir ya da faydalarından yararlanmak için değerlendirebilirsiniz. I Harfi ile Başlayan ÇiçeklerDeğişik renkleri ve hoş kokuları üzerinden I harfi ile başlayan çiçekleri öğrenebilirsiniz. Doğal alanlarda yer alırken birçok farklı yerde yetiştirme imkanı da veren bu çiçekler, genel kültür açısından da internet üzerinden çok sık Ihlamur çiçeği, - Itırşahi çiçeği,Genel olarak bu iki çiçek I harfi ile başlayan seçenekler arasında yer alıyor. Hem Türkiye'nin farklı bölgelerinde hem de dünyanın değişik yerlerinde doğal olarak yetişme özelliğine sahip hoş renkleri üzerinden çiçekçi Harfi ile Başlayan MeyvelerBitki ve çiçekleri ile beraber I harfi üzerinden başlayan farklı meyveler bulunmaktadır. Değişik damak tatları sunan ve farklı yerlerde yetişme özelliğine sahip bu meyveler, aynı zamanda I harfi üzerinden genel kültür olarak değerlendirilebilir. Ancak çok fazla bulunmadığını dile getirmek Işkın ışgın, - Ispıt,Genel olarak meyve açısından ele alındığı zaman I harfi ile başlayan bu kaynakları değerlendirebilirsiniz. Her ne kadar yabancı kaynaklarda I harfi üzerinden başlamış olan meyveler bulunsa dahi, Türkçeye çevrildiği zaman bu kaynaklar öne çıkıyor. Her ne kadar tam olarak meyve şeklinde geçmese dahi, bu konuda yukarıdaki iki kaynağı ele alabilir ve değerlendirebilirsiniz. Sebzeler ve meyveler insanın besin kaynakları arasında önemli bir yere sahiptirler. Peki M harfiyle başlayan sebze ve meyveler hangileridir? M harfiyle başlayan sebze ve meyve isimleri bu sayfada derledik. İşte M harfiyle başlayan meyve sebze isimleri ile o meyve sebze hakkında harfi M olan sebze ve meyveler şunlardır; - Marul- Muz- Mandalina- Mango- Maydanoz- Mantar- Mısır- Muşmula- Misket Limon- MercimekBaş harfi M olan sebze ve meyveler hakkında bilgi Marul, papatyagiller ailesinden geniş yeşil yapraklı, yıllık veya altı aylık bir ılıman iklim sebzesidir. Genelde yaprakları salata olarak çiğ tüketildiği gibi Çin gibi bazı ülkelerde kökü ve yaprakları pişirilerek de bir su içermesi nedeniyle Latince'deki ismi lactis süt kökünden türetilmiştir. Pek çok çeşidi vardır. Marulda, A ve C vitaminleri bulunur. Muz, Güneydoğu Asya'nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen bir ağaçsı bitkiye ve bu bitkinin yeşil kabuklu bazı türlerinde kırmızı veya pembe kabuklu uzun meyvelerine denir. Türkiye'de daha çok bozyazı ile Alanya arasında üzerinde meyvesi belki de en fazla tüketilen bitkilerden biridir. Muzun bu kadar aranmasının sebebi sadece kolay erişilebilen ve kolay tüketilebilen bir bitki olması değildir. Bu tüketimin ardında muzun çok besleyici bir besin kaynağı olması, birçok vitamin, protein, mineral ve aminoasiti içeriyor olması yatmaktadır. Batı Avrupa ülkelerinde sadece tadı ve kokusu için aranan bir meyve konumunda ise de üçüncü dünya ülkelerinde çok önemli bir besin maddesidir. Az gelişmiş ülkelerde çocuklar ihtiyaçları olan proteini muz yiyerek almaktadırlar. Faydaları şunlardır Muz kemik gelişimini sağlar, sinir zafiyeti ve yorgunluğu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabında, bağırsak hastalıklarında faydalıdır. Müzmin kabızlık çekenler fazla yememelidir. B1, B2, C, A ve E vitaminlerini içeren muz, potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum ve iyot açısından da çok zengindir. Muzun kalori düzeyi çok yüksek olmasına