nonspesifik serebral beyaz cevher lezyonu nedir

* Aterosklerozise büyük elastik arterlerde (aorta ve iliak arter), ekstramural koroner arterlerde ve serebral arterlerde şekillenir. * Aterosklerozda ana lezyonu intimal bölgedeki aterom ya da fibröz ve yağ doku plağı oluşturur. * Plakta kalsifikasyon, ülserleşme, tromboz, kanama ve anörizmal dilatasyon gibi lezyonlarda şekillenebilir. StandartMR görüntüleme ile beynin sadece anatomik ve yapısal durumu hakkında bilgi elde etmek mümkün iken, Hastanemizde bulunan yeni teknolojiler ile beynin metabolik, biyokimyasal ve hemodinamik yapısı hakkında da bilgi sahibi olunabilmektedir. Emar (MR) en etkileyici ve en zararsız görüntüleme yöntemlerinden biridir. Etyoloji ve Patoloji: 1-Beyin sapına doğru ilerleyen KİBAS yapan supratentoryal lezyonlar, meninjeal enfeksiyonlar ve SAK. 2-Beyin sapına bası yapan posterior fossa veya beyin sapı lezyonu. 3-Serebral hemisferlerin yaygın tutulumu ile giden metabolik, endokrin veya anoksik ensefalopati. 4-Jeneralize tonik-klonik nöbetler. Serebral herniasyonun en sık türü nedir? Hangi sinir basısıyla bulgu verir? Transtentorial (unkal) 3. KS. Gri-beyaz cevher arasında multipl, iyi sınırlı KarotidArter/Ön Dolaşım. Bu damarların tıkanması ile meydana gelen felçler genellikle beynin lezyonu olan tarafın aksi yönündeki el-kol ve bacakta felç, duyu kaybı ve görme kayıpları (homonim hemianopsi) ile sonlanır. Ön dolaşımla ilgili olarak orta cerebral arter tutulumu çok sık olarak görülürken, ön serebral arter Site De Rencontres Gratuit Pour Les Femmes. Spontan dolaşımın başarılı bir şekilde geri dönmesi, kardiyak arrestten tam olarak derlenmenin sadece ilk adımıdır. Kardiyak arrest sonrası beyin hasarı oluşması, miyokard disfonksiyonu, sistemik iskemi / reperfüzyon yanıtı ve kalıcı patolojiyi içeren post-kardiyak arrest sendromu sıklıkla resüsitasyondan sonraki dönemi karmaşık hale Post-kardiyak arrest sendromunun şiddeti ve arrestin nedenine bağlı olarak pek çok hastada resüsitasyon sonrası bakım dönemi boyunca çoklu organ desteği ve tedavisi gerekebilir. Bu durum özellikle nörolojik iyileşmenin kalitesini ve sağkalım sonuçlarını Resüsitasyon sonrası bakım algoritması Şekil bu hastalarda sağkalımın optimize edilmesi için gerekli bazı anahtar girişimleri göstermektedir. Post-kardiyak arrest sendromu Post-kardiyak arrest sendromu; kardiyak arrest sonrası beyin hasarı, myokard disfonksiyonu, sistemik iskemi/reperfüzyon yanıtı ve tetikleyen ısrarcı patolojiden meydana Bu sendromun ciddiyeti kardiyak arrestin süresi ve nedenine göre değişiklik göstermektedir. Kardiyak arrest kısa süreli ise hiç görülmeyebilir. Kardiyovasküler yetmezlik ilk üç gün içindeki ölümlerin çoğundan sorumlu iken, beyin hasarına bağlı ölümlerin çoğu daha sonraki günlerde Prognozu kötü olan hastalarda, ölümlerin çok büyük oranı yaklaşık %50’si destek tedavisinin geri çekilmesi nedeniyle olur;378,379 bu nedenle prognoz planının önemi vurgulanmalıdır altta görülen. Kardiyak arrest sonrası beyin hasarı oluşması mikrodolaşım yetersizliği, otoregülasyonda bozulma, hipotansiyon, hiperkarbi, hipoksemi, hiperoksi, pireksi, hipoglisemi, hiperglisemi ve nöbetlerle kötüleşebilir. Kardiyak arrest sonrasında belirgin miyokard disfonksiyonu sıktır, tipik olarak 2-3 günde düzelir, ancak tam düzelme belirgin olarak daha uzun Kardiyak arreste bağlı tüm vücut iskemi/reperfüzyonu, çoklu organ yetmezliğine katkıda bulunan ve enfeksiyon riskini arttıran immünolojik ve koagülasyon yolaklarını aktive Bu nedenle, post-kardiyak arrest sendromu ile sepsis arasında intravasküler volüm açığı, vazodilatasyon, endotel hasarı ve mikrodolaşım bozuklukları gibi bir çok ortak nokta Hava yolu ve solunum Hipoksemi ve hiperkarbinin her ikisi de yeni kardiyak arrest gelişme olasılığını artırır ve sekonder beyin hasarına katkıda bulunabilirler. Birkaç hayvan çalışması, hiperokseminin Şekil Resüsitasyon sonrası bakım algoritması. SKB – Sistolik kan basıncı; PKG – perkütan koroner girişim; BTPA – Bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyogram, YBÜ – Yoğun bakım ünitesi; OAB – ortalama arter basıncı; ScvO2 – santral venöz oksijenasyon; EEG – elektroensefalogram; ICD – implante edilen kardiyoverter defibrilatör. erken dönem SDGD sağlanmasından sonra oksidatif strese neden olduğunu ve post-iskemik dönemde nöronlara zarar verdiğini Tüm insan çalışmaları yoğun bakım verilerinden alınmış olup, kardiyak arrestte resüsitasyon sonrası hiperokseminin potansiyel etkileri konusunda karmaşık sonuçlar Yakın zamanlı ve ST elevasyonlu miyokard enfarktüsünde hava ve oksijen desteğini karşılaştıran bir çalışmada, oksijen desteğinin miyokardiyal hasarı, miyokard enfarktüsü tekrarlama riskini ve majör kardiyak aritmileri ve 6. aydaki büyük enfarkt alanı ile ilişli olduğu Kardiyak arrestten sonra nörolojik hasarı arttırma olasılığı ve miyokard enfarktüsünden sonra zararı kanıtlandığından, kanın oksijen satürasyonu güvenle monitörize edilir edilmez kan gazı analizi ve/veya puls oksimetre ile, arter kanı oksijen satürasyonunu %94-98 arasında idame ettirecek şekilde inspire edilen oksijen konsantrasyonu titre edilmelidir. Hipoksemi de zararlı olduğundan hipoksemiden sakının; inspire edilen oksijen konsantrasyonunu azaltmadan önce, arteriyal oksijen satürasyonun doğru ölçüldüğünden emin olun. Beyin fonksiyonu bozulmuş her hastada trakeal entübasyonu, sedasyonu ve kontrollü ventilasyonu düşünün. Kardiyak arresten sonra, hiperventilasyon ile hipokapni oluşur ve serebral iskemiye neden 396 Kardiyak arrest kayıtları kullanılarak yapılan gözlemsel çalışmalar, hipokapni ile kötü nörolojik sonuç arasında ilişki Prospektif veriler elde edilene kadar, normokarbiyi sağlayacak şekilde ventilasyonu ayarlamak ve bunu “end-tidal” CO2 ve arteriyel kan gazı değerleri ile monitörize etmek uygundur. Dolaşım Akut koroner sendrom AKS, hastane dışı kardiyak arrestlerin en sık nedenlerinden biridir yakın zamanda yayınlanan bir meta-analizde; non-kardiyak etiyoloji gözlenmeyen HDKA hastalarında akut koroner arter lezyonu prevelansı %59-71 oranında Pek çok gözlemsel çalışma, kardiyak arrestten sonra SDGD sağlanan hastalarda erken perkütan koroner girişimi kapsayan acil kardiyak kateterizasyon laboratuvar değerlendirmesinin uygun olduğunu Bu hastalarda invazif girişim yani erken koroner anjiyografiyi takiben gerekirse acil PKG, özellikle uzamış resüsitasyona ve nonspesifik EKG değişikliğine sahip olanlarda, spesifik kanıtların olmaması ve kaynakların kullanımındaki PKG merkezlerine hastaların transferini kapsayan belirgin etkileri nedeniyle tartışmalıdır. ST-elevasyonu olan SDGD izleyen perkütan koroner girişim Eldeki veriler temelinde, EKG’de ST-elevasyonu olan ve kardiyak orijinli olduğu şüphelenilen hastane dışı erişkin kardiyak arrest hastalarında SDGD sağlanırsa acil kardiyak kateterizasyon laboratuvarı değerlendirilmesi gerektiğinde acil PKG gerçekleştirilmelidir. Bu öneri, seçilmiş popülasyondan elde edilen güçlü olmayan kanıtlara dayanır. Gözlemsel çalışmalarda HDKA sonrasında optimal sonuçların PKG ve TTM kombinasyonu ile birlikte sağlandığı belirlenmiştir; bu girişimler nörolojik açıdan iyi sağkalımın geliştirilmesi stratejilerinin parçası olan standardize post-kardiyak arrest protokollerinde yer ST-elevasyonu olmayan SDGD izleyen perkütanöz koroner girişim Kardiyak kökenli olmayan arrest hastalarındaki AKS’un genel bulgularının aksine, kardiyak arrest hastalarında koroner iskeminin değerlendirilmesine yönelik standart ölçütler daha az hassastır. Alışılmış klinik verilerin, EKG ve spesifik markerların HDKA nedeni olarak bir koroner arter oklüzyonunu tespit etmedeki sensitivite ve spesifitesi belli Bazı geniş gözlemsel serilerde HDKA olan ve SDGD sağlanan hastalarda, ST elevasyonu olmadan AKS olabileceği Bu grup ST elevasyonu olmayan hastalar, gözlemsel çalışmaların verilerine göre, acil kardiyak kateterizasyon laboratuvarı değerlendirilmesinden potansiyel yarar görür. 410,412,413 Kardiyak arrest için koroner neden açısından çok yüksek risk taşıyan hastalarda SDGD sağlanırsa acil kardiyak kateterizasyon laboratuarı için değerlendirilme ve tartışma yapılması akla uygundur. Hastanın yaşı, KPR süresi, hemodinamik instabilite, mevcut kardiyak ritim, hastaneye ulaştığındaki nörolojik durum, mevcut olan kardiyak etiyoloji gibi faktörler girişimlere akut dönemde başlama ya da hastane yatışına dek erteleme kararını vermeyi etkiler. Komputerize tomografi CT çekiminin zamanlaması ve endikasyonları HDKA’in kardiyak nedenleri son yıllarda geniş çaplı olarak araştırılmasına rağmen non-kardiyak nedenler hakkında bilinenler azdır. Solunumsal veya nörolojik bir nedenin erken tespit edilmesi, optimal bakım için hastanın spesifik bir yoğun bakım ünitesine naklini sağlayabilir. Prognoz hakkında bilginin artması TTM gibi özellikli tedavileri uygulama konusunda tartışmayı sağlar. Solunumsal veya nörolojik bir nedenin erken tanınması, hastaneye kabulde beyin ve göğüs BT görüntülemenin, koroner anjiyografiden önce yapılmasını gerçekleştirir. İleri sürülen nörolojik veya solunumsal nedene ait bulgu ve semptomların yokluğunda örn. nörolojik hastalar için başağrısı veya konvülsiyon, bilinen ve kötüleşen solunumsal hastalığı olan hastalarda nefes darlığı veya hipoksi gibi veya miyokardiyal iskeminin EKG veya klinik bulgusu var ise, ilk önce koroner anjiyografi çekilir, daha sonra BT görüntüleme yapılır. Bazı olgu serileri, hastaların önemli bir oranında, non-kardiyak arrest nedenlerinin tanısını koymak için bu stratejinin kolaylık sağladığını Hemodinamik yönetim Kardiyak arrest sonrası miyokard disfonksiyonu; hipotansiyon, düşük kardiyak indeks ve aritmilerle karakterize hemodinamik instabiliteye neden hastalarda erken dönem ekokardiyografi yapılması, miyokardiyal disfonksiyonun tespiti ve derecesinin tayini için miyokardiyal disfonksiyon sıklıkla, en azından geçici olarak inotropik destek gerektirir. Kan basıncı, kalp atım hızı, idrar çıkışı, plazma laktat klirensi, santral venöz oksijen satürasyonu, tedavide kılavuz olabilir. Özellikle hemodinamik olarak stabil olmayan olan hastalarda, seri olarak ekokardiyografi kullanılabilir. YB’da sürekli kan basıncı monitörizasyonu için arter kanülasyonu gereklidir. Bazı yakın zamanlı çalışmalardaki tartışmalara rağmen,kardiyak arrest sonrası tedavi stratejisinde,370spesifik kan basıncını hedefleyen tedaviyi de içeren sepsis demetlerindeki gibi, erken hedefe yönelik tedavi önerilmektedir. Kesin veriler bulunmadığında, hastanın normal kan basıncını, kardiyak arrestin nedeni ve miyokard disfonksiyonunun derecesini dikkate alarak, yeterli bir idrar çıkışı 1 ml /kg/ st sağlayacak ve normal veya azalan plazma laktat değerleri elde edecek şekilde bir ortalama arter kan basıncı hedefleyiniz. Bu hedefler, eşlik eden hastalıklar ve bireysel fizyolojik temele dayandığından değişken olabilir. Hipotermi idrar atılımını artırabilir ve laktat klirensini bozabilir. Vücuda yerleştirilebilir kardioverter defibrilatörler Primer bir koroner olaydan 24-48 saat sonra gelişen ventriküler aritmiden dolayı resüsite edilmiş, belirgin sol ventrikül disfonksiyonu olan iskemik hastalarda, vücuda yerleştirilebilir kardiyoverter defibrilatör uygulamayı düşünün. Disabilite Nörolojik derlenmeyi optimize etmek Beyin perfüzyonu Hayvan çalışmaları, SDGD sağlandıktan hemen sonra, kısa süreli multifokal serebral yeniden akım olmayan devreyi takiben 15-30 dk süreli geçici global serebral hiperemi olduğunu göstermektedir. Bu devreyi serebral oksijen metabolizma hızı kademeli olarak iyileşirken 24 saate kadar olan serebral hipoperfüzyon takip eder. Asfiksik kardiyak arrestlerde, SDGD sağlandıktan sonra geçici olarak beyin ödemi oluşur, fakat klinik olarak intrakranial basınçtaki artış ile çok nadiren ilişkilidir. Pek çok hastada, bazı kardiyak arrestlerden sonra serebral kan akımının otoregülasyonu yetersizdir yoktur veya sağa kaymıştır; bunun anlamı, serebral perfüzyon nöronal aktivite linklerine bağlı olmak yerine, serebral perfüzyon basıncı ile sağlanır. Bu yüzden, SDGD sağlandıktan sonra, ortalama arter basıncı, hastanın normal seviyelerinde tutulmalıdır. Sedasyon SGDG sağlandıktan sonra en az 24 saat süreyle hastaların sedasyon ve ventilasyonu sık olarak uygulanmasına karşın, kardiyak arrest sonrasında ventilasyon, sedasyon ve nöromusküler blokaj dönemini tanımlayan yüksek değerlilikte veri yoktur. Nöbetlerin kontrolü Kardiyak arrest sonrası nöbetler sıktır ve SDGD sağlanan komadaki hastaların yaklaşık üçte birinde görülür. Miyokloni en yaygınıdır ve %18-25 oranında görülür, geri kalanı fokal veya jeneralize tonik-klonik kasılmalar şeklindedir veya her iki tipi bir arada Klinik olarak nöbetler, miyokloni de dahil olmak üzere epileptik orijinli olabilir veya olmayabilir. Diğer motor aktiviteler yanlışlıkla konvülsiyon sanılabilir ve miyokloninin birkaç tipi vardır, çoğu non-epileptiktir. Klinik olarak nöbet aktivitesi olan hastalarda, epileptik aktiviteyi saptamak için aralıklı elektroensefalografi EEG kullanın. Tedavinin etkileri ve status epileptikus tanısı için hastaları sürekli EEG ile monitörize etmeyi düşünün. Konvülsiyonlar, serebral metabolik hızı arttırabilir, kardiyak arrestten kaynaklanan potansiyel beyin hasarını arttırır; sodyum valproat, levetiracetam, fenitoin, benzodiazepinler, propofol veya barbitürat ile tedavi edin. Miyokloni tedavisi özellikle zor olabilir; fenitoin sıklıkla etkisizdir. Propofol post-anoksik miyokloniyi baskılamada etkilidir. Klonazepam, sodyum valproat ve levetiracetam post-anoksik miyoklonide etkili olabilecek antimiyoklonik ilaçlardır. Glukoz kontrolü Kardiyak arrestte resüsitasyondan sonra yüksek kan glukozu ile kötü nörolojik sonuçlar arasında güçlü bir ilişki vardır. Mevcut verilere göre SDGD sağlanmasından sonra kan glukozu ≤10 mmol/ l’de 180 mg/dl idame ettirilmeli ve hipoglisemiden kaçınılmalıdır. Sıkı glukoz kontrolü kardiyak arrest sonrasında spontan dolaşımı