neml suresi 19 ayette yer alan dua nedir

Ayetinmetnindeki El-Medine'den maksat, Semud kavminin kasabasıdır. Adı, başka bir ayette, Hicr olarak geçmektedir. [19] «Raht» Ne Demektir? «Raht» kelimesi ismi cemdir. On kişiden aşağı olan bir gru­ba denir. Keşşaf «Üç kişiden veya yediden on kişiye kadar olan gruba raht denilir» diyor. NemlSuresi. Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir. Sûrede başlıca, Süleyman peygamber ve Sebe’ melikesi, Belkıs kıssası ile Salih ve Lût peygamberler konu edilmekte, ayrıca mü’minlerin kurtuluşa ereceği, İslâm Rahmanve Rahim Olan Allah'ın Adıyla. NEML SURESİ. Surenin İsmi: Bu surede Nemi (karınca) Vadisi kıssasının yer alması ve buradaki karın­calardan birinin diğer karınc bu rabbimin fazlındanıdır" ya da "bu rabbimin bir lütfudur" şeklinde türkçeye çevrilmiş. neml suresi 40. ayette geçer. Neml suresi 19 ayet ne için okunur? NEML Suresi 19. ayet meali Diyanet İşleri 27/NEML–19: Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere Beled Suresi, 19-20) Karşı karşıya kaldıkları azap, Kuran’da bildirildiğine göre "büyük bir azap" (Al-i İmran Suresi, 176), "şiddetli bir azap" (Al-i İmran Suresi, 4) ve "acıklı bir azap"tır. (Al-i İmran Suresi, 21)İnsanın dünya hayatında sahip olduğu kıstaslar, cehennem azabını tam olarak kavramaya yeterli değildir Site De Rencontres Gratuit Pour Les Femmes. Skip to content SunumEvrensel DuyuruMedya APPLE E-KİTAP BAĞLANTILARITürkçe MealAzerice Mealİngilizce Mealİngilizce MakalelerGOOGLE E-KİTAP BAĞLANTILARITürkçe MealAzerice Mealİngilizce Mealİngilizce Makalelerİslam Dininin Temel DirekleriKur’an Işığında SiyasetnameNÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR’AN MEALİ Mp3NÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR’AN MEALİ M4bAUDIO BOOKTEBYİN-UL KUR’AN WORDTÜRKÇE MEALQUR’AN IN ENGLISHRUSÇA SALATRUSÇA MEALNEDERLANDSE VERTALING VAN DE QORANMeal WordMecelle 1300 senedir İslam’ı anlamadıkMüslüman Yanacak Ama AydınlatacakSon SözPostaArama AramaTebyinü’l-Kur’an 1-ALAKEMBRİYONSURESi2-KALEM SÛRESİ3-MÜZZEMMİL SÛRESİ4-MÜDDESSİR SÛRESÎ5-FATİHA [AÇIŞ] SÛRESİ 6-TEBBET veya MESED[KURUDU]SURESİ7-TEKVÎR[DÜRME]SURESİ8-A’LA SÛRESİ[EN YÜCE]SURESİ9-LEYL [GECE] SURESİ10-FECR [TANYERİ] SURESİ11-DUHA SURESİ [KUŞLUK VAKTİ] SURESİ12-İNŞİRAH [AÇILMA]SURESİ13-ASR [ÇAĞ] SURESİ14-ADİYAT [SOLUK SOLUĞAKOŞANLAR]SURESİ15-KEVSER [BOL NİMET] SURESİ16-TEKASÜR [ÇOĞALTMA YARIŞI]SURESİ17-MÂÛN [BASİT EV EŞYALARI]SURESİ18-KÂFİRUN [KÂFİRLER]SURESİ19-FİL [FİL] SURESİ20-FELÂK [ÇATLAMA]SURESİ21-NAS SÛRESİ22-İHLÂS [İÇTENLİK]SURESİ23-NECM [PARÇA PARÇA İNEN AYETLER]SURESİ24-ABESE [YÜZÜNÜ EKŞİTTİ]SURESİ25-KADR [ÖLÇME-KIYMET] SURESİ26-ŞEMS [GÜNEŞ]SURESİ27-BÜRUC [YILDIZ KÜMELERİ]SURESİ28-TİN [İNCİR]SURESİ29-KUREYŞ SURESİ30-KARİAH [FELAKET KAPISINI ŞİDDETLE ÇALAN]SURESİ31-KIYAMET [ÖLÜM VE KALKIŞ]SURESİ32-HÜMEZE SÛRESİ33-MÜRSELÂT SÛRESİ34-KAF SÛRESİ35-BELED SÛRESİ36-TÂRIK SÛRESİ37-KAMER SÛRESİ38-SÂD SÛRESİ39-ARÂF SÛRESİ-139-ARÂF SÛRESİ-239-ARAF SURESİ-339-ARÂF SÛRESİ-440-CİNN SURESİ41-YASİN SURESİ42-FURKAN SURESİ43-FATIR SURESİ44-MERYEM SURESİ45-TA HA SURESİ46-VAKIA SURESİ47-ŞUARA SURESİ48-NEML SURESİ49-KASAS SURESİ50-İSRA SURESİ51-YUNUS SURESİ52-HUD SURESİ53-YUSUF SURESİ54-HICR SURESİ55-EN’AM SURESİ56-SAFFAT SURESİ57-LOKMAN SURESİ58-SEBE SURESİ59-ZÜMER [GURUPLAR] SURESİ60-MÜ’MİN SURESİ61-FUSSILET[DETAYLANDIRILMIŞ/AYIRILMIŞ] SURESİ62-ŞURA SURESİ63-ZUHRUF [ALTIN-ZİNET] SURESİ64-DUHAN[DUMAN]SURESİ65-CASİYE [DİZ ÇÖKEN] SURESİ66-AHKAF [KUM TEPELERİ] SURESİ67-ZARİYAT [TOZUTANLAR] SURESİ68-ĞÂŞİYE SURESİ69-KEHF SURESİ70-NAHL [BAL ARISI] SURESİ71-NUH SURESİ72-İBRAHİM SURESİ73-ENBİYA SURESİ74-MÜ’MİNUN [İNANANLAR] SURESİ75-SECDE SURESİ76-TUR SURESİ77-MÜLK [HÜKÜMRANLIK] SURESİ78-HAKKAH [GERÇEKLEŞECEK OLAN] SURESİ79-MEARİC SURESİ80-NEBE [ÖNEMLİ HABER] SURESİ81-NAZİAT SURESİ82-İNFİTAR SURESİ83-İNŞİKAK SURESİ84-RUM SURESİ85-ANKEBUT [DİŞİ ÖRÜMCEK] SURESİ86-MUTAFFİFİN [HİLEBAZLAR] SURESİ87-2. BAKARA SÛRESİ-187-BAKARA SÛRESİ-287-BAKARA SÛRESİ-387-BAKARA SÛRESİ-487-BAKARA SÛRESİ-587-BAKARA SÛRESİ-687-BAKARA SÛRESİ-787-BAKARA SÛRESİ-887-BAKARA SÛRESİ-988-ENFÂL SURESİ89 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-189 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-289 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-389 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-489 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-590-AHZÂB SÛRESİ91-MÜMTEHİNE SÛRESİ92-NİS SÛRESİ-192-NİS SÛRESİ-293-ZİLZÂL SÛRESİ94-HADÎD SÛRESİ95-MUHAMMED SÛRESİ96-RAD SÛRESİ97-RAHMÂN SÛRESİ98-İNSAN/DEHR SÛRESİ99-TALÂK SÛRESİ100-BEYYİNE SÛRESİ101-HAŞR SÛRESİ102-NÛR SÛRESİ103-HACC SÛRESİ104-MÜNÂFIKÛN SÛRESİ105-MÜCÂDELE SÛRESİ106-HUCURÂT SÛRESİ107-TAHRÎM SÛRESİ108-TEĞÂBÜN SÛRESİ109-SAFF SÛRESİ110-CUMA SÛRESİ111-FETİH SÛRESİ112-MÂİDE SÛRESİ113-TEVBE SÛRESİ114-NASR SÛRESİMakaleler AHMET HAKAN BEY’E CEVAPLAR!ALLAH KORKUSUALLAH’IN KALPLERİ MÜHÜRLEMESİAraf ve Ashabı Araf kimlerdir?BEŞER- İNSAN-ÂDEMBEZM-İ ELEST KÂLÛ BELÂBOŞANMA/TALAKCEBRAİL, RUH ÜL KUDÜS, ER RUH ÜL EMİN, RUHULLAHCEHENNEM İLE İLGİLİ MESELELERCİHADCİNN KAVRAMI ve KUR’AN’DA CİNNCUMA Yerel Gündem ToplantısıCÜNÜPLÜK VE CENABETDABBET-ÜN-MİN-EL-ARZDİNDE PEYGAMBERİN SÜNNETİN, HADİSİN YERİDOĞUM KONTROLÜ ve KÜRTAJDUAECEL, ECELİN UZAMASI – KISALMASIEvrensel DuyuruFERDLERİ KÖLELEŞTİREN, ÜLKELERİ SÖMÜRGELEŞTİREN İLLETRİBA FAİZFİTNE BELA, İMTİHAN, İŞKENCE OLGUNLAŞMA… GAYB MESELESİHACCHADİS-İ KUTSÎHALİFE SÖZCÜĞÜ ve KUR’AN’DAKİ HALİFEHARUT VE MARUTHITAN YA DA DİLİMİZDEKİ YANLIŞ KULLANIMI İLE SÜNNETHırsızın elinin kesilmesiİBLİS NEDİR YA DA KİMDİR?