karşılık hiç kolesterol içermemektedir. Kalp kaslarını geliştiren sodyum ve potasyum maddeleri terleme sebebiyle kapasitesini yitirmeye başlayan kasları canlandırır ve daha kolay hareket etmelerini sağlar. B1 vitamini sayesinde sinir dokularının normal çalışmasına da etki eder. İçerdiği iyot sayesinde de tiroid bezinin dengeli çalışmasına yardım bitkisi en büyük çiçekli otsul bitkidir. Bitkileri sıkça ağaçlarla karıştırılır ve metreye kadar çıkabilirler. Yaprakları sarmal bir biçimde yer alır ve metre uzunluğa, 60 cm genişliğe kadar büyüyebilir. Mandalina, ılıman iklimde yetişmekte olan turunçgiller Rutaceae familyasına ait bir meyve türü. Turuncu, sarı renklerde olan mandalina, etli ve sulu bir yapıya sahiptir. Mandalina, portakala nazaran daha yumuşak olan kabuğu soyulduktan sonra yenebildiği gibi suyu sıkılarak da nova, kinnow, fremond, klausellina, robinson, okitsu, satsuma, ankor, klemantin, fortune, yerli, lee, fairchild marisol, minneola, ortanik, kara, ovari gibi çeşitleri en çok Akdeniz'de, Ege bölgesinin kıyı kesimlerinde ve kısmen Karadeniz Bölgesinde tüm turunçgiller gibi, sıcağı sever. Ama soğuğa karşı dayanımı portakal, limon gibi turunçgillerden daha yüksektir, özellikle Satsuma Rize Mandalinası gibi ağacın yetiştiriciliğinin yapıldığı yerde sıcaklıklar -3, -4 derecenin altına düşmemelidir. -9, -10 derecenin altına düşen sıcaklıklarda mandalina ağaçları donup ölebilir. Dayanamayacağı en yüksek sıcaklıklar ise, 45 derece ve üzeridir. Mango, kapalı tohumlulardan Anacardiaceae familyasının Mangifera cinsine ait tropik, astropik ağaçlarının verdiği etli meyveye denir. Mango anavatanı olan Hindistan'dan dünya'ya mangosu Horse mango olarak adlandırılan M. foetida türü gibi yerel bazda yetiştirilen türlerin yanında; Mangifera indica – bilinen mango ya da Hint mangosu olarak adlandırılan tür dünyada pek çok tropik, subtropik bölgelerde yaygın olarak yetiştirilip dünyaya dağıtılan tek türdür. Bir kısım kültürlerde mangifera meyveleri düğünlerde dekorasyonda, halk kutlamaları ve dinsel ayinlerde ağacı 35-40 metre yüksekliğe ulaşan 10 metreye kadar taçlanabilen uzun ömürlü bir ağaçtır. Öyle ki 300 yıldır meyve verebilir türlerine de rastlanmaktadır. Derin toprakta kazık kökleri 6 metre derinliğe ulaşıp ayrıca yana belli bir alana doğru yayılan yan kökleri bulunmaktadır. Yaprakları her daim yeşil basit 15–35 cm uzunluğunda ve 6–16 cm genişliğindedir. Genç yapraklar portakal-pembemsi bir renkte iken giderek koyularak kırmızı sonrasında yaşlandıkça koyu yeşil bir hal alırlar. Çiçekleri 10–40 cm uzunluğunda bileşik salkımlı uçlardadır. Salkımlardaki her bir çiçek küçük 5–10 mm uzunluğunda beyaz 5 taç yapraklıdır. Çiçekler zambaklara benzer keskin bir koku yayarlar. Meyvelerinin olgunlaşması 3 ila 6 ayı bulabilir. Meyveleri genelde türlerine göre değişiklik alınmış türler sarı,portakal,kırmızı ya da yeşil dikdörtgen çukurlu tüylü tekli yüzeye sahiptir ve yüzeyi meyve etinden kolay ayrılmaz. Olgunlaşmış meyvelerde kabuğu soyulmuş meyve eti reçineli tatlı bir koku verir. Her meyvenin iç kısmında 1-2mm çapında tohumu koruyan bir kabuk ve bu kabuğun altında bitkinin embriyosunu taşıyan bir tohum bulunur. Maydanoz, yeşil renkli, damarlı bir bitki türüdür. Yaprakları baharat olarak ayları arasında, beyaz renkli çiçekler açan, kazık