geri dönen erişkin hastalarda artmış hipoglisemi riski nedeniyle uygulanmamalıdır. Sıcaklık kontrolü Kardiyak arrest sonrası ilk 48 saatte hipertermi hiperpireksi periyodu sıktır. Bazı çalışmalar kardiyak arrest sonrası pireksi ve kötü sonuçlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur. Sıcaklık artışının sonuç üzerine olan etkisi kanıtlanmamış olsa da, kardiyak arrest sonrasında görülen hipertermiyi antipiretik veya aktif soğutma ile tedavi etmek mantıklıdır. Hayvan ve insan verileri ılımlı hipoterminin nöroprotektif olduğunu ve yaygın beyin hipoksi-iskemi periyodundan sonra sonucu iyileştirdiğini göstermektedir. Kardiyak arrestten sonra uygulanan tüm terapötik hipotermi çalışmaları sadece komadaki hastaları içermektedir. Bir randomize çalışma ve bir psödo- randomize çalışma, hastane dışı VF kardiyak arrest sonrası komada kalan hastalarda uygulanan hipoterminin hastaneden taburcu olmada veya altıncı ayda iyi nörolojik sonuçlar elde etmede etkili olduğunu SDGD sağlandıktan sonra dakikalar ve saatler içinde başlatılmış ve 32-34oC’lik sıcaklık sınırları 12-24 saat boyunca devam ettirilmiştir. Hedefe yönelik hipotermi TTM çalışmasında; HDKA olan tüm ritimlerdeki 950 hasta; 33oC veya 36oC olacak şekilde 36 saatlik sıcaklık kontrolü için hedeflenen sıcaklığa 28 saatte ulaştıktan sonra yavaş geri ısıtma randomize belirleme ve yaşam destek tedavisini geri çekmeyi belirlemek için sıkı takip protokolleri uygulandı. Tüm mortalite nedenleri içinde, primer sonuçlarda farklılık yoktu, 6 ay içindeki nörolojik sonuçlar benzerdi çalışma sonundaki mortalite için hazard oranı HR % 95 CI ilk altı aydaki kötü nörolojik sonuç veya ölüm için rölatif risk RR %95 CI Altıncı aydaki detaylı nörolojik sonuçlar benzerdi. Önemli olarak, çalışmaya alınan her iki koldaki hastaların sıcaklıkları iyi kontrol edildi, her iki grupta da vücut sıcaklığının yükselmesi engellendi. Hedefe yönelik sıcaklık yönetimi veya sıcaklık kontrolü tanımları yerine terapötik hipotermi tanımı tercih edilmiştir. ILCOR’un İYD çalışma grubu hedefe yönelik hipotermi tedavisinde175 bazı öneriler sunmuştur ve bunlar da ERC kılavuzunda yer almıştır Sıcaklık kontrolü uygulanan hastalarda hedef sıcaklığı 32oC ve 36oC arasında sabit bir değerde tutun kuvvetli öneri, orta-kalitede kanıt. Kardiyak arrest hastalarının belirli alt çalışma gruplarında düşük 32-34oC veya yüksek 36oC sıcaklıklarından hangisinin daha yararlı olup olmadığı tam bilinmemektedir, bu elemeyi yapmak için daha ileri araştırmalar yardımcı olabilir. TTM, HDKA olup ve başlangıç ritmi şok uygulanan arrest ritmi olan ve SDGD sağlanan, bilinci kapalı erişkin hastalara önerilir kuvvetli öneri, düşük-kalitede kanıt TTM, HDKA olup ve başlangıç ritmi şok uygulanmayan arrest ritmi olan ve SDGD sağlanan, bilinci kapalı erişkin hastalara önerilir zayıf öneri, çok düşük-kalitede kanıt TTM, HİKA olup ve başlangıç ritmi herhangi bir arrest ritmi olan ve SDGD sağlanan, bilinci kapalı erişkin hastalara önerilir zayıf öneri, çok düşük-kalitede kanıt Eğer TTM uygulanacak ise, bu süre en az 24 saat olmalıdır daha önceki iki büyük RKÇ’da belirtildiği üzere zayıf öneri, çok düşük kalitede kanıt Sıcaklık kontrolü ne zaman?Hangi hedef sıcaklık seçilirse, aktif sıcaklık kontrolünü gerçekleştirmek ve bu düzeyde sıcaklık idamesi sağlamak gerekir. Daha önceki öneriler, SDGD sağlandıktan hemen sonra mümkün olan en kısa sürede soğutma başlanmalıdır şeklindeydi ki, bu öneri sadece klinik öncesi veri ve rasyonel olasılıklara dayanmaktaydı. Hayvan çalışmaları, SDGD sağlandıktan sonra ne kadar erken soğutmaya başlanırsa, o kadar iyi sonuçlar alındığını göstermektedir. Spontan olarak daha hızlı soğutulan hastalarda, daha kötü nörolojik sonuçlar ile bir ilişki olduğu gerçeği belirtilmesinden dolayı gözlemsel çalışmalar ile ilgili kafa karışıklığı şiddetli nörolojik hasarlı olanların, beden sıcaklık kontrol yeteneğinin kaybedilmesine daha fazla eğimli oldukları hipotez olarak ileri sürülmüştür. SDGD sağlandıktan hemen sonra hastane öncesinde büyük hacimlerde soğuk intravenöz sıvının hızla verilmesinin, hastaneye yatışa dek geciktirilmesi ile karşılaştırıldığı randomize çalışmada nakil sırasında tekrar arrest ve akciğer ödemi daha fazla öncesi kontrolsüz soğuk sıvı infüzyonu önerilmese de, hastalar çok iyi monitörize edildiyse ve hedef olarak düşük sıcaklık 33oC gibi amaçlandı ise, soğuk intravenöz sıvıların infüzyonu hala mantıklı olabilir. Soğuk intravenöz sıvıların büyük hacimlerde hızlı infüzyonu haricindeki diğer erken soğutma stratejileri ve hastane öncesinde KPR sırasında soğutma henüz yeteri kadar çalışılmamıştır. Sıcaklık nasıl kontrol edilir? Bugüne kadar, herhangi bir spesifik soğutma tekniğinin diğer tekniklerle karşılaştırıldığında yaşam şansını arttırdığına yönelik kesin kanıt yoktur; fakat internal kullanılan aletlerin, eksternal teknikler ile karşılaştırıldığında daha kesin sonuçlara yol açtığı kabul hipertermi, kötü nörolojik sonuç ile nedenle, yeniden ısıtma da yavaşça yapılmalıdır; optimal hız bilinmemektedir, ancak günümüzdeki uzlaşı saatte yaklaşık ısıtma şeklindedir. Prognozun belirlenmesi Prognozun belirlenmesi ile ilgili bu bölüm, 2015 kılavuzunun öngördüğü, ESICM’in TEM’ın ERC İYD Çalışma Grubu üyelerinin yazmış olduğu, kardiyak arrestin komada sağkalan grubunda Nörolojik Prognoz Belirlemenin Danışma Beyanatlarındanuyarlanmıştır. Kardiyak arrest resüsitasyonundan sonra hipoksik-iskemik beyin hasarı yaygındır. Hastane dışı kardiyak arrestleri takiben yoğun bakıma alınma öncesinde ve sonrasında terapötik hipotermi uygulansa da, ölen hastaların üçte ikisinin nörolojik hasar nedeniyle kaybedildiği gösterilmiştir. Bu ölümlerin çoğu, kötü nörolojik prognoz belirlenmesi sonucu, sunulan tedavinin geri çekilmesi nedeniyle olmaktadır. Bu nedenle, kardiyak arrest sonrası resüsite edilip dönen komatöz hastalar değerlendirildiğinde, yanlış kötümser tahminlerin minimal riskli olması esastır. İdeal olanı, kötü prognoz saptandığında, yalancı pozitiflik oranının FPR, en yakın olası güvenlik intervali ile birlikte CI sıfır olmasıdır. Fakat, prognoz belirleyici çalışmalar, oldukça az hastayı kapsar, FPR % 0 olsa ise bile, CI % 95’in üzerinde olduğu durumlar oldukça sıktır. Dahası, birçok çalışma kendi sonuçları-tahminleri ile de çatışmıştır, tedavi eden hekim sonuçlara yanıtsız olamadığında kendi içinde taraf olur ve bunlar da tedaviyi devam etme veya sonlandırma kararında etkili olmaktadır. Sonuçta, tek başına hedefe yönelik hipotermi ve sedatifler ikisi birlikte veya nöromüsküler bloker ilaçlar idamede kullanılması ile, özellikle klinik değerlendirme temelinde prognoz belirleyici endekslerle etkileşme potansiyeli olabilir. Prognoz belirlemede multimodal uygulama esastır ve klinik değerlendirme, elektrofizyoloji, biyomarker’lar ve görüntülemeyi içerir. Şekil Prognoz belirleme stratejisi algoritması. EEG – elektroensefalografi; NSA – nöron spesifik enolaz; SSEP – somatosensoriyal uyarılmış potansiyeller; SDGD – spontan dolaşımın geri dönmesi; M – Glasgow koma skalasında motor yanıt; YPO – yanlış pozitiflik oranı; GA – güven aralığı. Kardiyak arrestten sonra komadaki hastanın prognozu için dikkatli bir klinik nörolojik muayene klinik muayene ile amaca yönelik hareketlerin olup olmadığı ya da beyin ölümü lehine klinik bulgu gelişip gelişmediği saptanmalıdır. Global post-anoksik hasarlanmayı izleyen beyin iyileşme süreci, çoğu hastada arrestten sonraki 72 saat içinde tamamlanır. Fakat, SDGD sağlandıktan sonra 72 saat içinde, 12 saate kadar sedatif almış olan hastalarda, nörolojik muayene için klinik değerlendirmenin güvenirliği azalabilir. Karar vermeden önce, en büyük yanıltıcı olabilecek; sedasyon ve nöromüsküler blokaj, hipotermi, ciddi hipotansiyon, hipoglisemi, metabolik ve solunumsal düzensizlikler dışlanmış ve nöromüsüler bloker ilaçlar uzun süreden sonra kesildiğinde, klinik muayeneyi etkilemesinden sakınılmalıdır. Mümkün ise, kısa etkili ilaçlar tercih edilir. Rezidüel sedasyon/paraliziden endişe ediliyor ise, bu ilaçların etkileri antidotları kullanarak değerlendirilmelidir. Prognoz belirleme algoritması Şekil SDGD sağlandıktan sonra 72 saat içinde ekstensör motor yanıtı olan veya olmayan komadaki tüm hastalara uygulanabilir. Daha erken prognoz belirleyen testlerin sonuçları, bu dönemde birlikte değerlendirilir. İlk önce en doğru bilgileri değerlendirin. Bu bilgiler yüksek spesifisite ve doğruluk oranına sahiptir FPR <% 5 ile % 95, Cis <%5 olan kontrollü sıcaklık ile tedavi olan hastalar ve en az üç farklı grup araştırmacı tarafından birkaç çalışmada dökümante edilmiştir. Bunlar, SDGD sağlandıktan 72 saat sonra, bilateral pupiller refleksi olmayanlar ve ısınmadan sonra N20 dalga somatosensoriyal uyarılmış potansiyel yanıtı kontrollü ısı ile tedavi edilmeyen hastalarda SDGD sağlandıktan 24 saat sonra bu bulgu değerlendirilmiş olabilir olmayanlardır. Uzman görüşüne göre, pupiller reflekslerle birlikte, korneal reflekslerin de olmayışı bu noktada kötü prognoz için belirleyicidir. Oküler refleksler ve SSPEs, hedef sıcaklıktan bağımsız olarak prediktif değerlerini korurlar. Eğer kötü prognoz tahmininde yukarıdaki bulgulardan hiçbiri yoksa, bir grup daha az doğru tahmin ölçütleri değerlendirilebilir, fakat onların tahminlerdeki güvenirlik derecesi daha düşük olacaktır. Bunların FPR değeri <%5’dir fakat daha önceki tahmin ölçütlerine göre daha geniş % 95 CIs sahiptir ve/veya prognoz belirleme çalışmalarındaki Tanım/eşik değerleri net değildir. Bu tahmin ölçütleri; erken status myoklonus SDGD sağlandıktan sonraki 48 saat içinde, SDGD sağlandıktan sonraki 48-72 saat içindeki yüksek serum nöron spesifik enolaz NSE, ısınma sonrasında reaksiyon vermeyen malign EEG tipleri burst-supresyon, status epilepticus, belirgin azalmış gri cevher/beyaz cevher oranının GM/WM varlığı, veya SDGD sağlandıktan sonra 24 saat içinde sulkuslarda silinme veya SDGD sağlandıktan sonra 2-5 günde beyin magnetik rezonans görüntülemede MRI diffüz iskemik değişikliklerin varlığıdır. Uzman görüşüne dayanarak; ilk prognoz belirlenmesinden sonra, en az 24 saat beklemeyi ve ikinci prognoz belirleyicileri kullanmadan önce bilinci kapalı olanlarda Glasgow motor skorun 1-2 olduğunu teyid etmeyi önermekteyiz. Prognoz belirleme için bunların en az ikisinin birlikte olmasını öneririz. Günümüzde kötü prognozu %0 FPR oranıyla tahmin eden spesifik bir NSE eşik değeri önerilememektedir. İdeal olanı, her hastanenin kendi kitlerini kullanarak NSE değerini çalışması ve kendi normal değerleri ile eşik değerini belirlemesidir. Farklı zaman dilimlerindeki örnekleme ile, NSE düzeylerinin trendlerinin saptanıp yanlış pozitif sonuç verme riskinin azaltılması önerilmektedir. Çoğu çalışmalarda en güçlü belirteçler yanlış pozitif sonuçlar vermemekle birlikte, hiçbiri tek başına kesin doğrulukla kötü prognozu tahmin etmez. Dahası, bu belirleyiciler, tek başına karar verme riski ile birlikte, yaşam sürdürme tedavisinin geri çekilmesi kararında sıklıkla kullanılmıştır. Bu nedenle, bunların bir tanesinin varlığında bile, eğer mümkün ise, prognoz belirleme için multimodal yöntemlerin kullanılmasını önermekteyiz. Güvenliği artırmanın yanısıra, kısıtlı kanıtlar multimodal prognoz tahmin yöntemlerinin sensitiviteyi de artırdığını düşündürmektedir. Kesin olmayan bir sonuç ile meşgul olunduğunda, klinisyenler uzun süreli gözlemlerini dikkate almalıdır. Uzun süre klinik iyileşmenin olmayışı, kötü prognozu gösterir. Arrestten 25 gün sonra bile uyanma tanımlanmış olsa da, hayatta kalanların çoğunda bir hafta içinde bilinç açılır. Yakın zamanlı bir gözlemsel çalışmada, ısınmadan sonraki gün içinde hastaların %94’ü, 10 gün içinde %6’sı uyanmıştır. Bu geç uyanmaya rağmen, iyi nörolojik sonuçlar hala olabilmektedir. Rehabilitasyon Kardiyak arrest sonrası yaşayanların büyük bir bölümü için, nörolojik sonuç iyi olarak değerlendirilse bile, bilişsel, emosyonel problemler ve bitkinlik Uzun süre bilişsel yetersizlik, özellikle hafif tipi, yaşayanların yarısında Hafif bilişsel problemler profesyonel sağlık bakımı ile sıklıkla tanınmazlar ve standart sonuç skalaları olan Serebral Performans Kategorileri CPC veya Mini Mental Durum Araştırmaları MMSE ile saptanamayabilirler. Bilişsel ve emosyonel problemlerin her ikisi de belirgin etkiye sahiptir ve hastaların günlük fonksiyonları ve iş ve yaşam kalitelerine geri dönmelerini etlileyebilir. Hastane taburculuğundan sonra, spesifik bir hemşire veya doktor ile sistematik bakımının yapılabileceği ortam sağlanmalıdır. Bilişsel yetersizlikler ve emosyonel problemler için en azından gözlemlenmiş olmalıdır ve bu konuda önceden bilgilendirilmelidir. Organ bağışı Organ bağışı, SDGD sağlanmış olan ve nörolojik değerlendirmeleri ile ölüm için tüm kriterleri sağlayan hastalarda düşünülmelidir. Yaşam destek tedavisinin geri çekilmesi kararı verilen komadaki hastalarda, organ bağışı, dolaşım ölümü meydana geldikten sonra değerlendirilmelidir. Organ bağışı, SDGD sağlamada KPR başarısız olduğunda da düşünülebilir. Organ bağışını ilgilendiren tüm kararlar, farklı zaman ve ortamlarda değişikliklere bağlı olarak lokal yasal ve etik gereklilikleri izlemelidir. Kalıtımla geçmiş hastalıklar için tarama Bir çok ani ölüm kurbanları, en sık koroner arter hastalığı olmak üzere, primer aritmi sendromu, kardiyomiyopati, ailesel hiperkolesterolemi ve prematür iskemik kalp hastalığı gibi sessiz yapısal kalp hastalıklarına sahiptir. Akrabaların primer korunması için kalıtsal hastalıklar için tarama yapmak, tıbbi izlem ve koruyucu anti-aritmik tedavi önemlidir. Kardiyak arrest merkezleri Kardiyak arrest ve resüsitasyon sonrası yaşamını sürdüren hastaların bakımı için çok çeşitli hastaneler vardır. Pek çok çalışma, kardiyak arrest merkezlerine transport ve hastaneden taburculuk arasında bir ilişki rapor etmiştir, fakat hasta sonuçları ile en çok ilişkili olan hastane faktörleri ile ilgili belirsizlik vardır. Ayrıca bir kardiyak arrest merkezini oluşturan servislerle ilgili de belirsizlik söz konusudur. Uzmanların çoğu bir kardiyak arrest merkezinin 7/24 faaliyette olan kardiyak katetarizasyon laboratuvarına ve hedefli sıcaklık yönetimi sağlama olanaklarına sahip olması konusunda hemfikirdir. ERC 2015 Temel Yaşam Desteği Başlıca Değişikliklerin Özeti T1 T2A hiperintens nedir?Yağ dokusu T1A görüntülerde yüksek sinyal intensitesi hiperintensite gösterir. Su veya suya benzer sıvı içerikli lezyonlar T1A görüntülerde düşük sinyal intensitesi, T2A görüntülerde yüksek sinyal intensitesi hiperintens-parlak sinyal nedir?Nonspesifik Semptom Sempromlar belli bir hastalığı işaret etmiyor. Örneğin yorgunluk, kilo kaybı, ateş gibi. Nonspesifik Lezyon, Nodül, İntensite, Sinyal değişikliği Ultarasonografi ya da BT, MR gibi tetkiklerde ne olduğu anlaşılamayan tanımlanamayan lezyonlar için hiperintens ne demek?'FLAIR Vasküler Hiperintensite' FVH beyin parankiminde veya subaraknoid aralığı sınırlayan kortikal yüzeyde sirküler veya kıvrımsı parlaklıklardır. Iskemik inmeli hastalarda, beyin damarlarında normal akımın tersine yavaş akım olması veya akım olmaması MRI FLAIR incelemelerinde yüksek sinyal oluşmasına neden cevher lezyonu ne demek?