İMAN-AMEL İLİŞKİSİİNFAKİSLÂM DİNİNDE KADINİSLÂM DİNİNDE SAVAŞİSLÂM DİNİNİN KISACA BİR TANITIMIKABİR AZABI VAR MIDIR? BERZAH ÂLEMİ DİYE BİR ÂLEM VAR MIDIR?KADER ALIN YAZISI !KANDİL GECELERİKÂR, KİRA, ÜCRET, FAİZ VE KENZKIBLEKÖLELİK ve İSLAMİYETKulak Hırsızlığı Yapan Şeytanlar!KUR`AN ABDESTSİZ DE OKUNUR!Kur`an`da ZANN sözcüğünün anlamıKUR’AN IŞIĞINDA SİYÂSETNÂMEKUR’AN’DA İSA PEYGAMBERKUR’AN’DA MERYEMKUR’AN’DA ORUÇ İNSANIN KENDİSİNİ TUTMASIKUR’AN’DAKİ “MİYKAL”, MUHAMMED AS’DIRKUR’AN’DAKİ HİKMET SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMIKUR’AN’DAKİ MUSA İLE BİLGİN KUL KISSASIKUR’ANDA KONU EDİLEN ZÜLKARNEYN, SON PEYGAMBER MUHAMMED AS’DİR!!KURBANMEHDİ İNANCIMEHİRMescid-i Aksa neresidir ?MUCİZE KAVRAMI VE PEYGAMBERLERİN MUCİZELERİMUT’A NİKAHINEFSÖRTÜNME Başörtüsü, çarşaf, sarık, örtülü çıplaklar…PEYGAMBERİMİZİN ÇOK EŞLİLİĞİRACÜLRasülüllah`ın okur yazarlığıRECMRUHBANLIK ve ZÜHD Takvadan SapmalarRÜYA, RÜYANIN SADIĞI doğrusu ve NAMAZSalavat getirmek/Salavatı şerifeSECDEŞEFAAT KAVRAMIŞEYTAN- Şeytan-ı racim- İblis -Şeytandan korunma -Şeytan çarpmasıŞÜKÜRTAKVÂTEADDÜD-Ü ZEVCATERKEKLERİN ÇOK HANIMLA EVLENMESİTEFEKKÜR DÜŞÜNCE ZİNCİRİTERTÎLTEVBEUYDURULMUŞ HADİSLERÜZEYR PEYGAMBER ÖLÜP DE DİRİLDİ Mİ?VAHYVEFATVEKÂLET-VEKÎL- TEVEKKÜLVELÂYET-VELÎ-EVLİYÂÜLLAH ENSÂRULLAHZEKATZikir/ Allah`ı zikretmekZİNAZÜMER SURESİ 10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLARمستقرّMÜSTAKARR” VE ” مستودعMÜSTEVDA” SÖZCÜKLERİSorular Kur’an’dan Cevaplar Kur`an`daki Allah`ın “Biz” ifadesinin anlamı nedir?Allah erkekleri kayırıyor mu? Huri-nuri meselesiEbu Hüreyre kimdir?İslam dininin PavlusuMezarlar nasıl olmalıdır?Ruh?İblis?Çamurdan yaratılma?Uydurulmuş hadis nasıl bilinir?Kur`an`dan başka kaynak ? Bazı ayetlerin anlamları; Allah`tan başka ilah var mı?Peygamberimizin adı MUHAMMED`DİR AHMED değildir !Süleyman peygamberin kuşların dilini bilmesi, karıncalarla konuşması, Kuşlar ve karıncalar gerçekten kuş ve karınca mıdır yoksa insan mıdır?Kenz-ül Arş Duası ! Dua nasıl olmalı?Kur`an`ın Furkan`lığı, Zikir ve önemi, Hidayet Allah`a mülaki olmak mıdır?Kur`an`daki ruh sözcüğünün anlamı nedir?Müteşabih ayeti sadece Allah mı bilmektedir?Yoksa ilim erbabıda bilir mi?Kur`an`da çelişki, tutarsızlık, “KELÂLE”. Dinde dilin önemiSalavat getirmek ile ilgili bir talep ve ona verilen ne demektir?Çocuk yaşta ölen biriyle 90 yaşında ölen birinin ahiretteki durumu,sorumluluğu nedir?İntihar edenlerin durumuPeygamber ile dini öğrenip yaşadıkları halde…Bazı belalarda; bizim şer zannettiğimiz olaylarda hayır olabilir Bakara/216, Nisa/19Reankarnasyon konusuBABALARI UYARILMAMIŞ BİR TOPLUM MU BABALARI UYARILMIŞ BİR TOPLUM MU?MehdiMisafir Yazılar Haccda kime ve nereye gidilir ?OKUTÜM MÜSLÜMANLARIN CEVAPLAMASI DİLEKLERİMLE“HALİS DİN” MANİFESTOSUÖRNEK BİR NİKAH MERASİMİKur’an Işığında SiyasetnameTeşekkürlerFRANSADAN İNTİBALARBULGARİSTANDAN İNTİBALARBir anı ve teşekkürTeşekkürFATİH ERGAN BEYEFENDİNİN NOTLARIKEMAL ÇURUM BEYEFENDİNİN NOTLARINACİ CEPE BEYEFENDİ’NİN NOTLARITürk Milletinin Kurtuluş ReçetesiTebyinü’l-Kur’anA→Z A’LA SÛRESİ[EN YÜCE]SURESİABESE [YÜZÜNÜ EKŞİTTİ]SURESİADİYAT [SOLUK SOLUĞAKOŞANLAR]SURESİAHKAF [KUM TEPELERİ] SURESİAHZÂB SÛRESİÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-1ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-2ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-3ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-4ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-5ALAKEMBRİYONSURESiANKEBUT [DİŞİ ÖRÜMCEK] SURESİARÂF SÛRESİ-1ARÂF SÛRESİ-2A’RAF SURESİ-3ARÂF SÛRESİ-4ASR [ÇAĞ] SURESİBAKARA SÛRESİ-1BAKARA SÛRESİ-2BAKARA SÛRESİ-3BAKARA SÛRESİ-4BAKARA SÛRESİ-5BAKARA SÛRESİ-6BAKARA SÛRESİ-7BAKARA SÛRESİ-8BAKARA SÛRESİ-9BELED SÛRESİBEYYİNE SÛRESİBÜRUC [YILDIZ KÜMELERİ]SURESİCASİYE [DİZ ÇÖKEN] SURESİCİNN SURESİCUMA SÛRESİDUHA SURESİ [KUŞLUK VAKTİ] SURESİDUHAN[DUMAN]SURESİEN’AM SURESİENBİYA SURESİENFÂL SURESİFATIR SURESİFATİHA [AÇIŞ] SÛRESİ FECR [TANYERİ] SURESİFELÂK [ÇATLAMA]SURESİFETİH SÛRESİFİL [FİL] SURESİFURKAN SURESİFUSSILET[DETAYLANDIRILMIŞ/AYIRILMIŞ] SURESİĞÂŞİYE SURESİHACC SÛRESİHADÎD SÛRESİHAKKAH [GERÇEKLEŞECEK OLAN] SURESİHAŞR SÛRESİHICR SURESİHUCURÂT SÛRESİHUD SURESİHÜMEZE SÛRESİİBRAHİM SURESİİHLÂS [İÇTENLİK]SURESİİNFİTAR SURESİİNSAN/DEHR SÛRESİİNŞİKAK SURESİİNŞİRAH [AÇILMA]SURESİİSRA SURESİKADR [ÖLÇME-KIYMET] SURESİKAF SÛRESİKÂFİRUN [KÂFİRLER]SURESİKALEM SÛRESİKAMER SÛRESİKARİAH [FELAKET KAPISINI ŞİDDETLE ÇALAN]SURESİKASAS SURESİKEHF SURESİKEVSER [BOL NİMET] SURESİKIYAMET [ÖLÜM VE KALKIŞ]SURESİKUREYŞ SURESİLEYL [GECE] SURESİLOKMAN SURESİMÂİDE SÛRESİMÂÛN [BASİT EV EŞYALARI]SURESİMEARİC SURESİMERYEM SURESİMUHAMMED SÛRESİMUTAFFİFİN [HİLEBAZLAR] SURESİMÜCÂDELE SÛRESİMÜDDESSİR SÛRESÎMÜLK [HÜKÜMRANLIK] SURESİMÜ’MİN SURESİMÜ’MİNUN [İNANANLAR] SURESİMÜMTEHİNE SÛRESİMÜNÂFIKÛN SÛRESİMÜRSELÂT SÛRESİMÜZZEMMİL SÛRESİNAHL [BAL ARISI] SURESİNAS SÛRESİNASR SÛRESİNAZİAT SURESİNEBE [ÖNEMLİ HABER] SURESİNECM [PARÇA PARÇA İNEN AYETLER]SURESİNEML SURESİNİS SÛRESİ-1NİS SÛRESİ-2NUH SURESİNÛR SÛRESİRAD SÛRESİRAHMÂN SÛRESİRUM SURESİSÂD SÛRESİSAFF SÛRESİSAFFAT SURESİSEBE SURESİSECDE SURESİŞEMS [GÜNEŞ]SURESİŞUARA SURESİŞURA SURESİTA HA SURESİTAHRÎM SÛRESİTALÂK SÛRESİTÂRIK SÛRESİTEBBET veya MESED[KURUDU]SURESİTEĞÂBÜN SÛRESİTEKASÜR [ÇOĞALTMA YARIŞI]SURESİTEKVÎR[DÜRME]SURESİTEVBE SÛRESİTİN [İNCİR]SURESİTUR SURESİVAKIA SURESİYASİN SURESİYUNUS SURESİYUSUF SURESİZARİYAT [TOZUTANLAR] SURESİZİLZÂL SÛRESİZUHRUF [ALTIN-ZİNET] SURESİZÜMER [GURUPLAR] SURESİKur’an’ın Bize Mesajları ALAK SURESİ GÜNCEL MESAJIKALEM SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜZZEMMİL SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜDDESSİR SURESİ GÜNCEL MESAJIFÂTİHA SURESİ GÜNCEL MESAJITEBBET SURESİ GÜNCEL MESAJITEKVİR SURESİ GÜNCEL MESAJIA’LA SURESİ GÜNCEL MESAJILEYL SURESİ GÜNCEL MESAJIFECR SURESİ GÜNCEL MESAJIDUH SURESİ GÜNCEL MESAJIİNŞİRÂH SURESİ GÜNCEL MESAJIASR SURESİ GÜNCEL MESAJIADİYAT SURESİ GÜNCEL MESAJIKEVSER SURESİ GÜNCEL MESAJITEKASUR SURESİ GÜNCEL MESAJIMAUN SURESİ GÜNCEL MESAJIKAFİRUN SURESİ GÜNCEL MESAJIFİL SURESİ GÜNCEL MESAJIFELAK SURESİ GÜNCEL MESAJINAS SURESİ GÜNCEL MESAJIİHLAS SURESİ GÜNCEL MESAJINECM SURESİ GÜNCEL MESAJIABESE SURESİ GÜNCEL MESAJIKADR SURESİ GÜNCEL MESAJIŞEMS SURESİ GÜNCEL MESAJIBURUC SURESİ GÜNCEL MESAJITİN SURESİ GÜNCEL MESAJIKUREYŞ SURESİ GÜNCEL MESAJIKARİAH SURESİ GÜNCEL MESAJIKIYAMET SURESİ GÜNCEL MESAJIHÜMEZE SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜRSELAT SURESİ GÜNCEL MESAJIKAF SURESİ GÜNCEL MESAJIBELED SURESİ GÜNCEL MESAJITARIK SURESİ GÜNCEL MESAJIKAMER SURESİ GÜNCEL MESAJISAD SURESİ GÜNCEL MESAJISAD SURESİ GÜNCEL MESAJIARAF SURESİ GÜNCEL MESAJICİNN SURESİ GÜNCEL MESAJIYASİN SURESİ GÜNCEL MESAJIFURKAN SURESİ GÜNCEL MESAJIFATIR SURESİ GÜNCEL MESAJITAHA SURESİ GÜNCEL MESAJIVAKIA SURESİ GÜNCEL MESAJIŞUARA SURESİ GÜNCEL MESAJINEML SURESİ GÜNCEL MESAJIKASAS SURESİ GÜNCEL MESAJIİSRA SURESİ GÜNCEL MESAJIYUNUS SURESİ GÜNCEL MESAJIHUD SURESİ GÜNCEL MESAJIYUSUF SURESİ GÜNCEL MESAJIHİCR SURESİ GÜNCEL MESAJIENAM SURESİ GÜNCEL MESAJISAFFAT SURESİ GÜNCEL MESAJILOKMAN SURESİ GÜNCEL MESAJISEBE SURESİ GÜNCEL MESAJIZÜMER SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜ’MİN SURESİ GÜNCEL MESAJIFUSSİLET SURESİ GÜNCEL MESAJIŞURA SURESİ GÜNCEL MESAJIZUHRUF SURESİ GÜNCEL MESAJIDUHAN SURESİ GÜNCEL MESAJICASİYE SURESİ GÜNCEL MESAJIAHKAF SURESİ GÜNCEL MESAJIZARİYAT SURESİ GÜNCEL MESAJIĞAŞİYE SURESİ GÜNCEL MESAJIKEHF SURESİ GÜNCEL MESAJINAHL SURESİ GÜNCEL MESAJINUH SURESİ GÜNCEL MESAJIİBRAHİM SURESİ GÜNCEL MESAJIENBİYA SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜ’MİNÜN SURESİ GÜNCEL MESAJISECDE SURESİ GÜNCEL MESAJITUR SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜLK SURESİ GÜNCEL MESAJIHAKKA SURESİ GÜNCEL MESAJIME’ARİC SURESİ GÜNCEL MESAJINEBE SURESİ GÜNCEL MESAJINAZİAT SURESİ GÜNCEL MESAJIİNFİTÂR SURESİ GÜNCEL MESAJIİNŞİKÂK SURESİ GÜNCEL MESAJIRUM SURESİ GÜNCEL MESAJIANKEBUT SURESİ GÜNCEL MESAJIMUTAFFİFİN SURESİ GÜNCEL MESAJIBAKARA SURESİ GÜNCEL MESAJIENFAL SURESİ GÜNCEL MESAJIAL-İ İMRAN SURESİ GÜNCEL MESAJIAHZAB SURESİ GÜNCEL MESAJIMUMTEHİNE SURESİ GÜNCEL MESAJINİSA SURESİ GÜNCEL MESAJIZİLZAL SURESİ GÜNCEL MESAJIHADİD SURESİ GÜNCEL MESAJIMUHAMMED SURESİ GÜNCEL MESAJIRA’D SURESİ GÜNCEL MESAJIRAHMAN SURESİ GÜNCEL MESAJIİNSAN SURESİ GÜNCEL MESAJITALAK SURESİ GÜNCEL MESAJIBEYYİNE SURESİ GÜNCEL MESAJIHAŞR SURESİ GÜNCEL MESAJINUR SURESİ GÜNCEL MESAJIHACC SURESİ GÜNCEL MESAJIMUNAFİKUN SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜCADELE SURESİ GÜNCEL MESAJIHUCURAT SURESİ GÜNCEL MESAJITAHRİM SURESİ GÜNCEL MESAJITEĞABÜN SURESİ GÜNCEL MESAJISAFF SURESİ GÜNCEL MESAJICUMA SURESİ GÜNCEL MESAJIFETİH SURESİ GÜNCEL MESAJIMAİDE SURESİ GÜNCEL MESAJITEVBE SURESİ GÜNCEL MESAJINASR SURESİ GÜNCEL MESAJI 48-NEML SURESİ vuralk2022-04-25T095603+0300 Sosyal Medyada Paylaşabilirsiniz Page load link Go to Top Neml Süresi 9. Ayet Tefsiri اِذْ قَالَ مُوسٰى لِاَهْلِه۪ٓ اِنّ۪ٓي اٰنَسْتُ نَارًاۜ سَاٰت۪يكُمْ مِنْهَا بِخَبَرٍ اَوْ اٰت۪يكُمْ بِشِهَابٍ قَبَسٍ لَعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ ﴿٧﴾ فَلَمَّا جَٓاءَهَا نُودِيَ اَنْ بُورِكَ مَنْ فِي النَّارِ وَمَنْ حَوْلَهَاۜ وَسُبْحَانَ اللّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٨﴾ يَا مُوسٰٓى اِنَّهُٓ اَنَا۬ اللّٰهُ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُۙ ﴿٩﴾ وَاَلْقِ عَصَاكَۜ فَلَمَّا رَاٰهَا تَهْتَزُّ كَاَنَّهَا جَٓانٌّ وَلّٰى مُدْبِرًا وَلَمْ يُعَقِّبْۜ يَا مُوسٰى لَا تَخَفْ اِنّ۪ي لَا يَخَافُ لَدَيَّ الْمُرْسَلُونَۗ ﴿١٠﴾ اِلَّا مَنْ ظَلَمَ ثُمَّ بَدَّلَ حُسْنًا بَعْدَ سُٓوءٍ فَاِنّ۪ي غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿١١﴾ وَاَدْخِلْ يَدَكَ ف۪ي جَيْبِكَ تَخْرُجْ بَيْضَٓاءَ مِنْ غَيْرِ سُٓوءٍ ف۪ي تِسْعِ اٰيَاتٍ اِلٰى فِرْعَوْنَ وَقَوْمِه۪ۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِق۪ينَ ﴿١٢﴾ فَلَمَّا جَٓاءَتْهُمْ اٰيَاتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوا هٰذَا سِحْرٌ مُب۪ينٌۚ ﴿١٣﴾ وَجَحَدُوا بِهَا وَاسْتَيْقَنَتْهَٓا اَنْفُسُهُمْ ظُلْمًا وَعُلُوًّاۜ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِد۪ينَ۟ ﴿١٤﴾ 7 Hani Mûsâ, Medyen’den Mısır’a dönerken geceleyin ailesine “Ben uzakta bir ateş gördüm. Bekleyin; gidip ya oradan size yol güzergâhı hakkında bir haber getiririm veya tutuşmuş bir kor getiririm de ateş yakar ısınırsınız” demişti. 8 Oraya gelince kendisine şöyle nidâ edildi “Ateşin bulunduğu yerdekiler ve çevresindekiler mübârek kılınmıştır. Âlemlerin Rabbi olan Allah her türlü noksanlıktan uzaktır!” 9 “Ey Mûsâ! Gerçek şu ki ben, karşı konulamaz sınırsız kudret sahibi, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olan Allahım!” 10 “Şimdi asânı yere at!” Mûsâ asâyı yere atıp onun çevik bir yılan gibi hareket ettiğini görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. Biz de buyurduk ki “Korkma, ey Mûsâ! Çünkü ben öyle bir Rabbim ki, benim huzurumda peygamberler korkmaz!” 11 “Fakat kim zulme batmışsa, öylelerinin benden korkması gerekir. Ancak onlar da işledikleri kötülüklerin ardından tevbe edip hâllerini ve amellerini güzelleştirirlerse, bilsinler ki, ben şüphesiz günahları çok bağışlayıcıyım ve engin merhamet sahibiyim.” 