köklü, 30-100 cm boylarında, iki yıllık otsu bir bitki. İlk yil bir yaprak rozeti, ikinci yıl ise bir gövde meydana getirir. Rutubetli ve sulak toprakları sever. Gövdeleri dik, tüysüz, köseli, içi bos ve çok dallı, yapraklari saplı, parçalı ve koyu yeşil renklidir. Çiçekler şemsiye şeklinde toplanmıştır. Yapraklari tüysüz, yeşilimsi, esmer renkli, armut seklinde ve özel familyasından; tohumları ufak ve esmerdir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu bir yağ ile apiin adlı bir glikozit vardır. Kökünde, biraz uçucu yağ, müsilaj ve apiin vardır. Yaprakları, kökü ve meyvesi maydanoz suyunun ödemleri atmada çok etkili olduğu bilinmektedir. Mantarlar, çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar âlemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel arasında kav mantarı, küf mantarı, maya mantarı, mildiyö mantarı, pas mantarı, puf mantarı, rastık mantarı, şapkalı mantar gibi çeşitli isimlerle anılan bütün mantarlar, mantarlar âlemi içerisinde her yerinde bulunurlar. Fazla nemli yerlerde daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece kadar türü tanımlanmıştır. Çoğu insan, mantarların bitki olduğunu düşünmektedir, ancak mantarlar bitki değildir. Çünkü, mantarlar kendi besinlerini üretemezler. Bu yüzden mantarlar üretici değil, Amerika, Çin ve Japonya'da gıda olarak mantar yetiştirme bir endüstri halini almıştır. Çin'de mantar yetiştiriliciği 600 yıl öncesine kadar dayanır. Avrupa'da ise1650'li yıllarda Fransa'da kültür mantarı yetiştiriciliği başlamıştır. Şili gibi bazı Güney Amerika ülkelerinde Aztekler zamanından beri bilinen mısır rastığı Ustilago maydis, bazı mısır tarlaları özellikle bu mantar ile enfekte edilerek üretimi yapılmakta ve yenilmektedir. Mantarlar gelişmek için; nem, sıcaklık, 4-7 arası pH, oksijen, az miktarda ışığa ihtiyaç duyarlar. Mısır, genellikle çok nemli iklim bölgelerinde yetiştirilebilen, tek yıllık özellikle yağı doymamış yağ grubunda olan bir tarım lisin ve triptofan proteinin biyolojik değeri de aminoasitlerin limite edici etkisi altındadır. Tanesindeki ham yağ yulaftan sonra en yüksek değer veren besin maddesidir. Meksika ve Orta Amerika kökenlidir. Sınıflandırma koçan sekli, tane şekli iriliği, sıralar arası açıklık koçan ucundaki boşluk somak rengine bakılarak yapılır. Muşmula ya da döngel, beşbıyık, ezgil, gülgillerin bir altfamilyası olan Maloideae'dan bir ağaç ve bu ağacın tablasıyla sarılmış etli meyveleri, eriksi yapıdadır. Yabani olanları daha küçük olur. İçinde sertleşmiş tohumları bulunur. Olgunlaştığında koyu kahverengiye dönen meyve kabuğu ve koyu kahve meyve eti vardır. İlk koparıldığında buruk bir tadı vardır. Bir süre beklenildiğinde yumuşar ve lezzetlenir. Karadeniz ve Marmara bölgelerinde yayılış olgunlaşmadan yenmesi mümkün olmayan bu meyvenin olgunluk aşamasından sonra suda bekletilerek uzun süre dayanıklı kalması ve ballanarak yenmesi mümkündür. Misket limonu diğer adıyla Lim, veya küçük limon, Arapçadan ليمون laymūn ve Farsçadan ليمو límu koyu yeşil bir renge sahip, citrus ailesinden gelen bir turunçgil olup limondan fark edilir oranda küçüktür. Bergamota benzer. Ağacı; limon ağacına benzer ve aynı aileden gelir. Mercimek, baklagiller familyasında yer alan Lens cinsine dahil dört türden biridir. Aslında Lens cinsi içinde bulunan tüm türlerin