nur suresi 39 ayet tefsiri
39. Kâfirlerin amellerinin (durumu), düz bir arazideki seraba benzer. Susuz kişi onu su zanneder. Sonunda oraya varınca hiçbir şey bulamaz. Orada Allah’ı bulur. Allah, yaptıklarının karşılığını eksiksiz verir. Allah, hesabı çabuk görendir. (24/Nûr, 39) 38. Ayet 40.
KuranTefsiri; Namaz Zamanı Mü'minun Suresi; 24 - Nur Suresi; 25 - Furkan Suresi; 26 - Şuara Suresi 39 - Zumer Suresi; 40 - Mümin Suresi; 41 - Fussilet
1 Gittiği yolun bir serap gibi gerçek dışı olduğunu anlar ve gerçekle baş başa kalır. Allah\ın vahyinin gerçek olduğunu görür. Hasan Basri Çantay Meali. O kâfirler (e gelince:) Onların amelleri (etrafında dağlar ve tepeler görünmeyen) dümdüz ve engin çöllerdeki bir serab gibidir ki susayan onun bir su olduğunu sanır.
23Mü'minun Sures. 24.Nur Suresi. 25.Furkan Suresi
Nursuresi 39. ayet - Açık Kuran. Erhan Aktaş - Kerim Kur'an. Gerçeği yalanlayan nankörlerin yaptıkları, çöldeki serap gibidir. Susayan onu su zanneder. Ancak yanına vardığında hiçbir şey bulamaz. Orada Allah'ı bulur ve O da yaptıklarının hesabını eksiksiz görür. Allah hesabı çabuk görendir.
Site De Rencontres Gratuit Pour Les Femmes. Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Mealiİnkar edenlerin amelleri, engin çöllerdeki serap gibidir. Susayan kimse onu su sanır; fakat oraya geldiğinde hiçbir şey bulamaz. Orada Allah'ın kudretini bulur ve O da hesabını görür. Allah, hesabı çabuk Okuyan Kur’an Meal-TefsirKâfir olanlara gelince, onların işleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki susayan onu su sanır. Sonunda ona su sandığı yere vardığında herhangi bir şey bulamamış,* yanıbaşında Allah'ı bulmuş olacaktır ki O da onun hesabını tastamam görmüş olacaktır. Allah hesabı hızlı Yüksel Mesaj Kuran Çevirisiİnkarcılara gelince, işleri, çöldeki bir serap gibidir. Susayan onu su sanır. Yanına varınca onu bulamaz, ancak orada ALLAH'ı bulur; O da onun hesabını tam görür. Kuşkusuz ALLAH hesabı çabuk yalanlayan nankörlerin yaptıkları, çöldeki serap gibidir. Susayan onu su zanneder. Ancak yanına vardığında hiçbir şey bulamaz. Orada Allah'ı bulur* ve O da yaptıklarının hesabını eksiksiz görür. Allah hesabı çabuk Vakfı Süleymaniye Vakfı MealiAllah'ı görmezlikten gelenlerin işleri, düz çöldeki serap gibidir. Susayan onu su sanır. Yanına varınca onun bir şey olmadığını görür ve Allah'ı yanında bulur. O da onun hesabını görür. Allah hesabı çabuk Rıza Safa Kur'an-ı Kerim GerçekOysa nankörlük edenlerin yaptıkları, çöldeki yanılsama gibidir. Susayan, onu su sanır; ama yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. Zaten karşısında Allah'ı bulur. Sonra, onun hesabını eksiksiz olarak verir. Çünkü Allah, hesabı çok hızlı İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’anVe inkarda ısrar edenlere gelince... Onların yapıp ettikleri çölde görülen serap gibidir susuzluktan yanmış olan onu su sanır, fakat ona yaklaştığında orada sudan hiçbir iz bulamaz; fakat Allah'ı kendi vicdanında bulur ve bilir ki, O hesabı tastamam görür zira Allah çok seri hesap Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim MealiKüfre sapanlara gelince, onların