12 “Şimdi de elini koynuna sok! O her türlü leke ve hastalıktan arınmış olarak, bembeyaz bir halde çıkacaktır. Böylece yılana dönüşen asâ ve parlayan el, Firavun ve kavmine göstereceğin dokuz mûcizeden ikisi olacaktır. Çünkü onlar, işledikleri zulümler yüzünden yoldan çıkmış bir toplum hâline geldiler.” 13 Nihâyet mûcizelerimiz, gerçeği tüm açıklığıyla gösterici deliller olarak onlara gelince “Bunlar, düpedüz bir büyüdür” dediler. 14 Vicdanları bunların Allah’tan olduğuna tam kanaat getirdiği halde, bile bile yanlışta ısrar etmeleri ve boş bir büyüklenme ile onları inkâr ettiler. Ama neticede, işi gücü bozgunculuk olan o gürûhun âkibeti nasıl oldu, bir bak! TEFSİR Hz. Mûsâ’nın burada hülâsa olarak anlatılan kıssası daha tafsilatlı bir şekilde Arâf ve Tâhâ sûrelerinde geçmişti. bk. Arâf 7/103-157; Tâhâ 20/9-98 Burada dikkat çekilen noktalar şunlardırBirincisi; Hz. Mûsâ’nın kendisine vahiy geleceği hususunda hiçbir bilgisi ve beklentisi yoktur. Bu, peygamberliğin vehbî olduğunu gösterir. Nitekim Peygamberimiz hakkında da “Sen, aslında bu kitabın sana vahyedileceğini ummuyordun. Bu sana ancak Rabbinden bir rahmet olarak geldi. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!” Kasas 28/86 buyrulur. Mûsâ karşılaşmayı umduğu kimselere “yol sormak” veya “ısınmak için ateş getirmek” gibi, tamâmen şartların zorladığı tabii ihtiyaçlar sâikıyla gelmişken, orada birden vahiy gerçeğiyle ateşin bulunduğu yerde mübârek kılınan, Mûsâ etrafındakiler ise meleklerdir. Bu hususta “Mûsâ ve ona iman edenler”, “Mûsâ ve etrafındaki kutsal topraklar” şeklinde izahlar da Allah Teâlâ’nın kendisini “Âlemlerin Rabbi” olarak tanıtması, İsrâiloğulları’nda bulunan, Allah’ın yalnız İsrâil’in rabbi olduğu, öteki milletleri İsrâiloğulları’na köle verdiği şeklindeki yanlış inancı kesinlikle reddeder. Allah tüm âlemlerin ve bütün insanların Rabbidir. Takvâ ve kulluk dışında O’na yakın olmanın hiçbir vasıtası yoktur. Hz. Ebubekir “Allah’ın hiç kimseyle nesep bağı yoktur” sözüyle bu gerçeği ifade Peygamberler Allah tarafından güvende kılınmış kişilerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de “onlara hiçbir korku yoktur, onlar asla üzülmeyeceklerdir” bk. Yûnus 10/62 buyrulan evliyaullahın başında şüphesiz en seçkin insanlar olan peygamberler gelir. Âniden kıvrak, çevik bir yılana dönüşen asâ karşısında ürperip, ardına bakmaksızın koşan Mûsâ “Korkma! Çünkü ben öyle bir Rabbim ki, benim huzurumda peygamberler korkmaz!” Neml 27/10 telkiniyle bu gerçeğe işaret edilmiştir. Aslında iman ve sâlih amellerle dâimâ Allah’ın huzurunda bulunduğunun farkında olan ve bunun huzurunu gönlünde hisseden bir mü’minin herhangi bir şeyden korkmasına gerek yoktur. Çünkü o, her şeyin Allah’ın elinde olduğunu, O dilemedikçe hiçbir şeyin olmayacağını, O izin vermedikçe hiçbir varlığın başka bir varlığa zarar vermeyeceğini bilir. O’nun takdir buyurduğu iyiliğin de kötülüğün de geri kalmayacağına, mutlaka vuku bulacağına inanır. Ancak böyle bir inanç, insanın tedbirli yaşamasına kesinlikle engel olmamalıdır. Mûsâ gelince, yanlışlıkla kıptiyi öldürmesi sebebiyle onun içinde bir günah korkusu bulunmaktaydı. Belki korkup kaçmasının altında, işlediği bu suçtan kaynaklanan bir endişe yatmaktaydı. Bu bakımdan, âyetin devamında kötülükten sonra bundan vazgeçip amelini ve hâlini düzeltenlerin bağışlanacağı müjdesi Hz. Mûsâ’yı burada Hz. Mûsâ’ya verilen dokuz mûcizeden sadece ikisine yâni “asâ ve yed-i beyzâ”ya yer verilmiş bk. Arâf 7/107-108; Tâhâ 20/19-22, diğerlerine sadece söz gelimi temas edilmiştir. bk. Arâf 7/130-133Kıssada yeni olan taraf; Firavun ve kavminin, Mûsâ’nın gösterdiği mûcizelerin, Allah tarafından ona verildiğini vicdânen bildikleri halde sırf zulüm ve kibirleri yüzünden bunları inkâr ettiklerini belirtmesidir. Onların bu davranışlarıyla, sırf haksızlık, gurur ve kibirleri yüzünden Hz. Muhammed peygamberliğini inkâr eden müşriklerin davranışları arasında benzerlik vardır. Meselâ Peygamberimiz “el-Emîn” ve “es-Sâdık” vasıflarıyla niteleyenler Mekkelilerdi. Hattâ Allah Resûlü’nün amansız bir düşmanı olan Ebû Cehil bile O’na bir gün“−Yâ Muhammed! Ben sana, Sen yalancısın!» demiyorum. Fakat şu getirdiğin davetini istemiyorum...” diyerek Efendimiz’in doğruluğunu vicdânen kabul ettiğini, fakat davetine icâbet etmekte nefsine mağlûb olduğunu bir bakıma îtirâf etmişti. Nitekim bu hâl, âyet-i kerîmede şöyle beyân edilmektedir“…Gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.” Enâm 6/33Dolayısıyla Kur’an’ın maksadı, muhataplarına, yaptıklarının, Firavun ve kavminin yaptıklarına benzediğini anlatıp, onları intibâha Mûsâ ve Firavun kıssasıyla, Allah ve peygamber düşmanı zâlimleri bekleyen fecî âkibete dikkat çekildikten sonra, şimdi de Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman kıssalarından aktarılacak kesitlerle Allah’ın ve Peygamber’in yoluna kendilerini adamış mü’minlere müjdelenen nimetler haber verilmektedir Kaynak Ömer Çelik Tefsiri Neml Suresi Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir. Sûrede başlıca, Süleyman peygamber ve Sebe’ melikesi, Belkıs kıssası ile Salih ve Lût peygamberler konu edilmekte, ayrıca mü’minlerin kurtuluşa ereceği, İslâm karşıtlarının kötü akıbetleri, öldükten sonra dirilmek ve kıyamet dile getirilmektedir. Your browser does not support the audio element. Bismillâhirrahmânirrahîm 1. Tâ-Sîn. Bunlar Kur’an’ın, apaçık bir kitabın âyetleridir. 2, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar. azabın en kötüsü kendilerine has olan kimselerdir. Onlar ahirette en çok ziyana uğrayanlardır. bu Kur’an sana, hüküm ve hikmet sahibi, hakkıyla bilen Allah tarafından verilmektedir. Mûsâ, ailesine, “Ben bir ateş gördüm, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğim” demişti. 