az çok mercek şekilli ve yenilebilir tohumları topluca "mercimekler" olarak anılsa da Lens culinaris, "mercimek" denildiğinde en çok akla gelen ve en sık tipleriKahverengi mercimekÇok küçük taneleri olan bu kahverengi mercimeğin tatlımsı bir aroması vardır. Pişerken çok fazla yumuşamaz ve aromaları içine çekme özelliğine sahiptir. Salatalar için 35 dakika, çorbalar için ise 50 dakika pişirmek mercimekKabuksuz olan bu mercimeğin, nişasta oranı fazladır. Natural tada sahip olan kırmızı mercimeği salatalar için 8 dakika, püreler ve çorbalar için 10 dakika mercimekKabuksuz olan bu mercimeğin nişastalı, hafif fındığımsı bir tadı vardır. 8 dakikadan fazla pişirildiğinde dağılır. Püre yapmak için çok mercimekÇok pişirilse bile formu bozulmaz. Yoğun fındığımsı tadı vardır ve aromaları çok iyi emer. Salatalar için 30 dakika, yemekler için 40 dakika pişirilir. Pişirirken kabukları çabuk patlar. Yemek ve püre yapmak için uygundur. Sebzeler ve meyveler insanın besin kaynakları arasında önemli bir yere sahiptirler. Peki D harfiyle başlayan sebze ve meyveler hangileridir? D harfiyle başlayan sebze ve meyve isimleri bu sayfada derledik. İşte D harfiyle başlayan meyve sebze isimleri ile o meyve sebze hakkında harfi D olan sebze ve meyveler şunlardır; - Dağ muşmulası- Dağ Çileği- Demirhindi- Deniz Börülcesi- Dere otu Dereotu- Dolmalık Biber- Domates- Döngel Meyvesi- Dragon Meyvesi- Durian Meyvesi- DutBaş harfi D olan sebze ve meyveler hakkında bilgi Dağ muşmulası, gülgiller familyasından Cotoneaster cinsini oluşturan bitkilerin ortak kışın yaprağını döken, bazıları herdem yeşil ender olarak ta ağaççık halini alan bitkilerdir. Çiçeklerin çoğu bir arada veya teker teker bulunur. Renkleri beyaz ve pembemsidir. Olgun meyveler parlak kırmızı, portakal rengi veya yarıkürenin ılıman kuşağında çok sayıda türü vardır. Bütün kış süresince üzerinde kalan kırmızı meyveleri ve çiçeklerinden dolayı park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Dağ Çileği; Fragaria vesca, yabani çilek ya da dağ çileği, ormanlık veya çalılık alanlarda yetişen meyve. Reçel ve şurubu yapılabildiği gibi, taze toplanıp Karadeniz Bölgesi'nde çaylık ve fındıklıklarda da görülür. Demirhindi Hint hurması», baklagiller familyasından Afrika kökenli olmakla birlikte öteden beri bütün tropikal ülkelerde, özellikle de Hindistan ve Mısır'da yetiştirilen ağaç 20-25 m boyunda büyük bir ağaçtır. Çiçekleri, dalların ucunda sarı ya da kırmızımsı salkımlar halinde bulunur. Yaprakları yem olarak kullanıldığı gibi kaynatılarak içilen suyu solucan düşürücü olarak da kullanılır. Meyveleri yenebilir ve iç yumuşatıcıdır; ayrıca reçel ve içit yapımında da ağacının olgunlaşmış meyveleri baharat olarak kullanılır. Tadı ekşi olan bu baharat çok besleyicidir. Birçok yemeğe, salatalara, çorbalara, turşulara katılır. Üzerine toz şeker serpiştirilerek çiğ olarak da tüketilebilir. Ayrıca içki üretiminde, reçel ve şerbet yapımında da meyvesinin müshil ve iç yumuşatıcı bir etkisi vardır. Tahriş edici olmadığından tehlikesizce ve kolaylıkla kullanılabilir. 