amelleri çöldeki serap gibidir ki, susuzluktan bunalan onu su sanır. Ama ona yaklaşınca hiçbir şey bulamaz; yanında Allah'ı bulur; O da onun hesabını eksiksiz bir biçimde görür. Allah, hesabı çok çabuk Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamıİnkar edenler ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında Allah'ı bulur. Allah da Onun hesabını tam olarak verir. Allah, hesabı çok seri sadeleştirilmiş Küfredenlerin yaptıkları ise, engin bir çöldeki serap gibidir. Susayan onu bir su sanır. Nihayet yanına vardığı zaman onu birşey bulmaz da yanında vicdanı Allah'ı bulur ve O da onun hesabını tamamıyla görür. Allah, hesabı çok süratli Esed Kur'an MesajıFakat hakkı inkara şartlanmış olanlara gelince, onların yapıp ettikleri çölde görülen serap gibidir; susayan kişi suyu gördüğünü sanır; ama gördüğü şeye yaklaşınca orada hiçbir şey bulamaz; bunun yerine, yanında her zaman Allah'ın hazır ve nazır olduğunu ve sonunda hesabını eksiksiz göreceğini fark eder; çünkü Allah hesapta çok dakik ve hızlıdır!Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Mealiİnkar edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. Tıpkı bunun gibi kafir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz. Ancak Allah'ı yanında bulur da Allah onun hesabını tastamam görür. Allah, hesabı çabuk Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiKüfredenlerin ise amelleri bir engin çölde serab gibidir, susayan onu bir su zanneder, nihayet ona vardığı vakıt onu bir şey bulmaz da yanında vicdanı Allahı bulur, o da ona tamamile hisabını görüverir ve Allah seri' hisablıdırSüleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Mealiİnkar edenlere gelince Onların işleri, düz arazideki serap gibidir. Susayan onu su sanır, fakat yanına gelince hiçbir şey olmadığını anlar ve yanında Allah'ı bulur; Allah onun hesabını tam görür, O, hesabı çabuk ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında Tanrı'yı bulur. Tanrı da Onun hesabını tam olarak verir. Tanrı, hesabı çok seri Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i KerimO kafirler e gelince Onların amelleri etrafında dağlar ve tepeler görünmeyen dümdüz ve engin çöllerdeki bir serab gibidir ki susayan onun bir su olduğunu sanır. Nihayet o, buna vardığı zaman onu bir şey olarak bulamamışdır. Kendi ameli yanında yalınız Allahı bulmuşdur. O da onun hesabını tastamam vermişdir. Allah, hesabı çok sür'atli gelince; onların amelleri, engin çöllerde serap gibidir. Susayan kimse onu, su sanır. Fakat yanına vardığı zaman hiç bir şey bulamaz. Kendi yanında Allah'ı bulur ve O da hesabını tastamam görür. Allah hesabı çabucak Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe AnlamıKüfredenlere gelince, onların çalışmaları engin çöllerdeki serap gibidir. Susayan kimse onu su sanır. Fakat yanına vardığı zaman hiç bir şey bulamaz. Orada Allah'ı bulur, O da onun hesabını görür. Allah, hesabı çabuk Yıldırım Kuran-ı Kerim ve MealiDini inkar edenlere gelinceOnların işleri düz, ıssız bir çöldeki serap gibidir ki susayan onu su zanneder. Nihayet onun yanına varınca su namına hiçbir şey bulamaz… Fakat