​Beyin ve omuriliğin sıklıkla beyaz cevher olarak adlandırılan kısmında plak oluşumu ile giden; görme bozuklukları, kaslarda güçsüzlük, dengesizlik, konuşma bozuklukları gibi çeşitli belirtilere neden olabilen bir ne demek?Çok daha koyu görünen bölgeler hipointens olarak isimlendirilmektedir. Tıp dilinde Hipointens Ne Anlama Gelir? Hipointens görünümlerde normal görüntüye göre çok daha koyu bölgelerin görülmesidir. Bu koyu bölgeler düşük yoğunluklu alanlarda T1 T2 ne demek?Vücutta en çok hidrojen içeren yağ ve su MR'da birbirinden farklı davranış gösterirler. Örneğin T1 ağırlıklı sekanslarda yağ dokusu parlak iken, su dokusu koyu tonda izlenir. T2 ağırlıklı sekanslarda ise hem su hem yağ dokusu parlak tonda izlenir. Yağ baskılı sekanslarda yağ dokusu koyu tonda, su parlak olarak nedir ne demek?Hiperintens kelimesinin Türkçe anlamı " aşırı yoğun" şeklindedir. Tıpta teşhis için kullanılan terimlerden birisidir. Hiper sözcüğü Latince iken "intens" sözcüğü İngilizce bir sözcüktür ve "koyu, yoğun, çarpıcı" anlamına gelmektedir. Gıda Alerjisi Tanısı Doğru mu? Hocam saygılar. 11 Nisan 2012 tarihinde dilimde şişlik hissi ile KBB polikiliniğine gittim. Gıda alerjisi tanısıyla serum içinde Prednol verdiler. Ayrıca hap olarak ta 5 gün kullandım. Şu ana kadar da Rupafin, Desmont ve Nasonex kullanıyordum. Yanak içlerinde beyaz şerit şeklinde kabarmalar ve dilimde yanmalar var 2 haftadır. Ayrıca dil kenarlarında diş izleri oluyor. KBB uzmanına gittiğimde Desmont'u bırakmamı söyledi. Benim huzursuz olduğum konu direkt olarak gıda alerjisi tanısıyla bu ilaçları kullanmam doğru mu? Şu an dilimde halen devam eden uyuşma ve hissizlik var. Ne zaman dilimle ilgili huzursuzluğumda kontrole gitsem ilaçlara devam diyorlar. Öte yandan ilaçları kullandığım sürece alerjik tepkimeyle tekrar karşılaşır mıyım? Dilimde tekrar şişme olur mu? Beni aydınlatırsanız sevinirim hocam. İyi çalışmalar diliyorum. Çillerim İçin Ne Önerirsiniz? Merhaba iyi günler, ben cilt kanseriyim. Güneş gören yerlerde yoğun şekilde çiller var ve burnumdan alınan biyopsiden sonra ben aldılar ve çil olmayan yerden yama yaptılar. Burnum beyaz, diğer yerler çilli. Görünümden çok rahatsız oluyorum, makyajla kapatıyorum. Yardımlarınızı bekliyorum. Nasıl bir çözüm önerirsiniz? Kist Sorunu Yaşıyorum. Ne Yapmamı Önerirsiniz? Merhaba, ilkokuldan bu yana kist sorunu yaşıyorum ve şu an 27 yaşındayım. 2 ay sonra düğünüm olacak ve genel tetkik yaptırdım. Ultrason sonuçlarımı size yazıyorum ve bana acil cevap verebilirseniz sevinirim. "Myometrium normal eko yapısında, homojen görünümde olup suprapubik yaklaşımla tespit edilebilen miyom izlenmemiştir. Endometrium yankısı düzgün, kalınlığı 5mm dir. Her iki over ekojeniteleri ve boyutları artmış olup sağda 44X20 mm, solda 42X19 mm olarak ölçüldü. Büyüğü sağ overde 8 mm boyutunda, diğerleri 5 mm den küçük multiple periferik dizimli kistik oluşumlar izlendi. PCO açısından klinik korelasyonu önerilir. Solid kitle lezyonu mevcut değildir. Douglasta sıvı izlenmemiştir. Spermiyogram Sonuçlarım Normal mi? Merhaba, 29 yaşındayım ve 2 yıllık evliyim. Spermiyogram sonucumu yorumlar mısınız? Teşekkürler. Miktar 3,5 cc, Renk Sarı-Beyaz, Görünüm Krem-Opelasan, Ph 8,5, Likefiye süresi 30 dk, Sperm sayısı 70 000 000, Motolite 30 dk hareketli %60, 60 dk hareketli %50, 120 dk hareketli %40, 240 dk hareketli %30, İleri doğru hızlı hareketli %40, İleri doğru yavaş hareketli %20, Hareketsiz %40, Morfoloji Baş Anomalisi %15, Boyun Anomalisi %10, Kuyruk Anomalisi %10, Normal Morfoloji %65, Mikroskobi 7-8 lökosit görüldü. Sperm Testi Sonuçlarım Ne İfade Ediyor? Hocam merhaba, sperm testi sonuçlarım ejakülat miktarı yaklaşık 1ml, renk kirli beyaz, reaksiyon7, viskozite normal, likafaksiyon süresi 1,5 saat, spermatozoit sayısı ml164 milyon, hareketli %40, hareketsiz %40, yerinde hareketli %20. Not Hareketsiz sperm hücreleri sperm aglitinasyonuna bağlıdır. Bol miktarda sperm aglitinasyonları mevcuttur, her alanda 5-6 lökosit hücresi görülmektedir. Bu sonuçlardan ne anlamam gerekiyor hocam? Tedavi yöntemi nedir? Sürekli Ameliyat mı Olmam Gerekiyor? Uterus korpus posterior kesiminde 15*12 mm boyutlarında intrakural yerleşimli myom ile uyumlu hipoekoik solid kitle lezyonu mevcuttur. 1,5 sene önce ameliyat oldum. 6 ay sonra tekrarladı. Bu durumda nasıl bir yol almam gerekiyor? 29 yaşındayım, bekarım. Devamlı ameliyat mı olmam gerekiyor, ilaç tedavisi var mıdır? Kokulu Akıntının Sebebi Nedir? Merhaba, ben evli, 22 yaşında bir bayanım. Uzun zamandan beri vajinamdan beyaz, bazen sarımsı renkte kokulu bir akıntı geliyor ve kokusu rahatsız edici oluyor. Bu akıntı hiç kesilmiyor. Günlük ped kullanmadığım zamanlarda günde 3-4 kere iç çamaşırımı değiştirmek zorunda kalıyorum. Bazen kaşıntım da oluyor. İlk başlarda önemsemiyordum ama son zamanlarda iyice rahatsız etmeye başladı. Ciddi bir şey olmasından endişeleniyorum. Bilgi verip yardımcı olursanız sevinirim. İyi çalışmalar. Çocuğumun Olmama Riski Var mıdır? Uterus korpus arka duvarda 3x2 cm çaplı ovoid intramural leomyom, ayrıca aynı düzeyde sol posterolateral duvarda ve sağ anterolateral duvarlarda ortalama 1,5 cm çaplı birer adet daha leomyom izlenmektedir. Subendometrial lezyon saptanmadı. Endometrial kavite ve junctional zone normal görünümdedir. Uterin serviks tabiidir. Uterus korpus sol anterolateral duvarı ile noktasal temaslı izlenen toplam 6x4x5 cm çaplı belirgin olarak lobüle konturlu, içerisinde birkaç nüveden oluştuğu izlenimi veren T1-T2 belirgin hipointans solid kitle lezyonu görülmektedir. Mevcut lezyon sol overle temaslı komşuluğa gelmekle leomyom olarak yorumlandı. Sağ over tabiidir. Pelviste az miktarda serbest sıvı vardır. Mesane normal görünümde izlendi. Kesit planına dahil olan intestinal ve kolinik yapı segmentlerine ait patalojik saptanmadı. Pelvik gruplarda LAM yoktur. Pelvik duvar oluşumları tabiidir. Henuz çocuğum yok. Bu sonuçlara göre çocuğum olur mu, ameliyat olmam şart mı, ameliyat olursam tekrar çocuğum olmama riski nedir? Eşimin spermiogram testi gayet güzel çıktı. Teşekkürler. MR Sonucum Ne Anlama Geliyor? Merhaba, baş ağrısı ve göz kararması nedeniyle MR çekildim. MR sonucum; Sol sentrum semiovalede milimetrik boyutta nonspesifik fokus yazıyor. Ne demek bu acaba? Önemli birşey var mı? MR Sonucunda Kitle Çıkması Önemli midir? Merhaba, eşim baş ağrıları nedeniyle MR çekildi. Sonucunu dün aldık ve henüz bir doktora göstermedik. Raporda; Sol temporooksipital bölgede kortikal 22 mm çapında kitle lezyonu. IV kontrastlı MR tetkiki gerekir, yazıyor. Terimlerin anlamlarını bilmiyorum ama 22 mm çağında kitle yazdığı için endişelendim. Görüşlerinizi alabilir miyim, kötü bir şey mi? Penisimde Beyaz Lekeler ve Erken Boşalma Sorunum Var. Neler Yapmam Gerekir? Merhaba, penis başı ve çevresinde beyaz lekeler var. Ayrıca, sertleşme ve erken boşalma sorunum var. Ne yapmam gerekiyor? MR Sonuçlarıma Göre Ameliyat Olmam Şart mı? Pelvik MR incelemesinde bulgular şu şekildedir; Uterus korpus arka duvarda 3x2 cm çaplı ovoid intramural leomyom, ayrıca aynı düzeyde sol posterolateral duvarda ve sağ anterolateral duvarlarda ortalama 1,5 cm çaplı birer adet daha leomyom izlenmektedir. Subendometrial lezyon saptanmadı. Endometrial kavite ve junctional zone normal görünümdedir. Uterin serviks tabiidir. Uterus korpus sol anterolateral duvarı ile noktasal temaslı izlenen toplam 6x4x5 cm çaplı belirgin olarak lobüle konturlu, içerisinde birkaç nüveden oluştuğu izlenimi veren T1-T2 belirgin hipointans solid kitle lezyonu görülmektedir. Mevcut lezyon sol overle temaslı komşuluğa gelmekle leomyom olarak yorumlandı. Sağ over tabiidir. Pelviste az miktarda serbest sıvı vardır. Mesane normal görünümde izlendi. Kesit planına dahil olan intestinal ve kolinik yapı segmentlerine ait patalojik saptanmadı. Pelvik gruplarda LAM yoktur. Pelvik duvar oluşumları tabiidir. Henüz çocuğum yok. Bu sonuçlara göre çocuğum olur mu, ameliyat olmam şart mı? Teşekkürler. Acaba Hamile Olabilir miyim? Merhaba, konuya hemen girmek istiyorum. Sinemada sevgilime arkamı dönmüştüm, hemen arkama yapıştı, altında pantolon vardı, bende ise eşofman. 3 dk. öyle durduktan sonra geri çekildi. Pantolonun önü hafif az da olsa ıslaktı. Ben hasta olmadan önce hep beyaz bir sıvı akardı, o gün de o geliyordu. Hamile olabilir miyim acaba? Yardımlarınız için teşekkür ederim. Polikistik Over Sendromu'ndan Kurtulmak Mümkün mü? Seval Hanım merhaba, 26 yaşında bir bayanım. Adet dönemlerim çok gecikmeli ve çok fazla ağrılı oluyor. Bazen 2,5 ay bile geciktiği oluyor. Bu durumdan dolayı doktora gittim ve LH 9,83, FSH 3,23 çıktı ve polikistik over teşhisi kondu. Adet söktürücü olaraktan Farlutal 5 mg verdi ve kullandım. 3 gün geçti, hala adet görmedim. Bende ara ara vajinal bölgede kaşıntı ve yanma da oluyor, ayrıca akıntı da sürekli oluyor ve ara ara kesilmiş süte benzer beyaz akıntı oluyor. Size sormak istediğim soru şu Farlutal ilacım bitti ve kaç gün sonra adet olurum? Ayrıca doğum kontrol ilacı Belara verildi adet dönemlerim düzenli olsun diye ve adet döneminin 1. günü içmeye başla, 21 gün kullan 7 gün ara ver, tekrar kullan dendi. Yalnız benim adet dönemlerim 7-8 gün sürüyor. 7. gün adet görsem bile tekrar kullanmaya başlayacak mıyım, yoksa adet dönemi bittikten sonra mı başlayacağım? Polikistik over sendromundan kurtulmak mümkün müdür? Akıntılar, kaşıntılar ve yanmalar ve adet dönemindeki ağrılar bu kistlerden dolayı mıdır? Şimdiden ilginize teşekkür ederim. Kasığımdaki Ağrı İçin Ne Yapmamı Önerirsiniz? Hocam merhaba, bacağımda bir ağrı var, kasığın olduğu yerde tek bir noktada. MR çektiler, ne yapmamı önerirsiniz? İlaç verdiler ama pek fayda etmedi, başka hangi ilacı önerirsiniz? Kalça eklemi MR tetkiki; her iki kalça eklemini oluşturan kemik yapılar normaldir. Sol kalça ekleminde artmış effüzyon izlendi. Effüzyon varlığı nedeni ile değerlendirilebilir hale gelmiş olan sol labrum normaldir. Mesane normal görünümdedir. Pelvik yağ planı açıktır. Kitle lezyonu ve anormal büyüklükte lenf nodu varlığı dikkat çekmedi. Görüntüleme alanına giren kemik yapılar kas grupları ve diğer yumuşak dokulara ait belirgin patolojik görünüm dikkat çekmedi. Hocam ne yapmalıyım? Lütfen yardımcı olun bana. Dışkıdan Önce Balgamsı Sıvı Gelmesi Normal midir? Merhabalar hocam, son 1 senedir midemde yanma vardı. Bununla ilgili 3 ay önce genel cerrah bir operatör doktora muayene oldum. Klinik tanısı reflü idi. Endoskopi sonucunda küçük bir iltihap olduğu, bunun yanında Antral Gastrit tanısı konuldu. Endoskopi sırasında yine alınan sıvının biyopsisinde Kronik Gastrit sonucu çıktı. Nexium 40 mg kullanıyorum her sabah. Asıl soruma gelince; dışkı gelmeden önce balgamsı bir sıvı geliyor. Bazense köpüğümsü gibi beyaz renkli bir sıvı geliyor. Bu durum normal midir? Değilse; bununla ilgili yapmamı önereceğiniz birşey var mı? Teşekkür ederim. Bronkoskopi Sonucumu Değerlendirir misiniz? Hocam iyi günler, ben 3 gün önce bronkoskopi oldum, çıkan sonuçları merak ediyorum. Beni aydınlatırsanız sevinirim, şimdiden teşekkür ederim. Makroskopi 3 cc hacminde beyaz bulanık sıvı 1 Pap 1 He 1 Mmg. Tanı; Malignite açısından negatif yayma. Bronş lavajı. Yayma sitolojisi. Hocam bir diğeri ise şu şekilde; Boyalı Mikroskopik inceleme Gram. Boyalı preparatta az sayıda lökosit, çok sayıda epitel hücresi, az sayıda gram pozitif kök görüldü. Arb görülmedi, mini bal kantitatif kültür; solunum yolu flora bakterileri üredi. Smear Testi Bulgularım Neyi Gösteriyor? Sayın hocam saygılarımla. Cin 1 teşhisi ile leep oldum. Sonrasında yapılan smear testinde; sitomorfolojik bulgular nonspesifik enfeksiyon ve skuamöz metaplazi ile uyumludur. Displazik hücre görülmemiştir. Bunun anlamı nedir? Yardımlarınız için teşekkürler. MR Sonucuma Göre Önemli Bir Sorun Var mı? Merhaba. Size MR sonucunu sormak istiyorum. Sagital düzlemdeki görüntülerde hipofizbezi yüksekliğinin belirgin arttığı 12 mm ve üst konturunun bombeleştiği görülmektedir ve sağ parietal lob posteriorunda derin beyaz cevherde yaklaşık 12 mm boyutta lineer şekilli tüm sekanslarda BOS sinyal intensitesinde alan görülmektedir. Bu ne anlama geliyor, ne yapmak gerekiyor? Bilgilendirirseniz sevinirim. Yaşadığım Sıkıntıların Sebebi Ne Olabilir? Polis Meslek Yüksek Okulu 1. Sınıf öğrencisiyim. Beden eğitimi koşularında belirli bir seviyede yorulduktan sonra, koşu anında nefesim tamamen tıkanıyor. 70-80 saniye bir nefes tıkanıklığı yaşarken dizlerimin üstüne çöküyor ve korkunç bir ses çıkararak nefes almaya çalışıyorum. Çevremdeki insanların bu durum karşısında o anda hayatımdan endişe ettiklerini ve hiç birşey yapamadıklarını gördüm. Ayrıca, hafif eğimli yokuşlara tırmanma anında bedenimde oluşan hızlı yorulma, kalp çarpıntısı ve buna bağlı nefes nefese kalma durumu, dinlenme isteği oluyor. Yüksek heyecan halinde kalbim yüksek ritimde atıyor ve muhtemelen buna bağlı olarak nefesim kesiliyor. Tüm koşularda gırtlağımda yumurta büyüklüğünde bir balgam topu hissi ve ağzımın içerisinde beyaz renkli yoğun kıvamlı yapışkan tükürük oluyor. 