20 - 60 gramı müshil etkisi gösterir. Çoğu zaman macun halinde alınır ve demirhindi macunu yapmak için 3 gr papatya tozu, 30 g sinameki, 50 g demirhindi yeterince şeker şurubuyla Asya ve Latin Amerika mutfaklarında yemeklere verdiği ekşi tadı ve koyu rengi ile yer almaktadır. Deniz börülcesi, ıspanakgiller familyasından bir bitki türü. Bu isim altında birbirine çok benzer ve zor ayırt edilir alt türler börülcesi, deniz kıyısına yakın yerlerde yetişen bir bitkidir. Türkiye'de en çok Gökova'da yetişir, Tuz Gölü ve çevresi, Aksaray, Ereğli, Burdur ile Tarsus kıyılarında da kıyılarında suyun gel-git yaptığı yerlerde sular çekildikten sonra yetişen bu bitki, tuzlu, ekşi ama lezzetlidir. Daha çok ilkbaharda tüketilir; çünkü sonbahara doğru deniz tuzunu iyice içine çeker. Haşlanarak salatası yapılır. İyotlu topraklarda yetiştiğinden iyot eksikliğine bağlı guatr hastalığına iyi gelir. İdrar artırıcı ve kuvvet vericidir. Çiğ tüketildiğinde mutlaka sirke kullanmak gerekir. Sarımsak, limon ve zeytinyağı karıştırılarak yapılan sos ile de börülcesi yenebilir bir bitkidir. Taze veya haşlanmış olarak yenilir. Sirkeyle tatlandırılıp tek başına veya salata içinde de hazırlanabilir. Mayıstan itibaren toplanır, başakları deniz suyunda hem de tuzlu topraklarda yaşayabildiğinden deniz suyunda bulunan pek çok minerali içinde biriktirir. Bu yüzden sodyum, potasyum, magnezyum, iyot, kükürt, kalsiyum, fosfor, demir, çinko, manganez ve bakır börülcesinde bulunan bu mineraller eskiden onun sabun ve cam yapımında kullanılmasının nedenidir. Yakılmasından elde edilen küllerde bulunan sodyum karbonat camın ergime sıcaklığını düşürmeye yarar. Sodyum karbonatın ısıtılmasıyla elde edilen sodyum hidroksit sabunu yapımında kullanılır. Dere otu, maydanozgiller familyasından anavatanı Asya olan tek yıllık bir bitki türüdür. Anavatanı Avrupa'nın güneyi ve Asya'nın batısıdır. Türkiye'de de yabani olarak bulunduğu gibi, kültür bitkisi olarak bahçelerde de iğ şeklinde ve beyazımsıdır. 120 cm'ye kadar yükselebilen sap, yuvarlak beyaz ve yeşil uzunlamasına çizgilidir. Esas yapraklar genellikle 3-4 parçalıdır. Alt yapraklar saplı, üst yapraklar sapsızdır. Yaprak kısmı beyaz kenarlı, kısa ve ucunda iki kulakçık oluşturur. Kültürü yapılan dereotunun çiçek salkımı oldukça büyüktür. Ortalama çapı 20 cm'dir. Görünüşü her yana dağılmış ışınımsıdır. Çiçekler küçük hermafrodittir. Çanak yapraklar dumura uğramıştır. Taç yapraklar kirli sarı yumurta şeklinden dar veya geniş eliptik şekle kadar değişir. Üst taraftan hafif basık, 3–5 mm uzunlukta, 1,5-3,5 mm genişlikte sarı kahverenginden kırmızı kahverengine kadar farklılık gösterir. Kenarları geniş ince düz ve sarımsı kanatla çevrilmiştir. Ticarette genellikle meyveler ayrılmış olarak bulunurlar. Ayrılmış olan meye sırt taraftan kuvvetlice basıktır. Beş esas damardan üçü sırt tarafındadır. Meyve büyüklükleri çok değişiktir. Küçük formlarda uzunluk 2,90-3,28 mm, genişlik 1,68-1,96 mm; büyük formlarda ise uzunluk 3,64-4,08 mm, genişlik 2,52-2,56 mm otu bitkisinin yapraklarının ya da tohumlarının kurutulmasıyla baharatı elde edilir. Genellikle balık ve deniz ürünlerinden yapılan yemeklerde kullanılır. Ayrıca zeytinyağlı yemeklere de hoş bir tat ve koku biber ya da dolmalık biber, Capsicum annuum var. annuum varyetesinden dolma yapılan biber çeşitlerine verilen ad. Türkiye'de bol yetişen, aynı adla anılıp tazeyken yeşil ve çoğu zaman acı meyveleri olan bitki türlerindendir. Domates Solanum lycopersicum, patlıcangiller Solanaceae ailesinden, anavatanı Güney ve Orta Amerika olan, meyvesi yenebilen otsu bitki veya 15 cm boya sahip olan domates bitkisinin hafif odunsu bir gövdesi vardır. 