Allah'ı bulur. O da onun hesabını tam tamına görür. Zira Allah hesabı pek çabuk Hulusi Türkçe Kur'an ÇözümüHakikat bilgisini inkar edenlere gelince, onların çalışmaları da, çöllerdeki susayanın su sandığı serap gibidir! Nihayet ona seraba, amellerine, ölümü tadarak ulaştığında, bir şey bulmaz! Allah'ı kendi indinde bulmuştur Esma'sıyla hakikatinde olduğunu fark etmiştir ama ne yazık ki bunu değerlendirmekte geri dönüşü olmayan noktadadır! Allah da ona geçmiş yaşantısının sonuçlarını tümüyle yaşatır! Allah Seriy'ul Hisab'dır yapılanın sonucunu anında yaşatan!Edip Yüksel Eski Baskı Mesaj Kuran Çevirisiİnkarcılara gelince, işleri, çöldeki bir serap gibidir. Susayan onu su sanır. Yanına varınca onu bulamaz, ancak orada ALLAH'ı bulur; O da onun hesabını tam görür. Kuşkusuz ALLAH hesabı çabuk Aktaş Eski Baskı Kerim Kur'anGerçeği yalanlayan nankörlerin yaptıkları, çöldeki serap gibidir. Susayan onu su zanneder. Ancak yanına vardığında hiçbir şey bulamaz. Orada Allah'ı bulur* ve O da yaptıklarının hesabını eksiksiz görür. Allah hesabı çabuk Khalifa The Final TestamentAs for those who disbelieve, their works are like a mirage in the desert. A thirsty person thinks that it is water. But when he reaches it, he finds that it is nothing, and he finds GOD there instead, to requite him fully for his works. GOD is the most efficient Monotheist Group The Quran A Monotheist TranslationAs for those who reject, their works are like a mirage in the desert. A thirsty person thinks it is water, until he reaches it, he finds it is nothing; and he finds God there and He pays him his due, and God is swift in Quran A Reformist TranslationAs for those who reject, their works are like a mirage in the desert. A thirsty person thinks it is water, until he reaches it, he finds it is nothing; he finds God there and He pays him his due, and God is swift in judgment.
TEFSİR İblîs, azgınlığını Cenâb-ı Hakk’a nispet ederek büyük bir küstahlık yapar; isyanına isyan, günahına günah katar. Bu yetmiyormuş gibi, insanları da kendi yaptığı gibi günaha teşvik edeceğine, onları cazip dünya süsleriyle meşgul edip taatlerden uzaklaştıracağına, yine onları azdırıp yoldan çıkaracağına dair o Yüce Huzur’da pervasızca yemin şöyle buyurmuştur “İblîs Rabbim, izzet ve celâlin hakkı için Âdemoğullarının ruhları bedenlerinde bulunduğu surece onları azdırmaktan geri durmayacağım» der. Bunun üzerine Yüce Rabbimiz şöyle buyurur İzzetim ve celalim hakkı için ben de onlar benden bağışlanma diledikleri sürece günahlarını bağışlayıp duracağım.»” Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 76Ancak İblîs’in burada bir gerçeği dile getirdiği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Herhalde Cenâb-ı Hak ona bunu söylemesini emretmiş, o da bunu itiraf etmek durumunda kalmıştır. O gerçek de şudur “İblîs, Allah’ın ihlâsa erdirilmiş, samimi ve teslimiyet ehli kullarına hiçbir zarar veremeyecektir.” Bunlar, gönüllerini Allah’a muhabbete, her türlü fiil ve davranışlarını Allah’a itaate, bütün imkân ve istidatlarını Allah’ın dinine hizmete adamış seçkin, lekesiz, tertemiz ve has kullardır. Belki de