2 saatten fazla ders çalışma veya bilgisayar başında kalma hallerinde aşırı baş ağrısı ve beynimin yorulması durumu yaşıyorum. Beyin MR’ında sadece Sinüzit hastalığına rastlanmıştır. Polis okuluna başlamadan önce, fiziksel aktiviteden uzak, aşırı beyinsel aktivite ve monoton bir hayat yaşamaktaydım. Yaşadığım sıkıntıların sebebi ne olabilir? Yorulduğumda Nefesimin Tıkanması İçin Ne Yapmalıyım? Polis Meslek Yüksek Okulu 1. Sınıf öğrencisiyim. Beden eğitimi koşularında belirli bir seviyede yorulduktan sonra, koşu anında nefesim tamamen tıkanıyor. 70-80 saniye bir nefes tıkanıklığı yaşarken dizlerimin üstüne çöküyor ve korkunç bir ses çıkararak nefes almaya çalışıyorum. Çevremdeki insanların bu durum karşısında o anda hayatımdan endişe ettiklerini ve hiç birşey yapamadıklarını gördüm. Ayrıca, hafif eğimli yokuşlara tırmanma anında bedenimde oluşan hızlı yorulma, kalp çarpıntısı ve buna bağlı nefes nefese kalma durumu, dinlenme isteği oluyor. Yüksek heyecan halinde kalbim yüksek ritimde atıyor ve muhtemelen buna bağlı olarak nefesim kesiliyor. Tüm koşularda gırtlağımda yumurta büyüklüğünde bir balgam topu hissi ve ağzımın içerisinde beyaz renkli yoğun kıvamlı yapışkan tükürük oluyor. 2 saatten fazla ders çalışma veya bilgisayar başında kalma hallerinde aşırı baş ağrısı ve beynimin yorulması durumu yaşıyorum. Beyin MR’ında sadece Sinüzit hastalığına rastlanmıştır. Polis okuluna başlamadan önce, fiziksel aktiviteden uzak, aşırı beyinsel aktivite ve monoton bir hayat yaşamaktaydım. Yaşadığım sıkıntıların sebebi ne olabilir? Sıklaşan Ağrılarımın Nedeni Nedir? Merhaba, iyi çalışmalar diliyorum, ben 21 yaşındayım. Çok sık baş ağrılarım yüzünden tomografiye girdim. Sonuçlarda anormallik olduğu için sonra kranial MR girdim. Sonuçlarımda; sol temporal lobda ekstraaksiyel yerleşimli BOS intensitesinde yaklaşık 9x7x6 cm boyutlarında kistik lezyon izlenmiştir araknoid kist. Sağda serbral hemisferde periventiküler beyaz cevher alanında yaklaşık 7 mm çapında T2 AG ve Flair sekansta hiperintens görünümde nodüler sinyal kaydedilmiştir nonspesifik gliotik odak. Tanımlanan lezyonda IV gad enjeksiyonu sonrası belirgin patolojik kontrast tutulumu saptanmamıştır. Sol maksiller sinüste mulkozal kalınlaşma izlenmiştir. Son zamanlarda çok aniden baş ağrılarım oluyor. Dolarex içiyorum ama artık o da fayda etmiyor. Sıklaşan ağrılarımın nedeni nedir? MR Raporlarının Sonuçları Nedir? Merhaba. 1-Mr raporu. Tetkik adı Kranial SE T1 aksiyal-sagittal, FSE T2 koronal, FLAIR aksiyal görüntülerin değerlendirilmesinde; Serebellum ve beyin sapına ait sinyal dağılımı homojendir. Bazal ganglionlar ve kapsüler yapılarda patoloji saptanmamıştır. IV. ventrikül boyut ve konfigurasyonu ile III. ve yan ventriküler genişlikler yaş ile uyumludur. Hemisferik kortikal sulkusların genişlik ve derinlikleri, gri ve beyaz cevher intensitesi ve kalınlığı normaldir. Hipokampüs, parahipokampal alanların sinyal intensitesi normaldir. Bilateral bulbus oküli ve retrobulber alan normaldir. Sella, parasellar yapılar, suprasellar sistern doğal görünümdedir. Majör arteryel yapılar ve dural sinüsler patenttir. Kranioservikal bileşke normal görünümdedir. 2-Mr raporu. Tetkik adı Servikal Vertebra FSE T1 ve T2 sagittal, GRE T2 aksital görüntülerin değerlendirilmesinde; Vertebra korpus yükseklikleri tabiidir. Kemik iliğine ait sinyal dağılımı homojendir. Servikal lordoz korunmuştur. Aşikar disk herniasyonu saptanmadı. Spinal korda bası bulgusu veya kordda myelopatik sinyal değişikliği saptanmamıştır. Paravertebral alanlar normal olarak değerlendirilmiştir. Kesitlere dahil beyin sapı ve serebellum homojendir. Sonuç nedir doktor bey? İyi günler. MR Sonuçlarında Problem Var mı? Merhaba. 1-Mr raporu. Tetkik adı Kranial SE T1 aksiyal-sagittal, FSE T2 koronal, FLAIR aksiyal görüntülerin değerlendirilmesinde; Serebellum ve beyin sapına ait sinyal dağılımı homojendir. Bazal ganglionlar ve kapsüler yapılarda patoloji saptanmamıştır. IV. ventrikül boyut ve konfigurasyonu ile III. ve yan ventriküler genişlikler yaş ile uyumludur. Hemisferik kortikal sulkusların genişlik ve derinlikleri, gri ve beyaz cevher intensitesi ve kalınlığı normaldir. Hipokampüs, parahipokampal alanların sinyal intensitesi normaldir. Bilateral bulbus oküli ve retrobulber alan normaldir. Sella, parasellar yapılar, suprasellar sistern doğal görünümdedir. Majör arteryel yapılar ve dural sinüsler patenttir. Kranioservikal bileşke normal görünümdedir. 2-Mr raporu. Tetkik adı Servikal Vertebra FSE T1 ve T2 sagittal, GRE T2 aksital görüntülerin değerlendirilmesinde; Vertebra korpus yükseklikleri tabiidir. Kemik iliğine ait sinyal dağılımı homojendir. Servikal lordoz korunmuştur. Aşikar disk herniasyonu saptanmadı. Spinal korda bası bulgusu veya kordda myelopatik sinyal değişikliği saptanmamıştır. Paravertebral alanlar normal olarak değerlendirilmiştir. Kesitlere dahil beyin sapı ve serebellum homojendir. Sonuç nedir doktor bey? İyi günler. Kızımın Elinde Kavrama Güçlüğü Var. Sebebi Ne Olabilir? Hocam öncelikle iyi çalışmalar. Benim 7 aylık kızımın sağ elinde yavaş hareket ve kavrama güçlüğü var. Ama elinden tutduğumuzda kavrayıp sıkabiliyor. Buna istinaden EMG uygulandı, sonuç temiz. MR sonucunu değerlendirirseniz sevinirim. Değerlendirilebilen alanlarda miyelinizasyon yaş ile uyumludur. Bulbus, pons, serebellar pediküller, serebellar beyaz ve gri cevher alanları, serebellar folialar normaldir. 4. ventrikül ve pesterior fssa sisternaları normaldir. Sol temporal, frontal ve bakterial bölgelerde kistik ensefalomalazik alan ve buna sekonder parankimal atrofi izlenmektedir. Ensefalomlazik alan çevresinde minimal gliozis mevcuttur. Sol lateral ventrikül atrofiye sekonder genişlemiş olup sol nükleus lentiformis ve talamus ile mezensefalon sol yarısı atrofik görünümündedir. Sol serebral hemisfer sağa göre atrofik olarak izlenmektedir. MRG bulguları serebral hemiatrofi Dyke-Daidoff-Masson send ile uyumludur. Diğer serebral parankim alanları serbral pedinküller, internal ve eksternal kapsüller yapılar, gri ve beyaz cevher alanları, korpuz kallozum, forniksler, hipokampus gyruslar, sulkuslar ve bazal sisternelar normaldir. İntrakranial vasküler yapılar, dural sinüsler normaldir. Sağ lateral ventrikül, 3. ventrükül boyut ve konfigürasyonu normaldir. Kranium iç ve dış tabulası, diploe mesafesi ve skalp normal görünümdedir. Sonuç Sol serebral hemiatrofi. Teşekkürler. Hissizlik, Uyuşma, Elektriklenme Şikayetiyle Çekilen MR Sonucumu Açıklayabilir misiniz? Merhaba, hissizlik, uyuşma ve elektriklenme nedeniyle nöroloji doktoruna başvurdum. Doktor MR istedi, çektirdim. Ertesi gün radyoloji bölümü ek MR çektirmemi istedi. MR sonucum çıktı fakat doktor hastaneden ayrıldığı için kendisine gösteremedim. Raporu size gönderiyorum, ön bilgi olması açısından açıklayabilir misiniz? Teknik PD T2 Aksiyal T1-T2 Sagital, Kontrastlı T1 Aksiyal, Sagital ve Koronal Bulgular; Bilateral Sentrum Semiovale ve Korona Radiata'lar Bilateral Frontal ve Paryetal Derin Beyaz Cevher İçerisinde Ventriküler Korpuz Kallozuma Dik Yerleşimli PD/T2 Ağırlıklı Sekanslarda Hiperintes İntravenöz Kontrast Madde Enjeksiyonu Sonrası Bazı Alanlarda Kontrast Madde Tutulumu Gösteren Nodüler Lezyon İzlenmektedir. İlk planda "MS" düşünülmüştür. Evlendikten Sonra Akıntım Olmaya Başladı. Ne Yapmalıyım? Merhaba, ben 24 yaşındayım ve 7 aylık evliyim. Evlendikten sonra akıntı olmaya başladı ve ilişki sırasında yanma, acıma oluyor. Akıntı, beyaz ve yoğun şekilde, diğer bir tabirle de süt kesiği gibi. Yazın havuza girmiştim, mantar oluşmuş olabilir mi ve doktora gitmeden yapabileceğim bir şeyler var mı? Göğsümde Acı Hissediyorum. Nereye Başvurmalıyım? Merhaba, ev hanımıyım. Her iki göğsümde de hassasiyet var. Ellerken acı hissediyorum. Ayrıca sağ mememin ucunda sivilceye benzer birşey var, hiç geçmiyor. Ara ara beyaz şeffaf akıntı oluyor. Doktora gittim, önemli olmadığı söylendi ama benim hala korkularım var. Tekrar gitmeli miyim? Ya da hangi branşa gitmeliyim? Aydınlatırsanız sevinirim. Saygılar. Tek Taraflı Baş Ağrısı Sebebiyle Çekilen MR Sonucuna Göre Ne Yapmalıyım? Tek taraflı baş ağrısı sebebiyle çekilen MR sonucunda; Beyin sapı ve serebelluma ait intensite homojendir. 4. ventrikül orta hattadır. 3. ve her iki lateral ventrikül yaşla uyumlu genişliktedir. Her iki sentrum semiovalde, subkortikal beyaz cevher alanında birkaç adet T2 AG ve Flair görüntülerde hiperintens görünümünde milimetrik boyutlu hiperintens görünümde nodüler sinyal intensitesi kaydedilmiştir. Hemisferik kortikal sulkuslar yaş ile uyumlu derinlik ve genişliktedir. Her iki maksiller sinüste mukus retansiyon kisti ile uyumlu enflamatuar sinyal değişikliği saptanmıştır. Bu sonuca göre ne gibi bir rahatsızlık söz konusudur? Yaş 51 Gebeyken Anestezi Almak Bebeğe Zarar Verir mi? Eşimin üst dudağında siyah küçük kist şeklinde kabarcık oluştu. KBB uzmanı, dudak kanseri olmadığını fakat incelenmesi gerektiğini söyledi. Şu an gebelikten de şüpheleniyoruz. Eşim hamileyse eğer lezyonu alırken kullanılacak olan iğnenin bebeğin gelişimine zararı olur mu? Miyom Tedavisi Ne Şekilde Olmalıdır? Merhaba, ben 28 yaşındayım ve bekârım. 13-14 cm çapında miyom çıktı, 2009 yılının Temmuz ayında ameliyat oldum. Sonuçta şöyle yazıyor; Materyal kabaca 15*10*10 cm boyutlarında m,yom nodülü 1,5*1*1 cm boyutlarında 1 adet kisttir. Tanı; Leiomyoma Paratubal Subserozal kist ile uyumlu kistik doku. 2010 Kasım ayında; Uterus korpos posterior kesiminde 15*12mm boyutlarında intramural yerleşimli miyom ile uyumlu hipoekoik solid kitle lezyonu mevcuttur. Bunların ne anlama geldiğini açıklar mısınız? Bekar olduğum için endişeliyim. Ne yapmalıyım, nasıl tedavi olmalıyım? MR Sonucuma Göre Ne Tavsiye Edersiniz? Sayın hocam merhaba, ben bugün MR sonucumu aldım. Supratentorial kesitlerde sağ frontal bölgede aksraaksial lokalizasyonlu, T1A ve T2A da serebral gri cevher ile izointens, postkontrastlı incelemede yoğun homojen kontrastlanma gösteren 22x17x21mm boyutlu, düzgün sınırlı, solid kitle izlendi. Lezyon öncelikle menenjiom olarak değerlendirilmiş. Tanımlanan kitle frontal lobda bası oluşturuyor. Bu nedenle frontal bölge lezyon çevresinde hafif ödem izlenmektedir. Hocam ne yapmalıyım? Çok tehlikeli bir ameliyat mıdır? Ayrıca şeker hastasıyım. Vereceğiniz tavsiyeler benim için çok değerli. İyi çalışmalar. Teşekkürler. Beyin ve Boyun MR Sonuçlarım Ne Anlama Geliyor? Beyin MR sonucu; sol frontal lob beyaz cevher içinde iki adet milimetrik boyutta flair ve T2A serilerde nonspesifik hiperintens görünümler mevcuttur. Boyun MR ise; servikal lordoz hafif artmıştır, tüm intervertebral disklerde dejenerasyona sekonder T2A serilerde sinyal kaybı izlenmektedir, vertebra korpus köşelerinde dejenaratif minimal osteafitlere bağlı sivrileşmeler mevcuttur, T2 vertebra korpusunda hemanjiam vardır. Hocam bunlar ne anlama gelmektedir? Şikayetlerim merdiven çıkarken başta zonklama. MR Sonuçlarıma Göre Durumum Nedir? Beyin MR sonucu; sol frontal lob beyaz cevher içinde iki adet milimetrik boyutta flair ve T2A serilerde nonspesifik hiperintens görünümler mevcuttur. Boyun MR ise; servikal lordoz hafif artmıştır, tüm intervertebral disklerde dejenerasyona sekonder T2A serilerde sinyal kaybı izlenmektedir, vertebra korpus köşelerinde dejenaratif minimal osteafitlere bağlı sivrileşmeler mevcuttur, T2 vertebra korpusunda hemanjiam vardır. Hocam bunlar ne anlama gelmektedir? Şikayetlerim merdiven çıkarken başta zonklama. Çocuk Sahibi Olabilecek miyiz? İyi günler doktor hanım. Ben 26 yaşında 2 yıllık evli bir bayanım. Son 1 yıldır bebek sahibi olmak istiyoruz ama bir sonuç alamadık. Eşim ve ben bazı testler yaptırdık. Benim hormon test sonuçlarım LH 2,28, FSH 5,76, Prolaktin 34,32, T4 16,59, TSH 2,11. Adet düzensizliği yaşamıyorum. Herhangi bir hastalığım da yok. Eşimin spermiyogram test sonuçaları Renk donuk beyaz görünüm opak dinlenme süresi gün aglutinasyon yok miktar 4,0 ml likefikasyon 20 dk ph 8,5 sayımı milyon fruktoz var motilite ileri hızlı hareketli %50-1. saat %45 yavaş hareketli %10-%5 yerinde hareketli %8-%3 hareketsiz %42-%47 morfoloji normal mikroskobisi 10-12 lökosit görüldü. Eşimin hormon testleri sonucu FSH 1,22, Prolaktin 24,2. İkimizin de prolaktin değerleri yüksek. Doktora sorduğumuzda, çok sorun yaratacak değerler değil dedi ama bizim içimiz rahat değil. Biz çocuk sahibi olabilecek miyiz, ya da ne yapmalıyız? Bize yardımcı olursanız çok seviniriz. Vajinamda Kaşıntı ve Şişlik Oluştu. Sebebi Ne Olabilir? Nişanlımla ilişkiye gireli 1 sene oldu. En son 2 gün önce girdim, fakat sonrasında vajinamda hafif kaşıntı, akıntı ve şişlik oldu. Ayna ile baktığımda içinde kırmızı şişlik, üzerinde beyaz peynir görünümünde sümük kıvamında kokusuz şeyler var. Parmağımla almaya çalıştım fakat hepsi gelmedi. Hala içinde. Kanser olabilir miyim? Nişanlımdan başka kimseyle beraber olmadım. Çok korkuyorum, lütfen bir an önce bana yardım edin. Adet Dönemimde Kırmızı, Sonrasında Akıntı ile Beyaz Et Parçaları Geliyor. Bu Normal mi? Merhaba, son bir kaç yıldır adet günlerimde, koyu kırmızı et parçaları geliyor ve normal zamanlarda da beyaz et parçacıkları görüyorum vajinal akıntı sırasında ve bunun dışında hiç bir şikayetim yok. Jinekolog sadece pelvik muayene yaptı ve bir şeyimin olmadığını söyledi. Fakat hala adet dönemimde sümüğümsü kırmızı et parçaları görüyorum. Adet dönemim sonrasında da kokusuz, beyaz ve içinde et parçaları olan akıntı görüyorum. Sizce bu normal mi? Beyaz Akıntım Kısırlığa Yol Açabilir mi? Ne Şekilde Tedavi Edilmeli? Merhaba doktor hanım, size beyaz akıntımın geldiğinden bahsetmiştim, cevabınız beni korkuttu. Kısırlığa sebep olabileceğinden bahsetmişsiniz, peki bu durumun tedavisi var mıdır? Nasıl tedavi edilebilir? Bilgi verirseniz sevinirim. Gördüğüm Sabit Bir Siyah Noktadan Nasıl Kurtulabilirim? Merhabalar, sağ gözümde yaklaşık 8 aydır siyah, sabit bir nokta var. Beyaz renkli bir alana baktığımda daha çok belirgin olarak görüyorum. Doktor ödem olduğunu söyledi ve göz damlası verdi, 15 gün kullandım ama bir değişiklik olmadı. Bunu ortadan kaldıracak nasıl bir tedavi yöntemi var? Akıntı Problemim Var. Ne Yapmalıyım? Merhaba doktor hanım, benim sorunum beyaz akıntı gelmesi. Uzun senelerden beri bu durum devam ediyor, hergün ve bazen çok yoğun geliyor. Adetlerimi düzenli oluyorum. Bu durumun sakıncası var mıdır? Ne tavsiye edersiniz? Teşekkürler. Yürürken Bacaklarım Yere Sürtülüyor, Düşüyorum. Ne Yapmalıyım? Korpuz allozum genu sol-anterior komşuluğunda en belirgin olmak üzere periventriküler-subkortikal beyaz maddede izlenen milimetrik fokal artmış, T2 sinyali gösteren alanlar da non-spesifik gliotik odaklar. Ayrıca tanıda sekel gliotik değişikler öncelikle düşünülmektedir. Aktif prankimal inflamasyon-enfeksiyon düşündürecek tarzda patolojik kontras tutulumu saptanmamıştır. Sol paryetal pakimeningeal kalınlaşma ve kontras tutulumu benzer şekilde izlenmektedir. İntrakranial enfeksiyon klinik ön tanısı bildirilen hastada klinik-laboratuar korelasyon ve gerekli bulunursa kontrol MR inceleme önerilir. Maksiller sinüsler ve etmoid hücrelerde minimal mukozal kalınlaşma ifadesini açıklamanızı istiyorum. Son 1 senedir yürürken bacaklarım yere sürtülüyor ve düşüyorum. Koşamıyor ve zıplayamıyorum. Ayrıca soğuk havalarda bacaklarım aşırı geriliyor, adım atamıyorum, felçli gibi oluyorum. Dengem de çok bozuk. EEG iyi çıktı. Minarellerim de iyi çıktı. Fizik tedavi gördüm, bir faydası olmadı. Ne yapmalıyım? Lütfen yardımcı olun. Saygılarımla, teşekkürler. Bu bacaklarıma kök hücrenin bir faydası olur mu? Boğazımdaki Kitle İçin Ameliyat Olmam Gerekiyor mu? Ben Çorlu’dan Sibel. 