10–25 cm uzunluğunda olan yapraklarının üzerinde 5-9 yaprakçık bulunur. Yaprakları tüylüdür. 1–2 cm uzunluğunda ve genellikle sarı olan domates çiçekleri bir sap üzerinde 3-12 adettir. Genellikle kırmızı, yenilebilen meyvesi yabani bitkilerde 1–2 cm çapında iken, kültür bitkilerinde daha büyüktür. Çoğu vitamin bu meyvede bulunur ve kanseri önleyici yapısı vardır. Bu vitamin ve önleyici mineraller domatesin kabuğunda 1893 yılında mahkeme sebzelerle birlikte saklanıp yenildiğinden onu sebze diye sınıflandırmıştır fakat gerçekte meyvedir. Domatesin ilginç bir tarihi vardır. Bolivya ve Peru'da yabani sarı renkli bir domates türü bulunmuş ve sonra Meksika'da yetiştirilip, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfinden sonra Avrupa'ya gemilerle gönderilmiştir. İtalyanlar sarı renginden ötürü onu altın elma olarak adlandırdı, ama çok geçmeden kırmızı türleri ortaya çıktı. Domates ABD'de ilk defa Thomas Jefferson tarafından yetiştirildi. Ama pek çok insan zehirli olduğuna inanarak yemeyi reddetti, ta ki 1900'e kadar. Uzun zaman önce, pek çok Avrupalı için aşk elmasıydı, çünkü insanları romantik yaptığına inanılıyordu. Domates adı İspanyolca tomateden, gelmektedir, bu isim de Nahuatl dilinde tomatotldan alınmıştır. Muşmula ya da döngel, beşbıyık, ezgil Mespilus germanica, gülgillerin bir altfamilyası olan Maloideae'dan bir ağaç ve bu ağacın tablasıyla sarılmış etli meyveleri, eriksi yapıdadır. Yabani olanları daha küçük olur. İçinde sertleşmiş tohumları bulunur. Olgunlaştığında koyu kahverengiye dönen meyve kabuğu ve koyu kahve meyve eti vardır. İlk koparıldığında buruk bir tadı vardır. Bir süre beklenildiğinde yumuşar ve lezzetlenir. Karadeniz ve Marmara bölgelerinde yayılış olgunlaşmadan yenmesi mümkün olmayan bu meyvenin olgunluk aşamasından sonra suda bekletilerek uzun süre dayanıklı kalması ve ballanarak yenmesi mümkündür. Dragon Meyvesi, İngilizcede ejder meyvesi dragon fruit olarak da adlandırılır. Pitaya olarak bilinir. Pitaya, bilimsel anlamda Hylocereus cinsi çeşitli kaktüs türlerinin tatlı pitaya olarak adlandırılan meyvesidir. En önemlisi ve yaygın olanı da Hylocereus cinsinden olanlardır. Ancak bu cinsin yanında dünyada çeşitli halklarca Stenocereus ekşi pitaya cinsinden kaktüs türlerinin meyvesi de bu adla bilinmekte ve çeşitli ülkelerde bu türün meyveleride kültür olarak bir kısım bilim insanları Hylocereus cinsinin bağımsız bir cins olarak değil,Stenocereus ailesi içerisinde göstermektedir. Buna ilaveten Perulularca Cereeae cinsi nadir bulunan Peru elma kaktüsü Cereus repandus, da pitaya adıyla tanınmaktadır. Durian; Bitki bilimde Durio zibethinus olarak adlandırılan durian ağacı, Güneydoğu Asya; Malezya, Tayland ve Vietnam kökenli. 40 metreyi aşan boyuyla çok uzun bir ağaç olan durian, ormanda yetişiyor. 