8.Mûsâ Ateşe varınca ona şöyle seslenildi “Ateşin başındaki de çevresindekiler de kutlu olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden uzaktır.” 9.“Ey Mûsâ! Gerçek şu ki, ben mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ım.” 10.“Değneğini at.” Mûsâ değneğini attı. Onu yılanmış gibi hareket eder görünce, dönüp ardına bakmadan kaçtı. Allah, şöyle dedi “Ey Mûsâ, korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar.” 11. “Ancak kim zulmeder de sonra yaptığı kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim.” 12.“Elini koynuna sok; Firavun’a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Çünkü onlar fasık bir kavimdir.” âyetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, “Bu apaçık bir sihirdir” dediler. de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri hâlde, sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkâr ettiler. Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!” Biz Dâvûd’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar, “Hamd, bizi mü’min kullarının birçoğundan üstün kılan Allah’a mahsustur” dediler. Dâvûd’a varis oldu ve, “Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve bize her şey verildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur” dedi. cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı. karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler” dedi. onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!” kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi “Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” 21.“Bana mazeretini gösteren apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim.” Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve Süleyman’a şöyle dedi “Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe’den sana sağlam bir haber getirdim.” 23.“Ben, onlara Sebe halkına hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm.” 24.“Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.” 25.“Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah’a secde etmesinler diye şeytan onları yoldan çıkarmış.” 26. Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Büyük Arş’ın Rabbidir. Hüdhüd’e şöyle dedi “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.” 28.“Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak.” kraliçesi Belkıs dedi ki “Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı.” 30,31.“Mektup, Süleyman’dan gelmiştir. O, Bismillâhirrahmânirrahîm’ diye başlamakta ve içinde Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin’ denilmektedir.” 32. “Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem.” ki “Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün.” 34.Kraliçe Belkıs şöyle dedi “Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hâle getirirler. İşte onlar böyle yaparlar.” 35.“Ben onlara bir hediye gönderip, elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım.” 36.Elçilerin sözcüsü Süleyman’ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi “Siz beni mal ile desteklemek ve böylece etkilemek mi istiyorsunuz? Oysa Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz.” 37.“Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.” “Ey ileri gelenler! Onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun kraliçenin tahtını getirebilir?” bir ifrit, ”Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim” dedi. bilgisi olan biri, “Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş hâlde görünce şöyle dedi “Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.” “Tahtını tanınmaz hâle getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?” dedi. gelince, “Senin tahtın böyle mi?” denildi. O da, “Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik” dedi. önce Allah’tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkâr eden bir kavimden idi. “köşke gir” denildi. Köşkü görünce onu zeminini derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona “Bu, zemini billurdan döşenmiş bir köşktür” dedi. Belkıs, “Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi. biz, “Allah’a kulluk edin” diye uyarması için Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar. onlara “Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah’tan bağışlanma dileseniz ya!” “Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. Salih, “Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katındayazılıdır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz” dedi. dokuz kişilik bir çete vardı. Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha çalışmıyorlardı. Allah adına and içerek şöyle dediler “Mutlaka onu ve ailesini geceleyin öldüreceğiz, sonra da velisine; Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık. Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz’, diyeceğiz.” bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu. onların tuzaklarının sonucu nasıl oldu Biz onları ve kavimlerini topyekûn helâk ettik. zulümleri yüzünden harabeye dönmüş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir kavim için bir ibret vardır. edip Allah’a karşı gelmekten sakınmakta olanları ise kurtardık. da Peygamber olarak gönderdik. Hani o, kavmine şöyle demişti “Göz göre göre, o çirkin işi mi yapıyorsunuz?” 55.“Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.” üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demek oldu “Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış!” de onu ve ailesini kurtardık. Ancak karısı başka. Onun geride kalıp helâk olmasını takdir ettik. üzerine bir yağmur gibi taş yağdırdık. Başlarına gelecekler konusunda uyarılanların yağmuru ne kötüydü! 