insanın karşısına İblîs gibi bir imtihanın çıkmasının esas hikmetlerinden biri de budur Ateşte eritilerek hâlis hale gelen altın gibi, İblîs ve nefis imtihanı ateşinde eriyerek hâlis bir kul haline gelebilmek. Zaten Yüce Rabbimiz’in emrettiği, kullarını kendine davet ettiği dosdoğru yol, işte bu ihlâs ve tevhid yoludur. Bu yol kulu Allah’a götürür ve bu yolun müstakîm olduğuna da Allah kefildir. Bütün varlığıyla, itikat ve ameliyle bu yola giren Allah’ın seçkin kulları üzerinde İblîs’in ne sözlü olarak onları susturacak bir delili, ne de fiilî olarak sataşacak ve kullanacak herhangi bir güç ve hâkimiyeti bulunmamaktadır. Fakat kendi hür iradesiyle İblîs’in peşinden gidenler müstesnâ. Onlar azgınlığı tercih ettikleri için, İblîs de onları azdırmaktadır. Yani suç İblîs’in değil, ona tâbi olanlarındır. Nitekim İblîs bunu kıyamet günü itiraf edecektir“Hesaplar görülüp iş bitirilince şeytan şöyle der Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir vaatte bulundu; ben de size öylesine vaatte bulundum fakat sözümde durmadım. Aslında benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm de yoktu. Sadece ben sizi inkâra çağırdım, siz de bana uydunuz. Öyleyse beni kınamayın da kendinizi kınayın. Bugün, ne ben sizin feryadınıza yetişebilirim, ne de siz benim feryadıma yetişebilirsiniz. Dünyada iken beni Allah’a ortak tanımış olmanızı da reddediyorum. Elbette zâlimlere can yakıcı bir azap vardır.»” İbrâhim 14/22Bu âyet-i kerîmenin de işaret ettiği gibi İblîs ve ona tâbi olanlara vadedilen yer cehennemdir. Onun yedi kapısı vardır. Oraya müstehak olan azgınlardan, işledikleri kötülüklerin büyüklüğüne göre kim nereye layıksa o kapıdan cehenneme kapılarının yedi olmasıyla cennet kapılarının sekiz olması arasında açık bir irtibat vardır. Bu kapıların da insan bedeni üzerindeki itaatle sorumlu tutulan organlarla çok yakın bir alakası olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi insanın sorumlu organları sekiz tanedir Bunlar kalp, dil, kulak, göz, el, ayak, ağız ve tenâsül uzvudur. Bunların yedisi açık, birisi gizlidir ki, o da kalptir. Doğrudan doğruya Allah’a bakan kalp kapısı açık olursa, bu sekiz azanın her biri Allah’ın emri üzere hareket ederek cennete birer giriş kapısı olabilir. Böylece cennete sekiz kapıdan girilebilir. Fakat içte ruh körlenmiş, kalp kapısı kapanmış bulunursa dıştaki yedi azanın her biri cehenneme açılmış birer giriş kapısı olurlar. İşte cennet kapıları sekiz olduğu halde, cehennem kapılarının yedi olmasının böyle bir hikmeti b. Hanbel der ki“Senin dört düşmanın varBirincisi dünyadır. Dünyanın silahı insanlarla birlikte olmak, hapishânesi şeytandır. Şeytanın silahı tokluk, hapishânesi nefistir. Nefsin silahı uyku, hapishânesi hevâdır. Hevânın silahı konuşmak, hapishânesi susmaktır.” Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 600İman ve mârifet kapısı olan kalp, cehenneme kapalıdır. Ondan yalnız cennete girilir, Cemâlullâh’a erişilir. Kalbi iman ve ihlasla dirilmiş olan mü’min şeytana uymaz; Allah’ı inkâr etmekten ve O’na isyan etmekten sakınır. Böyle müttakî kullara ise şu nimetler vadedilir Kaynak Ömer Çelik Tefsiri