5 - 10 yaşları arasına meyve vermeye başlıyor. Kabuğuyla birlikte her bir meyvesi, 2 – 3 kg, bazen de 3 kg'ın üstünde. Bu meyveye, pek çok kişi "durian" diyor; ama farklı adlarla da anılıyor; örneğin Endonezya'da "duren", Tayland'da da "thurian". Ancak farklı adlarla anılsa da , kültüre alındığı ülkelerde "meyvelerin kralı" olarak niteleniyor. Dis görünüsü ve asiribunaltici kokusuyla gerçekten de alışılmamış bir meyve. Duriana, "cennet - cehennem" de deniyor. Cehennem denmesinin nedeni, dikenlerle dolu kabuğunun pis kokması. Uzakdoğu'da, örneğin Endonezya'da bu meyvenin otellere sokulması yasak. Elinizde veya cantanizda durian varken Singapur'da, otobüse ya da metroya binemiyorsunuz. Ama Singapur'da, ülkenin sembolü sayılan opera binası durianın biçiminde yapılmış. Ona böyle önem verilmesinin nedeni, durianın "cennet" kısmıyla ilgili olsa gerek. Çünkü o dikenli kabuğu sıyırıp açtığınızda ortaya çıkan meyve, bazı insanlara göre olağanüstü lezzetli. Kabuğun ardında mayhoş bir tatla içinde 6 bölmeli, sulu, etli bir yapı var. Bu etli kısım, yeşil, gri - sarı, krem - sarı renklerde olabiliyor. Bölmelerin içindeyse, kahverengi - sarı 6 tohum saklı. Bu tohumlar yenildiğinde, soluk alıp verme güçlüğüne neden çok yağlı bir meyve. Taylandlılar, bu meyvenin özellikle alkollü içeceklerle tüketildiğinde çok kilo aldırdığını söylüyorlar. Besin içeriğine baktığımızda da, 100 gr durianın 153 kalori enerji verdiğini tek parça ya da açılıp bölmeleri ayrılmış halde satışa sunuluyor. Çiğ olarak tüketilecekse, soğutulduktan sonra yenmesi öneriliyor. Şimdilerde, dondurmaya lezzet vermek için de kullanılıyor. Sumatra'nın bir kenti olan Palembang'da, durian'ın etli kısmı, topraktan yapılmış kaplarda mayalanıp tüketiliyor. Durianın, konservesi de yapılıyor. Bu meyvenin farklı kullanım alanları da var. Örneğin kabuk kısmı, ipeğin beyazlatılmasında kullanılıyor. Dut, dutgiller familyasından Morus cinsini oluşturan ağaç türlerine verilen Çin'dir. 15 m'ye kadar boylanır. Gövde silindirik, dik ve kalın; kabuk çatlaklı ve gri-kahve renklidir. Yaprakları saplı, iki sıra üzerine dizilmiş, tabanı yuvarlak veya kalp şeklinde, üst yüzü koyu, alt yüzü ise daha açık yeşil renklidir. Kenarları dişlidir. Çiçekler, bir evcikli olup yaprakların koltuğunda ve saplı durumlar halinde ağacının yaprağı ipek böceğinin çok sevdiği yiyeceklerdendir. E harfi ile başlayan bitkilerin birçoğunu günümüzde sıklıkla tüketmekteyiz. Besin türlerinden ve çiçek türlerinden olan ve E harfi ile başlayan sebzeler doğaya ve canlılara birbirinden farklı pek çok yararı da Harfi İle Başlayan SebzelerE harfi ile başlayan sebzelere bakıldığında bazıları bilinen ve sürekli tüketilen bitkiler olurken bazılarının ismi hiç duyulmamış olabilir. Sizlere E harfi ile başlayan sebzeleri açıklamaları ile Enginar Yaprağı Enginar yaprağı papatyagiller familyasından olan bir bitki türüdür. Güney Avrupa ve Akdeniz ana vatanıdır. Ülkemizde de doğal olarak yetişen bir bitkidir. Çoğunlukla Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesinde yetişmektedir. Sapsız ve yaprakları uzun olan otsu bir Ekinezya Papatyagiller familyasından olan ekinezyanın ana vatanı Amerika'dır. Ülkemizde de bazı bölgelerde bulunmaktadır. İnsanlar tarafından kirpi otu, erguvani kirpi başı ve somson kökü olarak da Eğir Kökü Yılanyastığıgiller familyasındandır. Çok yıllık otsu bir bitki olan eğir kökü derelerde ve durgun suların yataklarında yetişmektedir. Kuzey Amerika ve Hindistan ana Ebegümeci Yaklaşık 1500 türü bulunur. Kutuplar dışında dünyanın her yerinde bulunabilir. Bataklık, rutubetli ve dere kenarlarında yetişir. Çok yıllık otsu bir Harfi İle Başlayan Çiçekler1 Erika Özellikle parklar için uygun bir bitkidir. Genellikle her