4 ay önce boğazımda bir kitle oluştu. MR çekildi. Sonucunda, sağ submandibuler gland posteriorunda karatid sheat yapıları ile sterno kleido mastoid adale arasında 2 ve 1,5cm boyutlarında kitle lezyonu izlenilmiş. Nöral kılıf tümörü tanısıdır dendi. Şimdi de şah damarının üzerinde riskli bir ameliyat deniyor. Ameliyat olursam riski nedir? Bir de 1 aylık hamileyim. Tehlikesi olur mu? Bilgilendirirseniz sevinirim. Epilasyon Konusunda Bilgi Alabilir miyim? Epilasyon konusunda bilgi almak istiyorum. Beyaz tenli, sert beyaz kıllar var. Bunları gören makina var mı, varsa nerede yaptırabilirim? Lazer epilasyonun birçok çeşidi varmış, hangisi uygun? Vajinal Akıntının Sebebi Ne Olabilir? Merhaba Seval Hanım, vajinamda akıntı var, elime beyaz şeyler geliyor. Ayrıca kaşıntı, ilişki sırasında ağrı oluyor. 9 Ay ilaç kullandım, kültür alındı. Sonuç; 8-10 epitel hücresi,10-12 lökosit görüldü. Gram boyama epitel hücreleri, 7-8 Lökosit, Gram + çomak görüldü. Ayrıca, normal vagen florası bakterileri üredi. Bu sonucu açıklayabilir misiniz? Dil Kanserinde, Radyoterapinin Yanında Kemoterapi Almak Ne Kadar Etkili? Merhaba, annem dil kanseri. 2 ay önce ameliyat oldu, şimdi radyoterapi görüyor. Radyoterapinin 6. Haftasındayız, yani son haftamız. Patoloji raporunu size yolluyorum. Bu hastalığın tekrarlama ya da başka organlara sıçrama riski nedir? Sadece radyoterapi yeterli mi? Danıştığım başka bir doktor kemoterapinin de tedavide etkili olacağını söyledi. Görüşlerinizi bildirirseniz çok sevinirim. Cerrahi Patoloji Raporu Makroskobik Bulgular Parsiyel Dil Rezeksizyonu 6x5x4 cm ölçülerinde Parsiyel Dil Rezeksiyon materyaldir. Kesitinde 5x4x3 cm ölçülerinde kirli beyaz renkli, sert kıvamlı tümör görüldü. Lezyonun en yakın cerrahi uzaklığı 0,5 cmdir. Sol Boyun Disseksiyonu Topluca 6x5x3 cm ölçülerinde, yağ ve bağ dokusudur. Kesitlerinde en büyüğü 4,5 cm çapında pake yapmış 17 adet lenf nodu ayıklandı. Sol Tonsil Alt Sınır 0,5x0,3x0,3 cm ölçülerinde, 1 adet kanamalı, mukozal doku parçasıdır. Dil Kökü Arka Sınır 0,7x0,5x0,2 cm ölçülerinde, 1 adet mukozal doku parçasıdır. Ağız Tabanı Cerrahi Sınır 2x2x1 cm ölçülerinde yağ dokusu ve mukozal doku parçasıdır. Dil Kökü CA Opere, Troid Nodül, Kitle. Büyüğü 2,5x2x1 cm ölçülerinde, küçüğü 2x2x1 cm ölçülerinde, 2 adet açık kahve renkli elastik kıvamlı doku parçalarıdır. Mikroskobik Bulgular Lezyondan hazırlanan kesitlerin incelenmesinde tümoral infiltrasyon izlenmektedir. Tümör hücreleri anizositoz, anizokaryoz gösteren hiperkromatik nukleuslu atipik epitelyal hücreler olup, yer yer keratinize sitoplazmalı olup irregüler dizilim patterni göstermektedirler. Sol fonksiyonel boyun disseksiyonu materyalinden ayıklanan lenf nodlarının incelenmesinde 17 adet lenf nodundan 3 tanesinde primer lezyondaki tümör karakterinde metastaz saptanmıştır. Diğer 14 adet lenf nodunda sinus histiyositosis mevcuttur. Sol tonsil alt sınırı Malignite izlenmedi. Dil kökü arka sınır Malignite izlenmedi. Ağız tabanı cerrahi sınır Malignite izlenmedi. Kesitlerin incelenmesinde, birbirlerinden ince fibröz bantlarla ayrılmış, etrafları tek katlı kübik epitelyum döşeli, lümenleri bol kolloid içeren, çok sayıda follikülden oluşan nodular yapılar izlenmektedir. Tanı Skuamoz hücreli karsinom, keratinize tip orta derece direransiye; parsiyel dil rezeksiyon materyali. Skuamoz hücreli karsinom metastazı total +3, -14/17, sol boyun disseksiyon materyali. Metastaz izlenmedi; Sol tonsil alt sınır, dil kökü arka sınır, ağız tabanı cerrahi sınır; eksizyonel biyopsiler. Nodüler kolloidal guatr Tiroid, tiroidektomi. Not Topografi dil+sol boyun. Operasyon parsiyel dil rezeksiyonu + sol boyun disseksiyonu. Tümör lokalizasyonu dil. En büyük tümör çapı 5cm. Tümör derinliği 3 cm. Tümör sınırları irregüler belirsiz. Histolojik tip skuamoz hücreli karsinomi keratinize tip. Grade orta derece differansiye. Koilositotik değişiklik Yok. Nekroz görülmedi. Tümör yaygınlığı Kas dokusu, tümör - Vasküler invazyon + Perinöral invazyon - Multisentrisite - CIS -, displazi -. Cerrah sınırlar tümör izlenmedi. Cerrahi sınırlarda CIS - - Sol tonsil alt sınır kontrol malignite izlenmedi. - Dil kökü arka sınır kontrol malignite izlenmedi - Ağız tabanı cerrahi sınır kontrol malignite izlenmedi. Sol boyun disseksiyonu Total değerlendirme +3/17 Metasteze lenf nodu çapı 4,5 cm Metaztaze lenf nodundaki tümör çapı 1,5 cm. Malignite izlenmedi. MR Sonucu Hakkında Açıklama Yapar mısınız? Merhabalar, nişanlım Afyon Karahisar'da MR çektirdi. Sorun nedir merak ediyoruz. Raporu size yazıyorum, açıklamasını yapabilir misiniz? Transvers planda SE T1, TSE T2, Flair, Koronal planda TSE T2 , Sagital planda SE T1 ağırlıklı sekanslar elde olunmuştur. Sağda frontal lobda periventriküler derin beyaz cevherde bant tarzında T1 A sekanslarda beyin parankimi ile izointens, T2 A sekanslarda hiperintens olarak izlenen diffüzyon ağırlıklı görüntülenmede diffüzyon kısıtlaması göstermeyen, non - spesifik gliozis alanı mevcut olup, sekel değişikliği ait olabileceği düşünülmüştür. Bilateral serebellar hemisfer parankim alanları normaldir. Medülla oblangata pons ve mezensefalon normaldir. Bazal sisternler normaldir. 4,3 ve her iki lateral ventrikül normal boyut ve konfigürasyondadır. Bilateral bazal ganglionlar, kapsüla interna ve talamuslar, her iki sentrum semiovale normaldir. Hemisferik kortikal sulkusların derinliği ve genişliği normaldir. Bilateral serebral ve serebellar hemisfer parankim alanlarında yer işgal eden lezyon saptanmamıştır. Intrakranial kanama ya da orta hat yapılarında şift saptanmadı. Sonuç Sağda frontal lobda derin beyaz cevherde gliozisi düşündürür non-spesifik hiperintens alan Sekel değişiklik Annem Dil Kanseri. Tedavi Sürecinde Nelere Dikkat Etmeliyiz? Merhaba, annem dil kanseri. 1 ay önce ameliyat oldu, şimdi radyoterapi görüyor. Radyoterapinin 2. haftasındayız. Patoloji raporunu size yolluyorum. Bu hastalığın tekrarlama ya da başka organlara sıçrama riski nedir? Sadece radyoterapi yeterli mi? Danıştığım başka bir doktor Kemoterapinin de tedavide etkili olacağını söyledi. Görüşlerinizi bildirirseniz çok sevinirim. Cerrahi Patoloji Raporu Makroskobik Bulgular 1- Parsiyel Dil Rezeksizyonu 6x5x4 cm ölçülerinde Parsiyel Dil Rezeksiyon materyaldir. Kesitinde 5x4x3 cm ölçülerinde kirli beyaz renkli, sert kıvamlı tümör görüldü. Lezyonun en yakın cerrahi uzaklığı 0,5 cmdir. 2- Sol Boyun Disseksiyonu Topluca 6x5x3 cm ölçülerinde, yağ ve bağ dokusudur. Kesitlerinde en büyüğü 4,5 cm çapında pake yapmış 17 adet lenf nodu ayıklandı. 3- Sol Tonsil Alt Sınır 0,5x0,3x0,3 cm ölçülerinde, 1 adet kanamalı, mukozal doku parçasıdır. 4- Dil Kökü Arka Sınır 0,7x0,5x0,2 cm ölçülerinde, 1 adet mukozal doku parçasıdır. 5- Ağız Tabanı Cerrahi Sınır 2x2x1 cm ölçülerinde yağ dokusu ve mukozal doku parçasıdır. Dil Kökü CA Opere, Troid Nodül, Kitle. Büyüğü 2,5x2x1 cm ölçülerinde, küçüğü 2x2x1 cm ölçülerinde, 2 adet açık kahve renkli elastik kıvamlı doku parçalarıdır. Mikroskobik Bulgular 1. Lezyondan hazırlanan kesitlerin incelenmesinde tümoral infiltrasyon izlenmektedir. Tümör hücreleri anizositoz, anizokaryoz gösteren hiperkromatik nukleuslu atipik epitelyal hücreler olup, yer yer keratinize sitoplazmalı olup irregüler dizilim patterni göstermektedirler. 2. Sol fonksiyonel boyun disseksiyonu materyalinden ayıklanan lenf nodlarının incelenmesinde 17 adet lenf nodundan 3 tanesinde primer lezyondaki tümör karakterinde metastaz saptanmıştır. Diğer 14 adet lenf nodunda sinus histiyositosis mevcuttur. 3. Sol tonsil alt sınırı Malignite izlenmedi 4. Dil kökü arka sınır Malignite izlenmedi 5. Ağız tabanı cerrahi sınır Malignite izlenmedi. Kesitlerin incelenmesinde, birbirlerinden ince fibröz bantlarla ayrılmış, etrafları tek katlı kübik epitelyum döşeli, lümenleri bol kolloid içeren, çok sayıda follikülden oluşan nodular yapılar izlenmektedir. Tanı 1. Skuamoz hücreli karsinom, keratinize tip orta derece direransiye; parsiyel dil rezeksiyon materyali. 2. Skuamoz hücreli karsinom metastazı total +3, -14/17, sol boyun disseksiyon materyali 3., 4., 5. Metastaz izlenmedi; Sol tonsil alt sınır, dil kökü arka sınır, ağız tabanı cerrahi sınır; eksizyonel biyopsiler. Nodüler kolloidal guatr Tiroid, tiroidektomi. Not 1. Topografi dil+sol boyun 2. Operasyon parsiyel dil rezeksiyonu + sol boyun disseksiyonu 3. Tümör lokalizasyonu dil. 4. En büyük tümör çapı 5cm 5. Tümör derinliği 3 cm 6. Tümör sınırları irregüler belirsiz 7. Histolojik tip skuamoz hücreli karsinomi keratinize tip. 8. Grade orta derece differansiye 9. Koilositotik değişiklik Yok. 10. Nekroz görülmedi 11. Tümör yaygınlığı Kas dokusu, tümör - Vasküler invazyon + Perinöral invazyon - Multisentrisite - CIS -, displazi - 12. Cerrah sınırlar tümör izlenmedi. Cerrahi sınırlarda CIS - - Sol tonsil alt sınır kontrol malignite izlenmedi. - Dil kökü arka sınır kontrol malignite izlenmedi - Ağız tabanı cerrahi sınır kontrol malignite izlenmedi. 13. Sol boyun disseksiyonu Total değerlendirme +3/17 Metasteze lenf nodu çapı 4,5 cm Metaztaze lenf nodundaki tümör çapı 1,5 cm. Malignite izlenmedi. Göğüsteki Kitlenin Kontrol Sırasında Büyüdüğünü Öğrendim. Kanser Riski Var mı? Merhaba, annem 2 ay önce göğsünde kitle hissetti ve doktora gitti. Yapılan incelemede şu rapor verildi; Meme USG Cilt altı retromamaryel yağlı dokular normaldir. Meme parankimi liposklrose özelliktedir. Sağ memede saat 10 yönünde yaklaşık 22x9 mm ebatında anekoik kist dikkati çekmiştir. Sol memede kitle lezyonu saptanmamıştır. Tanı; Sağ memede kist. Kan Tahlili Raporu Ca-15-3 34,02 Prolaktin 6,0. 2 ay sonraki kontrolünde ise rapor şu şekilde; Bilatral cilt cilt altı retromamaryel yağlı dokular normaldir. Meme parankimi lipokslrose özlelliktedir. Sağ meme üst dış kadranda 23x9 mm alt orta kadranda 4x5 mm ebatlarında kistler izlenmiştir. Sol meme retroareolar alanda 3x4 ebatta kist izlenmiştir. Her iki aksilada patoljik boyut ve görünümde lenf nodu saptanmamıştır. Kan Tahlili Raporu Ca-15-3 7,24 Prolaktin 15,75. 2 ay içinde kistlerde büyüme ve artış olmuş. Sizce ne yapılması gerekir? Kanser riski var mı? Göğüsteki Kitle 2 Ay İçinde Daha da Büyümüş. Kanser Olabilir mi? Merhaba, annem 2 ay önce göğsünde kitle hissetti ve doktora gitti. Yapılan incelemede şu rapor verildi; Meme USG Cilt altı retromamaryel yağlı dokular normaldir. Meme parankimi liposklrose özelliktedir. Sağ memede saat 10 yönünde yaklaşık 22x9 mm ebatında anekoik kist dikkati çekmiştir. Sol memede kitle lezyonu saptanmamıştır. Tanı; Sağ memede kist. Kan Tahlili Raporu Ca-15-3 34,02 Prolaktin 6,0. 2 ay sonraki kontrolünde ise rapor şu şekilde; Bilatral cilt cilt altı retromamaryel yağlı dokular normaldir. Meme parankimi lipokslrose özlelliktedir. Sağ meme üst dış kadranda 23x9 mm alt orta kadranda 4x5 mm ebatlarında kistler izlenmiştir. Sol meme retroareolar alanda 3x4 ebatta kist izlenmiştir. Her iki aksilada patoljik boyut ve görünümde lenf nodu saptanmamıştır. Kan Tahlili Raporu Ca-15-3 7,24 Prolaktin 15,75. 2 ay içinde kistlerde büyüme ve artış olmuş. Sizce ne yapılması gerekir? Kanser riski var mı? Annem Dil Kanseri. Tedavi Sürecinde Nelere Dikkat Etmeliyiz? Merhaba, annem dil kanseri. 1 ay önce ameliyat oldu, şimdi radyoterapi görüyor. Radyoterapinin 2. haftasındayız. Patoloji raporunu size yolluyorum. Bu hastalığın tekrarlama ya da başka organlara sıçrama riski nedir? Sadece radyoterapi yeterli mi? Danıştığım başka bir doktor Kemoterapinin de tedavide etkili olacağını söyledi. Annem çok zayıf destekleyici olarak ne yapabiliriz? Bilgilendirirseniz çok sevinirim. Cerrahi Patoloji Raporu Makroskobik Bulgular 1- Parsiyel Dil Rezeksizyonu 6x5x4 cm ölçülerinde Parsiyel Dil Rezeksiyon materyaldir. Kesitinde 5x4x3 cm ölçülerinde kirli beyaz renkli, sert kıvamlı tümör görüldü. Lezyonun en yakın cerrahi uzaklığı 0,5 cmdir. 2- Sol Boyun Disseksiyonu Topluca 6x5x3 cm ölçülerinde, yağ ve bağ dokusudur. Kesitlerinde en büyüğü 4,5 cm çapında pake yapmış 17 adet lenf nodu ayıklandı. 