Enfâl Sûresi Konusu Sûrede ağırlıklı olarak Bedir savaşından bahsedilmektedir. Buna bağlı olarak savaşın hedefi, barış, savaşta elde edilen esirler ve ganimetle alakalı hükümler açıklanmaktadır. Bununla birlikte özetle şu hususlara da yer verilmiştir › Allah katında makbul bir mü’minin sahip olması gereken itikat, ahlâk ve ibâdetle ilgili temel vasıflar, › Allah yolunda her türlü imkânlarını seferber ederek savaşanlara gelen ilâhî yardımlar, bunun sebep ve sonuçları, › Allah’a ve Resûlüne kayıtsız şartsız itaatin gerekliliği ve itaatsizliğin hazin neticeleri, › Allah’ın emniyet, mal, evlat gibi nimetlerine şükretmenin ve hakkı bâtıldan en ince ayrıntılarına kadar ayırarak yüksek bir takvâ hayatı yaşamanın tavsiye edilmesi, › Küfrün psikolojisi ve ondan kurtulmanın çareleri, › Şeytanın desiseleri ve ona aldananların dünyada, ölüm esnasında ve âhirette karşılaşacakları korkunç manzaralar, › Allah’ın lutuf, nimet ve cezasının, kulların kendilerini değiştirme ve iyileştirme çabalarıyla irtibatı, › Maddî ve manevî değerleri koruyabilmek ve meşrû savunmayı gerçekleştirebilmek için gerekli olan bütün savaş hazırlıklarının yapılması, › Gerçek imanın müslümana kazandıracağı izzet ve kuvvet, bununla beraber müminler arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışmanın oluşması, kuvvetlenmesi ve devam etmesi için gereken şartlar ve bunların hakkiyle îfa edilmesi. Enfâl Sûresi Nuzül Sebebi Mushaftaki sıralamada sekizinci, iniş sırasına göre seksen sekizinci sûredir. Bakara sûresinden sonra, Âl-i İmrân’dan önce inmiştir. Sûrenin 30-36. âyetleri dışında kalan kısmının Medine’de indiğinde ittifak vardır. Bu yedi âyet ise bazı müfessirlere göre Mekke’de nâzil olmuştur. Sûre Medine’de, Bakara’dan sonra ikinci sırada gelmeye başlamış, fakat araya başka sûrelerin bazı âyetlerinin nüzûlü de girmiştir. Hicretin üzerinden bir buçuk yıl geçip ramazan ayı gelince müslümanlar Medine yakınlarındaki Bedir mevkiinde, Mekkeli müşriklerle ilk önemli savaşlarını yapmışlardı. Savaş müslümanların zaferiyle sonuçlanmış, düşmandan ganimet de elde edilmişti. Ganimetlerin paylaşımı konusunda daha önceden uygulanarak sabit olmuş İslâmî bir kural bulunmadığı için, doğrudan çarpışmaya katılanlarla cephe gerisinde hizmet verenler, gençlerle yaşlılar, teşvik vb. maksatlarla kendilerine ödül vaad edilmiş kimselerle buna razı olmayanlar arasında ihtilâf çıkmıştı. Ayrıca bu savaşta kardeşini şehid vermiş olan Sad b. Ebû Vakkås da müşriklerden Saîd b. Âsî’yi katletmiş, maktulün kılıcını alarak Resûlullah’a gelmiş, bunun kendisine verilmesini istemişti. İşte bu olaylar ve talepler üzerine daha Bedir’den ayrılmadan ve ganimetler paylaştırılmadan sûrenin ilk âyeti nâzil olmuştur. Bazı müfessirlere göre Hz. Peygamber’i ve müminleri savaşa teşvik eden, iman cephesinin bire karşı on kişiyle savaşsalar bile galip geleceklerini bildiren 64-65. âyetler savaştan önce gelmiştir. Şu halde sûrenin Medine’de, Bedir Savaşı sırasında gelmeye başladığı kesinlik kazanmakta, tamamlanmasının ise daha sonraki zamanlarda olduğu anlaşılmaktadır İbn Kesîr, III, 545; İbn Âşûr, IX, 245-246.