59.Ey Muhammed! De ki “Hamd Allah’a mahsustur. Selâm onun seçtiği kullarına.” Allah mı daha hayırlıdır, yoksa onların ortak koştukları mı? gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Hayır, onlar Allah’a eş tutan bir kavimdir. yeryüzünü karar kılma yeri yapan, içinde nehirler akıtan, onun için oturaklı dağlar yapan ve iki denizin arasına bir engel koyan mı? Allah ile birlikte başka bir ilâh mı var!? Hayır, onların çoğu bilmiyor! kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! karanın ve denizin karanlıklarında size yolunuzu gösteren ve rahmetinin önünden rüzgârları bir müjdeci olarak gönderen mi? Allah ile birlikte başka bir ilâh mı var!? Allah, onların ortak koştuklarından yücedir. başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte başka bir ilâh mı var!? De ki, “Eğer doğru söyleyenler iseniz kesin delilinizi getirin.” ki “Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir. Onlar öldükten sonra ne zaman diriltileceklerinin de farkında değildirler.” gününün gerçekleşeceği hakkında bilgi peygamberler aracılığı ile onlara peş peşe gelmiştir. Fakat onlar bu konuda şüphe içindedirler. Daha doğrusu onlar ahiretten yana kördürler. edenler dediler ki “Biz ve babalarımız toprak olmuş iken mi, gerçekten bizler mi diriltilip çıkarılacağız?” 68.“Andolsun, bizler de bizden önce babalarımız da bununla tehdit edilmiştik. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.” ki “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.” yana üzülme. Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme. “Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar. 72. De ki “Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır.” senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak onların çoğu şükretmezler. senin Rabbin, onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa çıkardıklarını da mutlaka bilir. ve yerde gâib gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitap’ta Levh-i Mahfuz’da olmasın. bu Kur’an, İsrailoğullarına üzerinde ayrılığa düştükleri şeylerin çoğunu açıklıyor. o, elbette mü’minler için bir hidayet ve bir rahmettir. senin Rabbin, onların arasında hükmünü verecektir. O, mutlak güç sahibidir, hakkıyla bilendir. ise Allah’a tevekkül et. Çünkü sen apaçık bir hak üzere bulunuyorsun. sen ölülere duyuramazsın. Arkalarına dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inanıp da müslüman olmuş olanlara duyurabilirsin. 82.Kıyametin kopacağına dair o söz başlarına gelince, onlar için yerden kendilerine bir dâbbe canlı bir yaratık çıkarırız. O, onlara insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler. ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız ve bunların topluca hesap yerine sevk edilecekleri günü hatırla. yerine geldiklerinde Allah şöyle der “Siz benim âyetlerimi, onları ilmen kavramamışken yalanladınız öyle mi? Yoksa ne yapıyordunuz ki?!” dolayı sözü edilen azap tepelerine iner de artık konuşamazlar. görmüyorlar mı ki, biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de her şeyi gösterici aydınlık olarak yarattık. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette Allah varlığını gösteren deliller vardır. üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler. görürsün, onları hareketsiz sanırsın. Hâlbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler. Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır. Şüphesiz O, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler. de kötü amel getirirse, yüzüstü ateşe atılırlar. Onlara, “Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz” denir. 91,92. De ki “Bana ancak, bu beldenin Mekke’nin; onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi.” Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki “Ben ancak uyarıcılardanım.” ki “Hamd Allah’a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek ve siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.” Türkçe Okunuşu Rabbi evzi’nî en eşküra ni’metekelletî en amte aleyye ve alâ valideyye ve en a’mele sâlihan terdahü ve edhılni birahmetike fî ibâdikessalihîn Bazı Arapça harflerin Türkçe’de karşılığı olmadığını hatırlatmak ister ve Arapça metinden okumanızı tavsiye ederiz. Türkçe Anlamı Ey Rabbim, bana ve ana babama lütfettiğin nimetine şükretmemi ve geri kalan ömrüm içinde Senin razı olacağın iyi işleri yapmamı bana ilhâm et. Rahmetinle beni de cennete salih kullarının arasına sok. Açıklama Bu duâyı Hz. Süleyman yapmıştır. Karıncanın sözünden güldü ve böylece dua etmeğe başladı. Ona bahşedilen nimetlerin şükrünü ödemek üzere bu duâyı yaptı ve kendisinin iyi kullarla beraber olmasını diledi. Bu ve buna benzeyen duâlar bize tâlim içindir. Yani bizlerin de aynen onların yaptıkları duâları gibi duâ etmemizi istedikleri içindir. فَتَبَسَّمَ ضَاحِكًا مِّن قَوْلِهَا وَقَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَدْخِلْنِي بِرَحْمَتِكَ فِي عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ Fe tebesseme dâhıken min kavlihâ ve kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan terdâhu ve edhılnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihînsâlihîne. fe o zaman, böylece tebesseme tebessüm etti dâhıken gülerek min kavli-hâ onun sözüne ve kâle ve dedi rabbi Rab evzı'nî beni başarılı kıl en eşkure benim şükretmem ni'mete-ke senin ni'metin elletî ki o en'amte sen ni'met verdin aleyye bana ve alâ ve üzerine vâlideyye anne ve babam ve en a'mele salihan ve benim salih amel nefs tezkiyesi yapmam terdâ-hu sen ondan razı oldun ve edhıl-nî ve beni dahil et bi rahmeti-ke senin rahmetin ile fî içinde, vardır ibâdi-ke senin kulların