3- Sol Tonsil Alt Sınır 0,5x0,3x0,3 cm ölçülerinde, 1 adet kanamalı, mukozal doku parçasıdır. 4- Dil Kökü Arka Sınır 0,7x0,5x0,2 cm ölçülerinde, 1 adet mukozal doku parçasıdır. 5- Ağız Tabanı Cerrahi Sınır 2x2x1 cm ölçülerinde yağ dokusu ve mukozal doku parçasıdır. Dil Kökü CA Opere, Troid Nodül, Kitle. Büyüğü 2,5x2x1 cm ölçülerinde, küçüğü 2x2x1 cm ölçülerinde, 2 adet açık kahve renkli elastik kıvamlı doku parçalarıdır. Mikroskobik Bulgular 1. Lezyondan hazırlanan kesitlerin incelenmesinde tümoral infiltrasyon izlenmektedir. Tümör hücreleri anizositoz, anizokaryoz gösteren hiperkromatik nukleuslu atipik epitelyal hücreler olup, yer yer keratinize sitoplazmalı olup irregüler dizilim patterni göstermektedirler. 2. Sol fonksiyonel boyun disseksiyonu materyalinden ayıklanan lenf nodlarının incelenmesinde 17 adet lenf nodundan 3 tanesinde primer lezyondaki tümör karakterinde metastaz saptanmıştır. Diğer 14 adet lenf nodunda sinus histiyositosis mevcuttur. 3. Sol tonsil alt sınırı Malignite izlenmedi 4. Dil kökü arka sınır Malignite izlenmedi 5. Ağız tabanı cerrahi sınır Malignite izlenmedi. Kesitlerin incelenmesinde, birbirlerinden ince fibröz bantlarla ayrılmış, etrafları tek katlı kübik epitelyum döşeli, lümenleri bol kolloid içeren, çok sayıda follikülden oluşan nodular yapılar izlenmektedir. Tanı 1. Skuamoz hücreli karsinom, keratinize tip orta derece direransiye; parsiyel dil rezeksiyon materyali. 2. Skuamoz hücreli karsinom metastazı total +3, -14/17, sol boyun disseksiyon materyali 3., 4., 5. Metastaz izlenmedi; Sol tonsil alt sınır, dil kökü arka sınır, ağız tabanı cerrahi sınır; eksizyonel biyopsiler. Nodüler kolloidal guatr Tiroid, tiroidektomi. Not 1. Topografi dil+sol boyun 2. Operasyon parsiyel dil rezeksiyonu + sol boyun disseksiyonu 3. Tümör lokalizasyonu dil. 4. En büyük tümör çapı 5cm 5. Tümör derinliği 3 cm 6. Tümör sınırları irregüler belirsiz 7. Histolojik tip skuamoz hücreli karsinomi keratinize tip. 8. Grade orta derece differansiye 9. Koilositotik değişiklik Yok. 10. Nekroz görülmedi 11. Tümör yaygınlığı Kas dokusu, tümör - Vasküler invazyon + Perinöral invazyon - Multisentrisite - CIS -, displazi - 12. Cerrah sınırlar tümör izlenmedi. Cerrahi sınırlarda CIS - - Sol tonsil alt sınır kontrol malignite izlenmedi. - Dil kökü arka sınır kontrol malignite izlenmedi - Ağız tabanı cerrahi sınır kontrol malignite izlenmedi. 13. Sol boyun disseksiyonu Total değerlendirme +3/17 Metasteze lenf nodu çapı 4,5 cm Metaztaze lenf nodundaki tümör çapı 1,5 cm. Malignite izlenmedi. Dil Kanseri Tedavisinde Kemoterapinin Faydası Olur mu? Merhaba, annem dil kanseri. 1 ay önce ameliyat oldu, şimdi radyoterapi görüyor. Radyoterapinin 2. haftasındayız. Patoloji raporunu size yolluyorum. Bu hastalığın tekrarlama ya da başka organlara sıçrama riski nedir? Sadece radyoterapi yeterli mi? Danıştığım başka bir doktor Kemoterapinin de tedavide etkili olacağını söyledi. Görüşlerinizi bildirirseniz çok sevinirim. Cerrahi Patoloji Raporu Makroskobik Bulgular 1- Parsiyel Dil Rezeksizyonu 6x5x4 cm ölçülerinde Parsiyel Dil Rezeksiyon materyaldir. Kesitinde 5x4x3 cm ölçülerinde kirli beyaz renkli, sert kıvamlı tümör görüldü. Lezyonun en yakın cerrahi uzaklığı 0,5 cmdir. 2- Sol Boyun Disseksiyonu Topluca 6x5x3 cm ölçülerinde, yağ ve bağ dokusudur. Kesitlerinde en büyüğü 4,5 cm çapında pake yapmış 17 adet lenf nodu ayıklandı. 3- Sol Tonsil Alt Sınır 0,5x0,3x0,3 cm ölçülerinde, 1 adet kanamalı, mukozal doku parçasıdır. 4- Dil Kökü Arka Sınır 0,7x0,5x0,2 cm ölçülerinde, 1 adet mukozal doku parçasıdır. 5- Ağız Tabanı Cerrahi Sınır 2x2x1 cm ölçülerinde yağ dokusu ve mukozal doku parçasıdır. Dil Kökü CA Opere, Troid Nodül, Kitle. Büyüğü 2,5x2x1 cm ölçülerinde, küçüğü 2x2x1 cm ölçülerinde, 2 adet açık kahve renkli elastik kıvamlı doku parçalarıdır. Mikroskobik Bulgular 1. Lezyondan hazırlanan kesitlerin incelenmesinde tümoral infiltrasyon izlenmektedir. Tümör hücreleri anizositoz, anizokaryoz gösteren hiperkromatik nukleuslu atipik epitelyal hücreler olup, yer yer keratinize sitoplazmalı olup irregüler dizilim patterni göstermektedirler. 2. Sol fonksiyonel boyun disseksiyonu materyalinden ayıklanan lenf nodlarının incelenmesinde 17 adet lenf nodundan 3 tanesinde primer lezyondaki tümör karakterinde metastaz saptanmıştır. Diğer 14 adet lenf nodunda sinus histiyositosis mevcuttur. 3. Sol tonsil alt sınırı Malignite izlenmedi 4. Dil kökü arka sınır Malignite izlenmedi 5. Ağız tabanı cerrahi sınır Malignite izlenmedi. Kesitlerin incelenmesinde, birbirlerinden ince fibröz bantlarla ayrılmış, etrafları tek katlı kübik epitelyum döşeli, lümenleri bol kolloid içeren, çok sayıda follikülden oluşan nodular yapılar izlenmektedir. Tanı 1. Skuamoz hücreli karsinom, keratinize tip orta derece direransiye; parsiyel dil rezeksiyon materyali. 2. Skuamoz hücreli karsinom metastazı total +3, -14/17, sol boyun disseksiyon materyali 3., 4., 5. Metastaz izlenmedi; Sol tonsil alt sınır, dil kökü arka sınır, ağız tabanı cerrahi sınır; eksizyonel biyopsiler. Nodüler kolloidal guatr Tiroid, tiroidektomi. Not 1. Topografi dil+sol boyun 2. Operasyon parsiyel dil rezeksiyonu + sol boyun disseksiyonu 3. Tümör lokalizasyonu dil. 4. En büyük tümör çapı 5cm 5. Tümör derinliği 3 cm 6. Tümör sınırları irregüler belirsiz 7. Histolojik tip skuamoz hücreli karsinomi keratinize tip. 8. Grade orta derece differansiye 9. Koilositotik değişiklik Yok. 10. Nekroz görülmedi 11. Tümör yaygınlığı Kas dokusu, tümör - Vasküler invazyon + Perinöral invazyon - Multisentrisite - CIS -, displazi - 12. Cerrah sınırlar tümör izlenmedi. Cerrahi sınırlarda CIS - - Sol tonsil alt sınır kontrol malignite izlenmedi. - Dil kökü arka sınır kontrol malignite izlenmedi - Ağız tabanı cerrahi sınır kontrol malignite izlenmedi. 13. Sol boyun disseksiyonu Total değerlendirme +3/17 Metasteze lenf nodu çapı 4,5 cm Metaztaze lenf nodundaki tümör çapı 1,5 cm. Malignite izlenmedi. Adet Günlerimde Kırmızı Et Parçaları Geliyor. Hastalığım Ne Olabilir? Merhaba, son bir kaç yıldır adet günlerimde, koyu kırmızı et parçaları geliyor. Normal zamanlarda da beyaz et parçacıkları görüyorum. Bunun dışında hiç bir şikayetim yok ve şikayetim olmadığından dolayı da doktora gitmedim. Bu durum ileride çocuğumun olmasına engel midir? Hastalığım ne olabilir? Dilimde İltihap ve Boğazımda Ağrı Var. Nasıl Bir Tedavi Uygulayabilirim? Merhaba, ben 21 yaşındayım. Dün dilimde iltihaplanma gördüm. Ön sol tarafta kızarma ve beyaz nokta şeklinde. Bugün boğazımın sağ tarafına bastığımda ağrıdığını ve sesimin gittiğini fark ettim. Ateşim de var. Doktora gitmeye korkuyorum, nasıl bir tedavi uygulayabilirim? Parmak Uçlarımda Beyaz Lekeler Oluşuyor. Sebebi Ne Olabilir? Merhaba, parmak uçlarımın kenarlarında beyaz lekeler oluşuyor. Özellikle işaret parmağım ve orta parmağımda üst bölümlere doğru çok yavaş ilerliyor. Beyaz bir nokta gibi oluyor, sonra soyuluyor. Sebebi ne olabilir? Şimdiden teşekkürler. Bebeğimin Ağzında Pamukçuk Çıktı, Ne Yapabilirim? Bebeğim 27 günlük. Dilinin üstü ve dudak kenarlarında beyaz pamukçuk oldu. Memeyi almak istemiyor, ne yapmalıyım? Şimdiden teşekkürler. Orta Kulak Lezyonu Nedir? Tekrarlama Riski Var mıdır? Eniştem 2 gün önce orta kulağında bulunan tümörün alınması için hastaneye yattı ve ameliyat oldu. Ameliyatı başarılı geçti. Doktor orta kulak lezyonu dedi. Bu ne demektir? Bu tümör tekrar ürer mi, tekrardan oluşur mu? Teşekkürler. Penisimde ve Testislerimde Beyaz Noktalar Var. Ne Yapmalıyım? Selam, penisimde ve testislerimde beyaz noktalar var, sivilce büyüklüğündeler. Penisimin alt bölgesinde daha fazla, üstte daha az. Üroloji doktoruna gittim, cildiyeye gönderdi. Cildiye doktoru bunun normal olduğunu, penisin yapısından kaynaklandığını söyledi. Fakat görüntü olarak rahatsız olmaktayım. Ne önerirsiniz? Teşekkürler. Annemin İkili Kan Testi Sonuçlarını Değerlendirebilir misiniz? Merhaba, aşağıda annemin ikili kan testi sonuçları bulunmakta. Kontrol edip bize anlatabilir misiniz lütfen? Doktorumuz göbekten su alınacağını söyledi. Ayrıca anneme plasentanın bebekten önde olduğu söylendi. Bunun riskleri nelerdir, açıklarmısınız? Örneğin alındığı yaş 35,9 Fetus sayısı 1 IVF Hayır Ağırlık 54 Diyabet Hayır Sigara Hayır Etnik köken Beyaz Gebelik yaşı 13+0 Metod CRL CRL ölçümü 70 Nuchal translucency MoM 0,80 Yaş riski 1224 Biyokimyasal Trisomy 21 riski 189 Kombine Trisomy 21 riski 1541 Trisomy 18+NT 110000 Cildim Beyaz Olduğu İçin, Kıl Köklerim Mor Nokta Şeklinde. Bu Görüntüden Nasıl Kurtulabilirim? Merhaba doktor bey, benim şikayetim bacağımdaki kırmızı noktalar halindeki kıl köklerim. Bu noktaların lazerle yok olması mümkün değil gibi gözüküyor, çünkü iğne ile kurcaladığımda çok incecik tüy çıkıyor. Cildim beyaz olduğu için bacaklarım kırmızı noktalı gözüküyor. Aynı kırmızı noktalar kolumun arkasında da çıkıyor. Doktora gittim ve bana Üredam isimli bir krem verdi. Fakat bu krem hiçbir işe yaramadı. Dizimden aşağıdaki bölgemde de tüylerimin kökleri mor noktalar halinde ve bacağıma çok çirkin bir görüntü veriyor ve çok çirkin oluyor. Ben bu görüntüden çok rahatsız oluyorum. Yardımcı olursanız minnettar olurum. Sakallarımın Seyrek Çıkıp, Çıktığı Alanda Beyaz Lekeler Oluşturmasının Sebebi Ne Olabilir? Merhabalar, sakallarım arkadaşlarıma oranla çok geç çıktı, yalnız çene bölgesinde çıkan sakallarım ile diğer tarafta çıkan sakallarımın gürlüğü aynı oranda çıkmamakla beraber ilk zamanlarda bunu pek dert etmemiştim. Nasılsa traş olduğumda zamanla çıkar dedim, fakat traş olmaya başladıktan itibaren sakallarım çıkmaya başladı, yalnız gür olarak değil de seyrek ve bunun yanında da sakallarımın çıktığı kısımların bir bölümünde de yer yer pürüzsüz beyaz ve tüysüz alanlar oluşmaya başladı. Buralarda sakal çıkmamaya başladı. Acaba bunun nedeni nedir ve tedavi olarak ne yapmam lazım? Cilt Sorunları Dövme Yaptırmama Engel midir? Merhabalar, çoğu şeye alerjim var, bunlardan bazıları güneş ve kokular. Güneş bende beyaz lekeler oluşturdu, önceden benlerim vardı ama artık onların yerine beyaz lekeler var. Asıl sormak istediğim; Kalıcı dövme yaptırmak istiyorum ama cilt alerjisi olduğundan korkuyorum. Bu cilt sorunları dövme yaptırmama engel midir acaba? Teşekkürler Sürekli Akıntım Olması Normal mi? Merhaba, ben 19 yaşındayım ve sürekli olan akıntılarım var. Genellikle beyaz renkte fakat çok nadir kahverenginde. Bu akıntılar adet öncesi ya da sonrası olmuyor, hemen hemen her gün aynı miktarda oluyor. Akıntıların bu kadar artmasıyla beraber bazı zamanlar kasıklarımda ağrılar oluyordu. Bu konuda doktora gittim bir kaç kez, her iki overde periferik yaklaşımlı kist var denildi ve ayrıca her iki sahada, bol miktarda epitel ve 4-5 lokosit görüldü denildi. İlaç verildi, kullandım fakat yalnızca ağrılarım geçti akıntılarımda hiçbir azalma olmadı. Bu kadar akıntı olması normal mi? Kan Değerlerimin Sonucunda Nasıl Bir Tedavi Görmem Lazım? Merhaba ben kan tahlili sonuçlarımın değerlendirilmesini hocalarımdan rica ediyorum. Teşekkür ederim. tarihli hematoloji alanin transaminaz alt42, gamma glutamil transferazggt77, beyaz tarihli biyokimya lenfosi tarihli biyokimya direk ggt 78 alt sgpt43 trombosit437 tarihli hemogram rbc hgb hct crp 20 pozitif Lütfen değerlendirir misiniz? Nasıl bir tedavi olmam lazım? İyi günler. MR Sonuçlarımdaki Bulgular Neyi İşaret Ediyor? Hocam bir MR çektirdim ve orda şunlar yazıyor ne olduğunu açıklarsanız sevinirim. Supratentoryel düzeyde her iki serebral hemisfer beyaz cevherde periventriküler alanda izlenen, bazıları ventriküler sisteme dik yerleşimli t2 hiperintens oval konfigürasyonlu lezyonlar izlenmiştir. Lezyonların morfolojisi ve lokalizasyonu ön planda demyelinizan bir süreci desteklemektedir. Olgunun klinik laboratuar bulguları ile birlikte değerlendirilmesi önerilir. Olguda sağ temporal kemikte yaklaşık 2x1 cm lik ekspansil karakterde içyapısı yağ sinyali barındıran benign kemik lezyonu izlenmektedir. Tarif edilen lezyon ekspansil karakteri nedeni ile temporal loba lateralden indentasyon oluşturmaktadır. Olgunun bu yönden bir kez de kemik pencere içeren kranial bt ile tetkik edilmesi önerilir. Pineal bezde milimetrik kist izlenmektedir. Teşekkür ederim. Akciğerimde 2 Adet Nodül Çıktı. Büyüme Durumu Nedir? Merhaba, 2-3 aydan beri kuru öksürük var. İlk zamanlar soğuk algınlığı zannettim, ilaç kullanmaya başladım, geçmedi. Film sonucu, sol alt tarafta iki tane beyaz bir şey göründü. İlaçlı tomografi raporunda ise, sol akciğer postaribazal kesiminde 1,5 ve 1 cm çapında 2 adet nodüler imaj mevcuttur, yazıyordu. Doktor 6 ay sonra tekrar tomografi çekileceğini ve takip edileceğini söyledi. Büyürse ya da engellenemezse diye korkuyorum. Bu konuda bilgi verir misiniz? Oğluma Balık Yediremiyorum, Ne Yapmamı Önerirsiniz? Oğlum 22 aylık 13 kg. 88 cm. Aylık balık yemiyor. Balığı kırmızı veya beyaz et kıyması ile karıştırıp köfte olarak yedirmemde sakınca var mı? Saçlarım Dökülüyor ve Kepek Sorunum Var. Ne Yapmalıyım? Merhabalar, benim aşırı gür ve bakımlı saçlarım vardı. Yaklaşık 3 yıldan beri saçlarım dökülüyor. Önce sadece döküldü, şimdi inceldi. Dökülen saç köklerimde sert, beyaz, kum tanesi gibi şeyler buluyordum. Şimdi her tarafta kaşıdıkça kepek çıkıyor. Mezoterapi, 3 ay tablet kullanımı, şampuan değişimleri, demir ilaçları gibi birçok yol denendi. Fakat hala saçlarım dökülüyor ve oldukça azaldı. Önerebileceğiniz bir yöntem var mı? Bu konuda, kel kalmamak için elimden geleni yapmak istiyorum. 