Nûr suresinde anlatılmak istenen nedir?Nur Suresi adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır. Sûre de başlıca; bireysel ve toplumsal hayatla ilgili çeşitli hüküm ve prensipler, özellikle aile hayatına dair esaslar yer almaktadır. Zina edenlerle evlenmeyi kınayan 3. âyet, hicretin 3. yılında, Recî' çatışmasında şehid düşen Mirsed ile suresinin 35 ayeti ne için okunur?Şirinlik Güzellik Bol Kısmet Açıklığı için NUR suresinin 35 ayeti 121 kere okunur. başlarda 100 estafirullah 100 selevat bunlar biliniyor . Bismillahirrahmanirrahiym Allâhu nûrus semâvâti vel ardı, meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâhun, el mısbâhu fî zucâcetin, ez zucâcetu…Nur suresi neye iyi gelir?Alimlere göre nur suresinin okunması günahların affedilmesi ve Allah'ın rızasını kazanmak için önemlidir. Nur suresini okuyan kişi vesvese ve kimi endişelerinden de kurtulur. Nur suresini özellikle göz ağrısı çekenlerin okuması tavsiye edilir. Ayrıca nur suresini okuyan kişilerin imanı da suresi 39 ayet nedir?"Onu bebek Mûsâ'yı sandığın içine koy ve denize Nil'e bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi Firavun alsın. Sana da, ey Mûsâ, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım."Nûr dinen ne demek?Nûr, İslami terminolojide ateşin derecesi olarak ışık anlamına gelir. Sufilikte ise "Allah'ın Işığı" anlamını Suresi adını nereden almıştır?Nur Suresi Arapça سورة النّور Kur'an'ın 24. suresidir. Sure 64 ayetten oluşur. Sure ismini, 35. ayette geçen “nur” kelimesinden almıştır. Medine döneminde indirildiğine 35 ayet nedir?Nur Ayeti; Kur'an'ın 35. ayetidir. Ayet, olağanüstü güzelliği ve imgesi ile ünlüdür ve belki de diğer tüm ayetlerden daha fazlası, Kur'an'ın mistik veya ezoterik okumalarına katkıda bulunur. Yazı dolaşımı
❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَعْمَٰلُهُمْ كَسَرَابٍۭ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ ٱلظَّمْـَٔانُ مَآءً حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَهُۥ لَمْ يَجِدْهُ شَيْـًٔا وَوَجَدَ ٱللَّهَ عِندَهُۥ فَوَفَّىٰهُ حِسَابَهُۥ ۗ وَٱللَّهُ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ Vellezîne keferû a’mâluhum ke serâbin bi kîatin yahsebuhuz zam’ânu mâemâen, hattâ izâ câehu lem yecidhu şey’en ve vecedallâhe indehu fe veffâhu hisâbehhisâbehu, vallâhu serîul hısâbhısâbi. İnkâr edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. Tıpkı bunun gibi kâfir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz. Ancak Allah’ı yanında bulur da Allah onun hesabını tastamam görür. Allah, hesabı çabuk görendir. Türkçesi Kökü Arapçası ve kimseler وَالَّذِينَ inkar edenler ك ف ر كَفَرُوا onların işleri ع م ل أَعْمَالُهُمْ serap gibidir س ر ب كَسَرَابٍ düz arazideki ق و ع بِقِيعَةٍ onu sanır ح س ب يَحْسَبُهُ susayan ظ م ا الظَّمْانُ su م و ه مَاءً fakat حَتَّىٰ ne zaman ki إِذَا yanına gelince ج ي ا جَاءَهُ لَمْ bulamaz و ج د يَجِدْهُ hiçbir şey ش ي ا شَيْئًا ve bulur و ج د وَوَجَدَ Allah’ı اللَّهَ yanında ع ن د عِنْدَهُ tam görür و ف ي فَوَفَّاهُ onun hesabını ح س ب حِسَابَهُ ve Allah وَاللَّهُ çabuk görendir س ر ع سَرِيعُ hesabı ح س ب الْحِسَابِ Diyanet İşleri Başkanlığı İnkâr edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. Tıpkı bunun gibi