es sâlihîne salihler Abdulbaki Gölpınarlı Süleyman, onun sözünü duyunca hafifçe güldü de Rabbim dedi, bana ve anamla babama verdiğin nîmetlere şükretmemi ve razı olacağın iyi işlerde bulunmamı ilhâm et bana ve rahmetinle, beni temiz kullarının arasına kat. Abdullah Parlıyan Süleyman karıncanın bu sözüne neşeyle güldü ve “Ey Rabbim!” dedi. “İçimde öyle düşünceler uyandır ki, bana ve ana babama bahşettiğin nimetler için, sana hep şükreden biri olayım ve hep senin razı olacağın işler yapayım, rahmetine ve doğru dürüst olan kullarının arasına koy.” Adem Uğur Süleyman onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat. Ahmed Hulusi Karıncanın sözünden dolayı tebessüm etti Süleyman ve şöyle dedi "Rabbim. . . Bana ve ana-babama bahşettiğin nimete şükretmeme, razı olacağın sâlih amel yapmama beni muvaffak kıl ve hakikatimdeki Rahıym isminden gelen rahmetinle beni sâlih kullarının içine dâhil et. " Ahmet Tekin Süleyman onun sözlerine tebessüm ederek güldü'Rabbim, bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve hâlis niyet ve amaçlarla, hoşnut olacağın, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirmemi, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlamamı, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olmamı, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlememi gönlüme ilham et, gazabını davet eden şeylerden uzak tut. Rahmetinle beni dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi mü’minlerin, sâlih kullarının arasına kat.' dedi. Ahmet Varol Süleyman onun bu sözüne gülümsedi ve dedi ki 'Ey Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimete şükretmemi, senin hoşnut olacağın salih amel işlememi bana ilham et ve rahmetinle salih kullarının arasına kat.' Ali Bulaç Süleyman Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat." Ali Fikri Yavuz Karıncaların konuştuğu sözü anlıyan Süleyman karıncanın bu sözünden gülercesine tebessüm etti ve şöyle dedi “- Ey Rabbim! Bana ilham et ki, hem bana, hem de ebeveynime ihsan buyurduğun nimetine şükredeyim; ve razı olacağın iyi bir amel yapayım. Beni de rahmetinle salih kullarının arasına cennete koy.” Ali Ünal Bu sözleri işiten Süleyman, Allah’ın lütufları karşısında duyduğu masum bir mutluluk içinde gülümsedi ve “Rabbim,” dedi, “beni öyle yönlendir ki, bana ve anne–babama olan nimetlerinden dolayı Sana hakkıyla şükredeyim ve daima razı olacağın işler yapayım. Ayrıca, bana rahmetinle muamele et de, beni salih kullarının arasına kat!” Bayraktar Bayraklı Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve şöyle dedi “Rabbim! Bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkan ver ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven iyi kullarının arasına sok!” Bekir Sadak Suleyman, onun sozune hafifce guldu ve Rabbim! Bana ve ana babama verdigin nimete sukurde, hosnut olacagin isi yapmakta beni muvaffak kil. Rahmetinle, beni iyi kullarinin arasina koy» dedi. Celal Yıldırım Bunun üzerine Süleyman, karıncanın o sözüne gülerek tebessüm etti ve Ey Rabbim!» dedi, bana, anama-babama verdiğin nimetlere şükretmemi ve senin hoşnut olacağın iyi-yararlı işde bulunmamı bana ilham eyle ve beni kendi rahmetinle sâlih kulların arasına sok.» Cemal Külünkoğlu Süleyman, karıncanın sesini duyunca gülümseyerek dedi ki “Ya Rabbi gerek bana ve gerekse ana babama bağışladığın nimetlere olanca gücümle şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi işler yapmamı nasip eyle! Rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat!” Diyanet İşleri eski Süleyman, onun sözüne hafifçe güldü ve 'Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, hoşnut olacağın işi yapmakta beni muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kullarının arasına koy' dedi. Diyanet Vakfi Süleyman onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat. Edip Yüksel Onun sözüne gülerek, “Efendim, senin bana ve ana babama bağışladığın nimetlerine şükretmeye ve hoşnut olacağın erdemli davranışlarda bulunmaya beni yönelt. Rahmetinle, beni erdemli kullarının arasına sok.” Elmalılı Hamdi Yazır O da bunun sözünden gülercesine tebessüm etti de ya rabb! Dedi beni nefsime zâbıt kıl ki bana ve valideynime in'am buyurduğun ni'metine şükredeyim ve razı olacağın iyi bir amel yapayım ve beni rahmetinle salih kulların miyanına idhal buyur Erhan Aktaş Bunun üzerine Süleyman onun sözüne gülümsedi. Ve “Ey Rabb’im! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında, şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve rahmetinle beni salih1 kullarının arasına kat.” dedi. 1- Arı, saf, temiz, iyi, erdemli, dürüst. Gültekin Onan Süleyman Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat." Hakkı Yılmaz Sonra da Süleymân, dişi karıncanın sözünden/kararından dolayı gülerek tebessüm etti. Ve “Rabbim! Bana, anne-babama lütfettiğin nimetinin karşılığını ödememi, hoşnut olacağın sâlihi işlememi gönlüme getir ve rahmetinle beni sâlih kullarının içine kat” dedi. Harun Yıldırım Süleyman onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse anababama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat. Hasan Basri Çantay Süleyman onun bu sözünden gülercesine tebessüm etdi de Ey Rabbim, dedi, bana ve ana ve babama lûtfetdiğin ni'metine şükr etmemi ve geri kalan ömrüm içinde Senin raazî olacağın iyi işler yapmamı bana ilham et. Rahmetinle beni de cennetde saalih kullarının arasına sok». Hayrat Neşriyat Bunun üzerine Süleymân onun sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti ve dedi ki 'Rabbim! Beni ve ana-babamı ni'metlendirdiğin ni'metine şükretmemi ve râzı olacağın sâlih ameller