3 Hafta Önce Annem Ameliyat Oldu, Bu Bulgular Hangi Hastalığı İşaret Ediyor? Sayın doktor annem bundan 3 hafta önce ameliyat oldu. Materyalin Alındığı Yer; Üreter Arofisi, Trigon materyalin alınma şekli; Biopsi Makroskopik Bulgular 1-büyüğü 0,3x0,2x0,2 cm ölçüsünde 2 adet kirli beyaz renkli doku parçası 2-büyüğü 0,3x0,2x0,2 cm ölçüsünde 3 adet kirli beyaz renkli doku parçası Mikroskpik Bulgular 1- üreter arofisi, punch biopsi -kronik nonspesifik üreterit, von-brunn nestleri, üreterisit sistika, yüzey epitelinde skuamöz metaplazi 2- trigon, punch biopsi -kronik nonspesifik sistit, von-brunn nestleri sistitis sistika yüzey epitelinde skuamöz metaplazi biopsi. Sonuçları böyle annemin hastalığını nedir? Vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Göğsümdeki Hırıltım Bir Türlü Geçmedi, Ne Yapmalıyım? Her türlü doktora gittim ama bir sonuca ulaşamadım. Röntgenler normal çıkıyor. Bir sorun yok ise bu hırıltı neden geçmiyor anlayamadım. Astımlıların kullandığı ilaçlardan da kullandım ama sonuç aynı. Artık doktora gitmekten de sıkıldım. Önceden hiçbir sağlık sorunum yoktu nasıl oldu anlamadım. Ayrıca bir şey ifade eder mi bilmiyorum ama doktoruma sormaya çekindim. 2 aydır burun ifrazatım beyaz renkte. Sinüzitim yok bu neden oluyor olabilir? Ellerimde Beyaz Lekeler Çıkıyor. Ne Yapmalıyım? İyi günler, ellerimde beyaz lekeler çıkıyor. Bazen görünüyor, bazen kayboluyor. Bu olay saniyeler içerisinde ve sürekli gerçekleşiyor. Bir cilt doktoruna gittim, büyütülücek birşey yok dedi ama sedef hastalığı varsa diye korkuyorum. Ayaklarımda da hafif hafif görülmeye başladı. Lütfen beni bilgilendirir misiniz? Teşekkürler. Ağız İçi Yaralarından Nasıl Kurtulabiliriz? İyi günler. Ağız içi dudak duvarının alt ve üst her 4 köşesinde deri altı beyaz yuvarlaklar papillom nedir? Ve onlardan nasıl kurtulabiliriz? Teşekkürler. Sinir Sıkışması Ameliyatı Oldum. Ellerimdeki Kaşıntı, Kızarıklık ve Şişlik Geçmedi. Ne Yapmalıyım? Merhaba, el bileğim, parmak ve avuç içimde aniden kaşıntı ve buna bağlı kızarıklık, daha sonra kaşıdığım bölgelerde sertlik ve küçük kırmızı halkalar içinde beyaz sertlikler ve parmaklarımla birlikte elimin üstünde şişlikler oluşuyor. Bu konuda; 2006 yılında sağ bilek ve avuç içi birleşim noktasından, sinir sıkışması ameliyatı oldum. Ancak çözüm olmadığı gibi, ameliyat olmadığım sol elimle birlikte sağ elimde aynı şikâyetler devam etmektedir. Fizik tedavi gördüm fakat sonuç alamadım. Bu konuda bilgi verir misiniz? Nasıl bir tedavi şekli önerirsiniz? Yüzümdeki Kılcal Damar Kanaması Hangi Hastalığın Belirtisi Olabilir? Selam ben 24 yaşındayım sorunum beyaz kan normalden yüksek çıkmıştı. Antibiyotik tedavisi gördüm ve tekrar hemogram yaptırdığımda yine yüksek çıktı. Sebebi ne olabilir? Birde yüzümde kılcal damar kanaması var ve doktora gittiğimde sadece yüz görünümünü bozar dedi ama yüzümdeki günden güne artıyor. Ellerimde kolumda ve boynumda da başladı. Bir hastalık belirtisi olabilir mi? Teşekkür ederim. Genital Bölgemde Oluşan Siğiller İçin Ne Yapabilirim? Merhaba, benim bikini bölgesi kısmında bir iki tane genital siğil oluştu. Sanırım küçük beyaz bir kabarıklık gibi. Tavsiye edebileceğiniz geçirici bir krem varsa bilgilendirirseniz çok sevinirim. Kanda Çıkan Beyaz Küre Hakkında Bilgi Verir misiniz? Merhaba oğlum iki yaşında. Kanında beyaz küre çıktı. Değerleri şöyle; wbc 11,76 hgb 12,10. Bu değerler fazla mıdır, ne yapmam gerek? Demir eksikliği yok. Sürekli ateşleniyor ama boğaz enfeksiyonu ya da kulakta sorun yok. Birde ağzında yara çıkıyor, bilgilendirirseniz sevinirim teşekkürler. Beyaz Kan Hücreleri Yüksek Olmasının Sebebi Bulunamıyor. Ne Önerirsiniz? Merhaba, kanımdaki beyaz hücreler yüksek. Problemin nereden kaynaklandığı veya sebebinin ne olduğu yapılan tahliller sonucunda bulunamadı. 15 günlük iğne ve ilaç tedavisine rağmen hala gece terlemeleri ve üşümem devam ediyor. Ne önerirsiniz? İyileşmek için ne yapmalıyım? Ağzımın İçindeki Beyaz Küçük Yaralar İçin Ne Yapabilirim? Merhaba. Ağzımın içinde beyaz küçük yaralar çıkıyor sanki kesilmiş gibi çok acı veriyor. Yaklaşık 1 hafta kalıp 1 ay sonra tekrarlıyor. Evde yapabileceğim bir yöntem var mı? Tuzlu suyla çalkalamak gibi. Yoksa eczaneden bulabileceğim bir ilaç ismi verebilir misiniz lütfen? Şimdiden teşekkürler. Midemde Ülser Var. Mikroskopi Sonuçlarım Normal mi? Ne Yapmalıyım? Merhaba, mide ağrılarım yüzünden doktora gittim ve endoskopi yapılmasına karar verildi. Midemde Pangastri ve Bulbusta Ülser çıktı. Midemden, Korpus ve Antrum ile ülser kenarından parça alındı. Mikroskopi sonucunu aynen yazıyorum. Materyallerin tümü 2 kaset halinde mikroskopik incelemeye alınmıştır. Kesitlerde mikroskopik olarak 1 no'lu dokuların mide antrum ve korpus mukozalarına ait olduğu izlenmektedir. Biyopsilerde her iki kompartmanda da antrumda daha şiddetli olmak üzere L. Propriada aktif kronik inflamasyon mevcuttur. Kesitlerde antrum mukozasına ait yüzey mukusu içerisinde H. Pylori mevcuttur. Duedonal mukoza örneğinde glandüler elemanlar ve yüzeyde yer alan villöz kompenent doğal görünümdedir. L. Propriada nötrofil lökositleri de içeren aktif kronik nonspesifik inflamasyon bulguları izlenmektedir. Patolojik Tanı 1- Mide antrum, korpus biyopsi Aktif kronik pangastrit İnflamasyon ++ Aktivasyon ++ antrum / + korpus Metaplazi - Atrofi - H. Pylori + Antrum 2- Duodenum II. kıta, biyopsi Aktif kronik nonspesifik duodenit. Bu durumda, raporumun sonucu ile ilgili yorumunuz nedir? Şu anda Trio 3'lü tedavi paketi kullanıyorum Yüzümde Tikler ve Dilimde Karıncalanma Oluyor. Ne Yapmamı Önerirsiniz? Merhaba, yüzümün çeşitli taraflarında tik oluşması ve dudaklarımla dilimde karıncalanma nedeniyle doktora gittim. MR istendi. MR raporunda; sağ vertebral arter belirgin ince görünümdedir. Sağ maksiller sinüste mukozal kalınlaşma ve sinüs içersinde sıvı seviyelenmesi izlenmektedir. Sağda lateral ventrikül posterior hornu seviyesinde subkortikal beyaz cevherde ve sağ frontal subkortikal beyaz cevherde 1 adet milimetrik boyutta nonspesifik gliotik odak izlenmektedir, yazıyor. Bu rapor ne anlama geliyor? Beni aydınlatabilir misiniz? Sağ Ayağımın Baş Parmağı ve Topuk Kısmında Beyaz Bir Şeyler Oluşuyor, Ne Yapmalıyım? Selamlar hocam benim ayağımda sürekli olarak ayakta kaldığım zamanları ayağımın başparmak kısmında ve topuk kısmında beyaz bir şeyler oluşuyor. Sadece sağ ayağımda ve su topluyor. O da çok acıyor. Ne yapmam gerekli? Yardımcı olursanız sevinirim. Yemek Yemeden Duramıyorum. Nasıl Zayıflayabilirim? İlaçla Zayıflamak Mümkün mü? Merhaba, 1,68 boyunda ve 62 kiloyum. Özellikle doğumdan sonra çok büyük bir göbeğim oluştu. Psikolojim çok bozuk, kendimle barışık değilim. Diyet yapamıyorum çünkü yemek yemeden duramıyorum. Tok bile olsam, hamur işine ve beyaz ete hayır diyemiyorum. Doktora gidip zayıflamak istiyorum ancak imkanlarım yeterli değil. Düşük maliyetli olarak ve yiyerek nasıl zayıflayabilirim? Zayıflamak için tahlil şart mıdır? Hapla zayıflamak mümkün mü? Ne yapabilirim? Beyaz Akıntı, Rahim Ağzında Yanma ve Adet Sancısı Gibi Ağrım Oluyor. Neden Olabilir? Merhaba Seval Hanım, 38 yaşındayım, beyaz akıntı geliyor ve rahim ağzında yanma var. Sürekli belimden karnıma doğru adet sancısı gibi sancı oluyor. Rahatsızlığım neden kaynaklanıyor? Beni bilgilendirirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim. Babamın Tomografi Sonucunu Değerlendirebilir misiniz? Ne Yapmamız Gerekiyor? Merhaba, babam 1937 doğumlu. Dün tomografi çekildi. Bunun sonucunda raporunda, 'Nonspesifik Fokal Hipodansite izlenmiştir. Karaciğer parankimi içinde milimetrik boyutlu birkaç adet kalsifikasyona ait hiperdansiteler sekel değişiklikler izlenmiştir' yazılmış. Bu tam olarak ne anlama geliyor? Ne yapmalıyız? Baş Dönmelerimin Sebebi Ne Olabilir? Merhaba, benim Vertigo şeklinde baş dönmelerim oluyor. KBB beni Nöroloji bölümüne sevk etti. MR sonucu; Sağ Frontal Subkortıkal Ak Maddede T1A İzo. T2A, FLAIR Hiperintens Milimetrik Boyutlarda Nonspesifik İstemik-Gliotik Odak. Nootropıl ve Bertaserc kullanıyordum, Sefal Fort ve Neuvıtan verildi ama ben ikinci dozda yeme, uyuma isteği ve hatırlayamama şikayeti ile ilacı bıraktım. Baş dönmelerime psikiyatri tarafından bakılmasına karar verildi. Bu sonuca göre ne yapmalıyım? Aşırı Kokulu, Beyaz Akıntım Var ve Doğum Sancısı Gibi Ağrım Oluyor. Ne Yapmam Gerekir? Merhaba, beyaz akıntı geliyor ve aşırı koku yapıyor. Sanki doğum sancısı gibi belimden kasıklarıma ağrı oluyor. Bir de adet olmadan 3 gün öncesinden çok kötü ağrı oluyor ve olduktan sonra 2-3 gün daha devam ediyor. Çok ağrı çekiyorum. Ne yapmam gerekir, ne gibi ilaç kullanabilirim? Bilgilendirirseniz sevinirim. Yüzümdeki Yara İzinden Kurtulabilmem Mümkün mü? Merhaba, 2 yıl önce kavga olayında sopa kullanıldı ve yüzümü sivri bir sopa sıyırdı. 6 cm yırtıldı ve hastanede dikişe gerek yok dendi. Yara merhemi verdiler, 1 hafta kullandım. Orada iz kaldı, beyaz bir tabaka gibi. Estetik olarak beni rahatsız ediyor. Bunun tedavisi var mıdır? Göğsümde Ağrı Oluyor ve Göğüs Ucumdan Beyaz Sıvı Geliyor. Sebebi Nedir? Merhaba, ben 22 yaşında bir bayanım. Benim her zaman olmamakla beraber, arada bir sol koltuk altı ve göğüs arasında ağrım var. Elimle bastırdığım zaman hafif ağrı oluyor. Bir de sol göğüs ucumdan beyaz sıvı geliyor ve göğüs ucumda kalıyor. Sebebi ne olabilir sizce? Hamile Değilim ve 1 Aydır Adet Görmüyorum. Sebebi Ne Olabilir? Hocam ultrason sonucum; mesane duvar yapısı ve lümeni doğal olarak değerlendirildi. Uterus antevert ve normal boyutlardadır. Endometrial ekolar normal görünümdedir. Myometrium homojendir. Bileteral over boyutları olağan olup belirgin solid-kistik lezyonu izlenmedi. Douglas boşluğunda sıvı saptanmadı. Hocam ben 1 aydır adet görmüyorum sebebi nedir? Hamile olabilmem mümkün müdür? 10 gün önce yaptırdım negatif çıktı. Vajinamda Ağrı, Yanma ve Kaşıntı Oluyor. Ne Yapmam Gerekir? İyi günler, benim vajinal bir sorunum var. Vajinamda ağrı, yanma, kaşıntı oluyor ve vajinanın iç ve dış kısmında beyaz iltihaba benzer benekler var. Tuvaletimi yaparken de çok kötü bir yanma hissi oluyor. Bana acilen ne yapmam gerektiğini söyler misiniz? Ayrıca bademcik enfeksiyonu için de iğne alıyorum. Teşekkürler. Adet Düzensizliğim Var ve Akıntı Dokunduğu Yeri Yakıyor. Sebebi Ne Olabilir? Merhaba, benim adet düzensizliğim var. 25 yaşında, evli bir bayanım ve çocuğum yok. 2 yıl önce adetim kesilmediği için doktor doğum kontrol hapı kullanmamı önerdi. Hapı kullandım, adetim kesildi fakat beyaz pelte gibi akıntı gelmeye başladı. Şimdi yine aynı sorunum var. Akıntı geldikten sonra dokunduğu her yeri yakıyor. Bunun sebebi ne olabilir? Göğsümü Sıkınca Süt Gibi Bir Damla Geliyor. Ne Yapmam Lazım? Merhaba ben 2004 yılında doğum yaptım ve bazen göğsümü sıkınca beyaz süt gibi 1 damla geliyor. Bu tehlikeli midir, bir hekime görünmem gerekir mi? Bana yardımcı olabilir misiniz? Saygılar. Patoloji Raporunun Açıklamasını Bizim Anlayacağımız Şekilde Yapar mısınız? Makrokopik Bulgular Büyüğü 0,2x0,2x0,1 Cm, Küçüğü Kırıntı Halinde 3 Adet Beyaz Renkli Düzensiz, Doku Örneği 1y Tanı 1 Kronik Plöüt, Plevra, Punchbiopsi Metaryali 2 Proteinöz Zeminde Bol Lenfosit, Histyosit Ve Seyrek Mezotel Hücresi, Plevra Sıvısı, Fonksiyon Metaryali, Yayma Ve Hücre Bloğu. Not Hk-1g, HB +. Merhaba, vermiş olduğum patoloji raporunu bizim anlayabileceğimiz dilde açıklayabilir misiniz? 2,5 Yaşındaki Oğlumda Dermografizmi Var. İleride Daha da Kötüye Gider mi? yaşında oğlum var. Beyaz tenli, sarışın. Daha önceleri olmayan şimdi başlayan vücudunda dermografizmi var, aniden başladı. Bende soğuk ürtikeri vardı, elleri soğuk suyla ıslandığında buda oluyor. Ne yapmalıyım? Evimizde kedi var ilerde önemli bir şey olur mu? Gittikçe kötüleşir mi, anjiyo ödem olur mu? İlaç kullanmasına gerek var mı? Teşekkürler. Kızıma West Sendromu Teşhisi Kondu. Neler Yapabiliriz? Merhaba, kızıma West Sendromu teşhisi kondu. MR sonucunu yazıyorum, sizin teşhisinizi ve yorumlarınızı öğrenmek istiyorum. "Kontrastsız Kranial Mr+Diffüzyon Mr İncelemesi Supratentorial kesitlerde frontal ve perisilvian alanda daha belirgin olmak üzere sulkus derinlikleri artmıştır. Derin beyaz cevher kaybı mevcuttur. Korpus kallozum incedir, görünüm diffüz serebral atrofi ile uyumludur. İnfratentorial nöral parankim morfoloji ve sinyal özellikleri normaldir. Orta hat yapılarında itilme ya da kitle etkisi saptanmamıştır. Ventriküler sistem normal genişliktedir. Serebellum beyin sapı her iki taraf serebellopontin köşe alanları ve sisternal-intrakanaliküler seyirlerinde 7. ve 8. sinir kompleksleri kontrastsız incelemede normaldir. Ekstraaksiyel sıvı kitle saptanmamıştır. Majör arterlerde akıma ait sinyal değişiklikleri korunmuştur. Dural sinüs trombozu ile uyumlu sinyal değişikliği saptanmamıştır. Sonuç Diffüz Serebral Atrofi." Üst Dişlerim Çok Bozuk. Ne Yapılabilir? Merhaba, benim dişimle ilgili sorunlarım var. Öndeki üst 2 dişim ayrık biraz ve birinde beyaz bir leke var, kireçlenme gibi. Üst dişlerim çok bozuk, bazı dişlerim büyümüyor ve ayrık. Ne yapılabilir? Penisimdeki Sivilce Benzeri Şişliklerin AİDS' le Alakası Olabilir mi? İyi günler ben 17 yaşında lise ögrencisi bir genç. 2008 beri hayat kadınlarıyla beraber oldum. 