yerde yetişebilir. Anavatanı Avrupa, Alpler ve Balkanlardır. Ülkemizde yabani olarak da Ezan Çiçeği Genellikle güneş battıktan sonra muhteşem bir gösteri sunar. Ezan okunduğu zaman ise çiçeklerini açar. Çiçeklerin ömrü genelde bir gündür. Bir gün geçtikten sonra çiçekleri kapanır ve bir daha açmaz. Bol tomurcuk veren bir Harfi İle Başlayan Meyveler1 Erik Çok yaygın görülen bir meyvedir. Birçok türü vardır. Rengi sarı mor veya kırmızı olabilir. En çok bilinen çeşitleri can, bardak, üryani, türbe ve mürdüm erikleridir. Yabani olan çakal eriğidir. Ağacı dikenli olup çok ekşi bir tadı Elma Yuvarlak bir meyvedir. Parlak renkli ve sert kabukludur. Birçok renkte ve kokuda çeşitleri bulunur. Kırmızı ve yeşil elmalar en bilinenidir. Elma ağaçlarının boyutları orta boydur. Ilık ve nemli bölgede ve yaylalarda yetişmektedir. e harfi ile başlayan bitkilerE harfi ile başlayan bitkiler listesini oluşturmamızda ki amaç hem bitkiler hakkında genel kültür olacak bilgiler vermek hem de isim şehir oyununda size yardım etmek. İtiraf edin sizde bu oyunda rakiplerinizi elemek için internet yardımı alanlardan bir tanesisiniz. Yoksa burada olmazdınız öyle değil mi? Merak etmeyin diğer oyunculara bundan kesinlikle bahsetmeyeceğiz. Hemen e harfi ile bitki bulun ve tablonuza kültür bilgisi açısından gelen ziyaretçilerimiz için de oldukça renkli bir içerik oluşturmaya çalıştık. Bitkilerin yanlarına kısa kısa bilgiler vererek eğlenceli bir şekilde bilgi ufkunuzu harfi ile bitki, E harfi ile sebze, E harfi ile meyve isimleri;Baş harfi E ile başlayan bitki, sebze ve meyvelerin listesini aşağıda detaylı şekilde ile Bitki, Sebze ve Meyve İsimleriEBEGÜMECİ Çok güzel bir isme sahip olduğunu söylememe gerek yok her halde. Ebegümeci tarla kenarlarında bile kendiliğinden olabilen ilginç ve eşsiz bir bitkidir. Yıllık bitkiler içerisinde olması ile birlikte kendi adından gelen ebegümecigiller ailesinin bir üyesidir. Bu anlamda kurucu üyesi de diyebiliriz. Yemek ve salata içerisinde kullanılır. Türki mutfağına ait birçok yemek ve salata çeşidinde de görebilir. Aynı zamanda bir C vitamini MEYVESİ D ile başlayan bitkiler listesinde de verdiğimiz dragon meyvesi ile aynıdır. Sadece Türkçe karşılığı diyebiliriz bunun AĞAC MEYVESİ Bu meyve türü bulunduğu bölgelerin temel gıda türü olduğu gibi çok farklı alanlarda da kullanıma uygundur. Mesela iç kabuğun lifleri sayesinde kumaş üretilebilmektedir. Ağacının odunsu bir yapıda olması sayesinde de ev malzemeleri ve ahşap ihtiyacı Eski Türkçe’de aldı alma olan elma adını da renginden almaktadır. Amasya elması ülkemizde en meşhur elma türlerindendir. Gündelik hayatta ülkemizde en çok tüketilen meyvelerden de bir Güney Avrupa ve Akdeniz bölgelerinde daha kolay ve kaliteli yetişen bir bitki olan enginar papatyagiller familyasına İsminin söylenmesi ile bile ağzımızın sulanmasına sebep olan erik gülgiller familyasını bir ferdidir. Ülkemizde geniş bir alanda gözlemlenmesine karşın yaylalar gibi serin yerlerde daha çok karşımıza çıkmaktadır. Kendisini ise olmadığı zamanlarda tanesinin 100 TL’ye çıkması ile biliriz. Gerçekten altından daha değerli olduğu zamanları da harfi ile başlayan bitkiler listesi yaptık ve hepsi hakkında kısa kısa bilgiler verdik. Umarım işinize yarayacak şeyler öğrenebilmişsinizdir.

o harfi ile başlayan meyve ve sebze