kâfir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz. Ancak Allah’ı yanında bulur da Allah onun hesabını tastamam görür. Allah, hesabı çabuk görendir. Diyanet Vakfı İnkâr edenlere gelince, onların amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki susayan onu su zanneder; nihayet ona vardığında orada herhangi bir şey bulamamış, üstelik yanıbaşında da inanmadığı, kendisinden sakınmadığı Allah´ı bulmuştur; Allah ise, onun hesabını tastamam görmüştür. Allah hesabı çok çabuk görür. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Küfredenlerin yaptıkları ise, engin bir çöldeki serap gibidir. Susayan onu bir su sanır. Nihayet yanına vardığı zaman onu birşey bulmaz da yanında vicdanı Allah´ı bulur ve O da onun hesabını tamamıyla görür. Allah, hesabı çok süratli olandır. Elmalılı Hamdi Yazır Küfredenlere gelince, onların amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki, susayan onu su zanneder, nihayet ona vardığında orada herhangi bir şey bulamamış, üstelik yanıbaşında da inanmadığı, kendisinden sakınmadığı Allah´ı bulmuştur. Allah ise onun hesabını tastamam görmüştür. Allah hesabı çok çabuk görür. Ali Fikri Yavuz Kâfir olanların amelleri ise, dümdüz engin bir arazideki serab gibidir. Susayan, onu bir su zanneder; nihayet ona vardığı zaman, onu zannetiği gibi bir şey bulmaz işte kâfir de kıyamet günü, yaptığı amelden bir sevab bulamaz. Yanında Allah’ın cezasını bulur. Allah’da onun hesabını amelinin cezasını tamamen verir. Allah, çok çabuk hesab görendir. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Küfredenlerin ise amelleri bir engin çölde serab gibidir, susayan onu bir su zanneder, nihayet ona vardığı vakıt onu bir şey bulmaz da yanında vicdanı Allahı bulur, o da ona tamamile hisabını görüverir ve Allah seri´ hisablıdır Fizilal-il Kuran Kâfirlerin amelleri ise engin çöllerdeki serap gibidir. Susuz kimse onu su zanneder, fakat oraya varınca hiçbir şey bulamaz. Kâfir karşısında Allah´ı bulur. O da hesabını eksiksiz olarak görür. Zaten Allah´ın hesaplaşması çabuktur. Hasan Basri Çantay O kâfirler e gelince Onların amelleri etrafında dağlar ve tepeler görünmeyen dümdüz ve engin çöllerdeki bir serab gibidir ki susayan onun bir su olduğunu sanır. Nihayet o, buna vardığı zaman onu bir şey olarak bulamamışdır. Kendi ameli yanında yalınız Allahı bulmuşdur. O da onun hesabını tastamam vermişdir. Allah, hesabı çok sür´atli olandır. İbni Kesir Küfredenlere gelince; onların amelleri, engin çöllerde serap gibidir. Susayan kimse onu, su sanır. Fakat yanına vardığı zaman hiç bir şey bulamaz. Kendi yanında Allah´ı bulur ve O da hesabını tastamam görür. Allah hesabı çabucak görendir. Ömer Nasuhi Bilmen Kâfir olanların amelleri ise engin bir çöldeki bir serap gibidir ki, susamış kimse onu bir su sanır, nihâyet ona vardığı zaman onu bir şey olarak bulmamış olur. Ve amelinin yanında Allah´ı bulmuş olur. O da hesabını tamamen ifâ etmiştir ve Allah hesabı sür´atle görücüdür. Tefhim-ul Kuran Küfre sapanlar ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona yetişip geldiğinde, onu bir şey olarak bulmayıverir ve kendi yanında Allah´ı bulur. Allah da Onun hesabını tam olarak verir. Allah, hesabı çok seri görendir.
nur suresi 39 ayet tefsiri