işlememi bana ilhâm eyle ve rahmetinle beni sâlih kullarının arasına kat!' İbni Kesir Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki Rabbım; bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde ve hoşnud olacağın şeyi yapmakta beni muvaffak kıl ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat. İskender Evrenosoğlu Bunun üzerine Süleyman onun sözüne gülerek tebessüm etti. Ve "Rabbim, bana, anne ve babama en'am buyurduğun ni'metlere şükretmekte ve Senin razı olduğun salih amel nefs tezkiyesi yapmakta beni başarılı kıl. Ve beni, rahmetinle salih kullarının arasına dahil et." dedi. Kadri Çelik Süleyman Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki “Rabbim! Bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat.” Mehmet Ali Eroğlu "Ey Rabbim; bana, ana-babama verdiğin nimetlere şükretmemi ve razılığını ilham ediver. Merhametinle salih kulların arasına al! " Süleyman karıncanın sözüne gülüp böyle demiştir. Mehmet Okuyan Süleyman, karıncanın sözünden dolayı neşeyle tebessüm etmiş ve şöyle demişti “Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmemde ve razı olacağın iyi işler yapmamda beni başarılı kıl! Beni merhametinle iyi kullarının arasına kat!” Metin Durali O da, onun yönetici kadinin bu sözünden dolayi bir direnisle karsilasmadigi ve bir zarar söz konusu olmayacagindan dolayi gülercesine tebessüm etti ve “Ey Rabbim, beni nefsime hâkim kil ki, bana ve anama-babama verdigin nimetlere sükredeyim ve hosnut olacagin iyi bir is yapayim ve beni rahmetinle iyi kullarin arasina sok!” dedi. Detayli açiklama için Muhammed Celal Şems Bunun üzerine Süleyman tebessüm etti ve onun bu sözüne gülerek dedi ki “Rabbim, bana ve ana babama verdiğin nimetten dolayı Sana şükretmemi ve hoşuna gidecek salih amellerde bulunmamı nasip et. Beni Kendi Rahmetin ile salih kullarının arasına kat.” Muhammed Esed Süleyman temsildeki karıncanın bu sözüne neşeyle güldü ve "Ey Rabbim!" dedi, "İçimde öyle düşünceler uyandır ki, bana ve ana babama bahşettiğin nimetler için sana hep şükreden biri olayım; ve hep Senin hoşnut olacağın dürüst ve erdemli işler yapıyor olayım; ve beni, rahmetinle, dürüst ve erdemli kulların arasına sok!" Mustafa Çevik 17-19 Bir gün Süleyman kendi yerli halkından, yabancılardan cinlerden ve kuşlardan oluşan ordusunu toplayıp yola çıktı, Karınca Vadisi’ne gelince vadinin halkından olan birisi kavmine şöyle seslendi “Ey Karınca Vadisi’nin Halkı! Hemen evlerinize girin ki, Süleyman’ın ordusunun size bir zararı dokunmasın.” Süleyman bu sözleri duyunca tebessüm etti ve ardından da, “Rabbim bana, ana ve babama bahşettiğin sayısız nimetlere şükretmeyi, her zaman Seni razı edecek işler yapmayı nasip eyle, şefkat ve merhametinle hayırlı, erdemli kulların zümresinden olmayı lütfeyle.” diye dua etti. Mustafa İslamoğlu Komutu onun vermesinden dolayı Süleyman gülercesine tebessüm etti ve "Rabbim!" dedi, "İç dünyamı öyle bir düzene sok ki, Senin bana ve ana-babama bahşettiğin nimetlere layıkıyla şükreden ve hep Senin hoşnut olacağın güzel işler yapan biri olayın; ve beni rahmetinle erdemli kullarının arasına kat!" Ömer Nasuhi Bilmen Hazreti Süleyman Artık onun sözünden gülercesine tebessüm etti ve dedi ki Yarabbi! Bana ilham buyur, bana ve anama babama in'am buyurmuş olduğun nîmetine şükredeyim ve senin razı olacağın sâlih amelde bulunayım ve beni rahmetinle sâlihler olan kullarının zümresine idhal buyur.» Ömer Öngüt Onun bu sözüne gülercesine tebessüm etti ve şöyle dedi “Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnud olacağın iyi işi yapmamı gönlüme ihsan eyle. Rahmetinle beni sâlih kullarının arasına kat!” Şaban Piriş Süleyman, karıncanın bu sözüne gülerek tebessüm edip -Rabbim! bana ve anama babama verdiğin nimetine şükretmemi ve hoşnut olacağın işi yapmamı bana kolay kıl, beni rahmetinle iyi kulların arasına kat. Sadık Türkmen Süleyman onun sözüne tebessüm etti. Dedi ki “Rabbim, bana ve anneme-babama lütfettiğin nimetine şükretmeye ve beğeneceğin faydalı iş yapmaya beni muvaffak kıl. Ve beni, rahmetinle salih kullarının arasına kat!” Seyyid Kutub Süleyman, karıncanın dediklerini işitince gülümseyerek dedi ki; Ya Rabbi gerek bana ve gerekse ana babama bağışladığın nimetlere olanca gücümle şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi işler yapmamı nasip eyle, rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat.» Suat Yıldırım Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek "Ya Rabbî, dedi, beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana, gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim, Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dahil eyle!" Süleyman Ateş Süleymân Onun sözüne gülümseyerek dedi "Rabbim, bana ve anama, babama lutfettiğin ni'mete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle beni iyi kullarının arasına sok." Süleymaniye Vakfı Karıncanın sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti. “Sahibim, bana ve ana babama ettiğin iyilikten ötürü şükretme fırsatı ver. Senin razı olacağın iyi işler yapayım. İkramınla beni iyiler arasına kat.” Tefhim-ul Kuran Süleyman Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat.» Ümit Şimşek Bu söze gülümseyen Süleyman 'Rabbim,' dedi. 'Bana, anne ve babama lütfettiğin nimetlere şükretmeyi ve seni razı edecek güzel işler yapmayı bana ilham et. Ve beni, salih kullarınla birlikte rahmetine al.' Yaşar Nuri Öztürk Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok." En üste taşıEn alta taşıBu yazarın mealini okumaya devam et Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.

neml suresi 19 ayette yer alan dua nedir