8-10 defa şimdi ise korkum AİDS. Penisimde ufak sivilceye benzer üst yüzeyi beyaz top şeklide hafif sert ama küçük içi ise kan dolu sivilcemi deyim siğil mi deyim bir anlam vermiyorum ve korkuyorum. Ben patlattıkça o kendini yeniliyor aynı şekil oluyor çok korkuyorum. Bir an önce hastaneye gidip kan testi falan yaptırmak istiyorum ama bu işlerin nasıl yapıldığını bilmiyorum. Bana yardımcı olur musunuz? Bu hastalığın AİDS le bir alakası olabilir. Bana ne yapmam gerektiğini anlatırsanız çok sevinirim. İyi çalışmalar. Vajinamda Kaşıntı, Akıntı ve Sol Kasığımda Çok Küçük Bir Kabarcık Var, Sebebi Ne Olabilir? Ben 19 yaşında bekâr bir kızım. Benim sorunum vajinamda kaşıntı, kokusuz beyazımsı bir akıntı ve de sol kasığımda çok küçük bir kabarcık olması. Bu belirtiler bir yıldır var ve beyaz akıntı bazen oluyor. Nedeni ne olabilir, acaba mantar mı? Stresten olabilir mi? Emzirme Esnasında Süt Aniden Fışkırıyor. Bu Normal mi? Merhaba, benim 8 aylık bir bebeğim var. Emzirirken çok sık süt kanallarının tıkanması sorunuyla karşılaşıyorum. Bazen meme başında beyaz nokta gibi bir uç gözüküyor, onu sıkınca birden kanal açılıp süt kendiliğinden fışkırmaya başlıyor. Bu sorunun sürekli olması normal mi, yoksa başka bir hastalık olabilir mi? Teşekkürler cevabınız için. Kasıklarımda Aşırı Yanma ve Sık İdrara Çıkma Şikayetlerim İçin Hangi Bölüme Başvurmalıyım? Merhaba. Kasıklarımda aşırı yanma, şişkinlik, sık idrara çıkma yanma yok çok az beyaz akıntı var. İdrarda 8-10 lökosit bol epital hücresi az bakteri görüldü. Yıllarca bu durum tekrarlanıyor ve ilaçlarla bu durum anlık geçiyor. Sizce sorun üroloji mi yoksa jinekolojik mi? Bu konuda beni aydınlatmanızı rica ediyorum. Ana sayfa » Sağlık » Hastalıklar » Serebral Palsi nedir, çeşitleri, tedavisi, tedavisi mümkün müdür? Serebral palsi nedir? Serebral palsi SP, fetal evre ile 2 yaş arasındaki bazı anomaliler veya beyin hasarının neden olduğu, duruş ve hareketi kontrol etme güçlüğü ile karakterize bir grup semptomdur. Çocuk motor becerileri geliştirmeye başladığında belirtiler ortaya çıkar. Kronik İlerleyici Olmayan Ensefalopati olarak da bilinen serebral palsi, dejeneratif bir hastalığın neden olmadığı nörolojik bir durumdur ve bu nedenle semptomları zamanla kötüleşmez. SP, özellikle uzuvlarda motor zorluklara neden olur. Bununla birlikte, hangi uzuvların etkilendiği büyük ölçüde değişir sadece bir kol veya iki, bir veya iki bacak veya tüm uzuvlar olabilir. Bazen yüzünü bile etkiler. Bu durum, kasları bazen aynı anda çok fazla veya çok az kasılmaya zorlar. Bu nedenle, motor kısıtlılık onları ağrılı ve sağlıksız pozisyonlarda kalmalarına neden olduğundan, bu çocukların postürü sürdürmekte güçlük çekmeleri yaygındır. Etkilenen sadece kasların işleyişi değil bu çocuklar, diğerlerinin yanı sıra zihinsel engeller, nöbetler, görme ve işitme sorunları da yaşayabilirler. Plasenta veya uterusun kan akışındaki anormallikler nedeniyle doğumda bir buçuk kilodan az olan prematüre bebeklerde daha sık görülür. Bu nedenle, çoğu durumda, sorun hamilelik sırasında ortaya çıkar. Sınırlayıcı olmasına rağmen serebral palsi olduğunu hatırlamakta fayda var. riskli bir durum değil. Şiddetine bağlı olarak bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilirken, SP'li çocukların çoğu yetişkinliğe ulaşır. ICD-10'da Uluslararası Hastalık Sınıflandırması, 10. baskı, serebral palsi G80 koduyla bulunur. İçindekiler - Bu makalede aşağıdaki bilgileri bulacaksınız Serebral palsi nedir? nedenler beyin gelişimi Risk faktörleri Serebral Palsi Türleri Belirtiler Serebral palsi nasıl teşhis edilir? Serebral palsi tedavi edilebilir mi? Nasıl tedavi edilir? Serebral palsi için ilaçlar birlikte yaşama prognoz Serebral Palsi Öldürür mü? komplikasyonlar Serebral palsi nasıl önlenir? nedenler Serebral palsi, beynin yapısındaki bazı değişikliklerden kaynaklanır, genellikle bazı malformasyon veya beyin hasarı. Bu değişiklik doğum öncesi, doğum öncesi veya doğum sonrası dönemde meydana gelir ve ne zaman meydana geldiğine bağlı olarak çok çeşitli nedenlere sahip olabilir. Serebral palsi ile sonuçlanan anomali türleri şunlardır Beyin beyaz cevher lezyonu Periventriküler lökomalazi Beyinde, beynin içinden vücudun geri kalanına sinyallerin iletilmesinden sorumlu olan “beyaz madde” adı verilen bir kütle vardır. Genel olarak, 26 ila 34. gebelik haftaları arasında, beynin bu kısmı en hassas olanıdır. Fetüsün normal gelişimini engelleyen herhangi bir şey varsa, kolayca yaralanabilir ve bu kitlede "delinmeler" ile sonuçlanabilir. Bu boşluklar, beyin felcine yol açabilen sinyal iletimini engeller. Anormal beyin gelişimi Bebeğin beyin gelişim sürecine müdahale eden herhangi bir durum, sinyal iletimini engelleyen malformasyonlara neden olabilir. Bu süreci değiştirebilen bazı durumlar, rahimde sağlıksız koşullara neden olan diğerlerinin yanı sıra enfeksiyonlar, ateşler, travmalardır. Anormal beyin gelişimine yol açabilecek bir diğer sorun, bu süreci koordine eden genlerde olası bir mutasyondur. kafa içi kanamalar Beyin içindeki kanama, çevresindeki dokuya zarar verebilir. Bu kanama, plasentadan beyne giden kan akışını bloke eden bir trombüsün veya beyindeki kolayca yırtılabilen kan damarlarının malformasyonları ve zayıflamasının sonucu olabilir. Bu durumlar, annenin gestasyonel hipertansiyonu olduğunda daha sık görülür. Enfeksiyonlar, özellikle annenin pelvisinde meydana gelenler olmak üzere, bebekte kafa içi kanama olasılığını da artırır. Oksijen eksikliği asfiksi Beyne oksijen gitmemesi olarak nitelendirilen asfiksi, hem solunum yetersizliğinden hem de bebeğin beynine yetersiz oksijen tedarikinden kaynaklanabilir. Aslında bu durum doğum sırasında normaldir, ancak uzun sürmemelidir. Çok uzun doğumlarda bu durum uzar ve hipoksik-iskemik ensefalopati olarak bilinen beyin hasarına neden olabilir. Bu durumlarda, beynin diğer alanlarının yanı sıra motor korteksin hareketten sorumlu tutulumu vardır. Bu duruma yol açan bazı durumlar şunlardır annede düşük tansiyon hipotansiyon, rahim yırtılması, plasenta dekolmanı, göbek kordonu sorunları veya doğum sırasında şiddetli kafa travması. Doğum sonrası travma ve hasar Kazalar, düşmeler, fiziksel istismar ve enfeksiyonlar, doğum sonrası beyin hasarına neden olabilecek durumlardan sadece birkaçıdır. Yaşamın bu ilk yıllarında beyin korumasının olmaması nedeniyle, travmanın bebekler için yetişkinlere göre çok daha kötü sonuçları vardır. Bu şekilde beyin, tipik gelişimini bozan ve serebral palsiye yol açan “izlerle” doldurulur. genetik Serebral palsinin bir başka olası nedeni de genetiktir Bazı durumlarda, "glutamat dekarboksilaz-1" adlı bir enzimin PC'nin gelişiminde önemli bir rol oynadığına dair - az da olsa - kanıtlar vardır. Vakaların yaklaşık %2'si kalıtsaldır. beyin gelişimi Serebral palsinin, merkezi sinir sisteminin gelişimi sırasında anormalliklerden veya beynin bir kısmındaki hasardan kaynaklanan bazı değişikliklerin sonucu olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, bu eğitim sürecinin nasıl gerçekleştiğini anlamak önemlidir. Birçok araştırma beynin gelişiminin ve olgunlaşmasının en azından ergenlik çağının sonuna kadar sürdüğünü gösterse de, birçok doktor organın 2 yaşına kadar tam olarak oluştuğunu düşünmektedir. Bunun nedeni, aslında, çoğu eğitimin yaşamın bu ilk yıllarında gerçekleşmesi ve bu zamandan sonra gelişme hızının büyük ölçüde düşmesidir. Ama bu gelişme en başından nasıl oldu? Gebe kaldıktan yaklaşık 3 veya 4 hafta sonra, embriyo farklı organlara yol açan 3 katmandan oluşur diğerleri arasında beyin, akciğerler, kemikler, deri. Sinir sistemi, "nöral plaka" adı verilen düzleştirilmiş bir alan oluşturmak için sinyalleri alan bu katmanlardan biri olan ektodermden gelir. Zamanla, bu plaka, iki ucu birleşerek “nöral tüp” oluşturana kadar kırışıklıklar ve bükülmeler oluşturur. Bu tüpün tepesinde, beynin bazı bölümlerine yol açan üç şişkin bir büyüme vardır. Bu noktada ektoderm, merkezi sinir sisteminin oluşumunu sürdürmek için daha fazla sinyal alır ancak bu sefer nöron oluşturmaya odaklanır. Bu hücreler, vücudumuzun çalışmaya devam etmesini sağlayan ve bu uyarıları tüm organ ve dokulara yayan sinir uyarılarını iletmekten sorumludur. Nöronlar nöral tüpün içinde oluşur, ancak beynin işlevlerini yerine getirecekleri kısmına yönlendirilmeleri gerekir. Böylece nöroglia adı verilen besleyici hücreler yardımıyla göç ederler ve bu hareket sırasında bağlantılar kurarlar. Bazı beyin anormallikleri, bu süreçte bir hata meydana geldiğinde ve nöronlar doğru hedefe ulaşamadığında ortaya çıkar. Diğerlerinin yanı sıra uyuşturucu kullanımı, alkol, radyasyona maruz kalma gibi çeşitli koşullar bu göçü etkiler. Ayrıca nöronlar arasındaki bağlantılar, akson adı verilen bir tür "kuyruk" aracılığıyla yapılır. Bu uzantılar - nöron gibi küçük bir hücre için - diğer nöronlarla bağlantı kurmak için uzun mesafeler kat edebilir. Doğumdan sonra, aksonların miyelin adı verilen yalıtkan bir madde ile çevrelenmesi olan miyelinleşme adı verilen bir süreç meydana gelir. Böylece bu hücreler korunur ve sinir uyarılarının iletimi iyileşir. Bu aşama doğumdan yaklaşık 2 yıl sonra sona erer, bu nedenle o yaştan önce beyne verilen hasar çok feci sonuçlara yol açar ve serebral palsiye yol açabilir. Risk faktörleri Bir bebeğin serebral palsiden muzdarip olma şansını artırabilecek birkaç durum vardır. Bu durumlar ya annenin sağlığıyla, doğumdaki çocukla ya da hamilelik ve doğumla ilgili olabilir. Bazı örnekler tıbbi durumlar Bir kadının metabolizmasını etkileyen diyabet, yüksek tansiyon ve diğer kronik hastalıklar hamileliği etkiler. Daha yüksek SP şansıyla bağlantılı diğer durumlar tiroid problemleri, entelektüel yetersizlik, idrarda aşırı protein ve nöbetlerdir epilepsi. Ağırlık, boyut ve erken doğum 40. gebelik haftasını tamamlamadan doğan, doğumda kg'ın altında olan veya gebelik yaşına göre çok küçük olan bebeklerde SP gelişme riski en fazladır. ikizlerin varlığı Birden fazla bebekle ikizler, üçüzler vb. hamilelik, özellikle bebeklerden birinin anne karnında öldüğü durumlarda, daha büyük bir serebral palsi şansı ile ilgilidir. enfeksiyonlar Kızamıkçık, sitomegalovirüs, uçuk ve toksoplazmoz gibi virüs enfeksiyonları, plasentaya kan akışı yoluyla bebeğe geçebilir. Bu virüsler fetal beyne ulaşarak hasara neden olabilir. NS koryoamniyonit fetal membranlarda bakteriyel bir enfeksiyondur ve uzun süreli ve komplike doğumlarla ilişkilidir. Ayrıca bebek doğumdan hemen sonra enfeksiyon kaparsa beyne hızla ulaşabilir ve dokularına zarar verebilir. Bu aşamadaki son derece tehlikeli enfeksiyonlara örnekler menenjit ve beyin iltihabı. radyasyona maruz kalma Düşük miktarlarda iyonlaştırıcı ışınlar X-ışınları bebeğe zararlı olmasa da, uzun süre maruz kalmak beyin de dahil olmak üzere fetal dokulara zarar verebilir. Bu nedenle radyasyon kullanan testler hamilelerde sadece başka seçeneğin olmadığı durumlarda kullanılmalıdır. Madde kullanımı Alkol, tütün ve diğer uyuşturucular gibi maddelerin kullanımı, fetüsün oluşumuna doğrudan müdahale ederek beyin malformasyonlarına yol açabilir. Rh faktörü Rh faktörü, kan dolaşımında bulunan bir antijendir ve annenin Rh'si bebeğinkiyle uyumlu olmadığında, annenin bağışıklık sistemi, muhtemelen tehlikeli bir yabancı cisim olduğuna inanarak fetüsün kan hücrelerine saldırmaya başlar. solunum güçlüğü sendromu Bebeğin doğumdan hemen sonra akciğer fonksiyonu ile ilgili sorunları olduğunda, kan uygun şekilde oksijenlenmez ve beyin bundan muzdariptir. Bu, enfeksiyonlar veya mekonyum aspirasyon sendromu gibi fenomenler nedeniyle olabilir. Mekonyum, normal dışkıdan çok farklı olan bebeğin ilk dışkısına verilen isimdir. Bebeğin bağırsaklarında doğana kadar depolanır. Bununla birlikte, bazen bebek doğum sırasında amniyotik sıvıya mekonyum salgılar ve bu sırada maddeleri akciğerlerine çekerek işleyişini etkiler. hipoglisemi Kan dolaşımındaki glikoz eksikliği beynin işleyişini etkiler, bu da yenidoğan durumunda daha da zararlı olan nöbetlere yol açar ve beyin hasarı olabilir. Karmaşık doğumlar ve sezaryen Enstrüman kullanımını gerektiren doğumlar, PC geliştirme ile bağlantılıdır. Ayrıca, karmaşık doğumlar daha uzun sürer ve bu da boğulma olasılığını artırır. Doğumda bebek pozisyonu Doğum anında bebek için doğru bir pozisyon olmamasına rağmen, doğumu çok daha kolay hale getirdiği için bebeğin başının aşağıya doğru fundusa değil doğum kanalına doğru olması tercih edilir. Neyse ki, bebeklerin büyük bir bölümünün doğmak üzereyken anne karnında aldığı pozisyon budur. Ayakları başları yerine doğum kanalına bakan bebeklerin serebral palsi geçirme olasılığı daha yüksektir. Bu gibi durumlarda, doktorların bebeği gerçekten doğurmadan önce bebeği rahimde yeniden konumlandırması yaygındır, ancak bu her şeyin yoluna gireceğinin garantisi değildir. Düşük Apgar Skoru Apgar Skoru, bir bebeğin fiziksel sağlığını doğar doğmaz değerlendiren bir ölçektir. Değerlendirilen kriterler kalp hızı, solunum, kas tonusu, refleksler ve ten rengidir. CP, Apgar Skoru düşük olan bebeklerde daha yaygındır. Sarılık Bazı bebekler doğumda sarılık cildin ve gözlerin sararması yaşarlar; bu, bilirubinin genellikle safrada bulunan bir madde karaciğer tarafından metabolize edilemeden çok konsantre olduğunun bir işaretidir. Bu zararlıdır çünkü kan dolaşımında dolaşan fazla bilirubin beyne ulaşabilir ve sinir hücrelerini öldürebilir. konvülsiyonlar Doğumdan hemen sonra nöbet geçiren bebeklere serebral palsi teşhisi konma olasılığı daha yüksektir. Serebral Palsi Türleri Felç, beynin hangi bölümünün etkilendiğine bağlı olarak farklı şekillerde kendini gösterir. Bazı türlerde tam hareket kaybı en büyük özellik iken, bazılarında çocuk beceriksiz de olsa yürüyebilir bile. Serebral palsi türleri şunlardır Spastik Spastik CP, kas sertliği ve zayıflığı ile karakterizedir. Bu sertlik vücudun tüm kısımlarını etkileyebilir - kollar ve bacaklar - kuadripleji kuadripleji veya vücudun sadece alt kısmı parapleji adı verilen bir duruma yol açar. Vücudun her iki tarafı da etkilendiğinde, diplejidir. Felcin vücudun sadece bir tarafında meydana geldiği durumlarda hemipleji olarak adlandırılır. Bu çocuklar genellikle yürüyemezler, ancak yürüdüklerinde, yürüme biçimleri bir bacağını diğerinin önüne "sürükleyerek", onları çaprazlayarak karakterize edilir. Bu tür yürüyüşe “makaslı yürüyüş” denir. Bu tür felçlere, özellikle kuadripleji vakalarında, genellikle entelektüel kısıtlamalar genellikle şiddetli, kasılmalar ve disfaji yutma güçlüğü eşlik eder. Atetoid veya diskinetik Atetoid tipte - aynı zamanda diskinetik veya ekstra piramidal olarak da adlandırılır - yavaş olsa bile kendiliğinden olan istemsiz hareketler vardır. Çarpık, ani ve sarsıntılı olabilirler, ancak uyku sırasında azalma eğilimi gösterirler. Bu çocuklar normal zekaya sahip olma eğilimindedir, ancak dil üretimi ve anlamada güçlük çekerler. ataksik Ataksik tip söz konusu olduğunda, koordinasyonu zayıf ve kasları zayıf, ancak yine de hareket edebilen çocuklar görüyoruz. Genellikle titremeleri, hızlı hareket etmede güçlükleri ve hassas hareketler yapmak için gereken ince koordinasyon sorunları vardır. Bu çocukların yürüyüşleri genellikle sarsıcıdır ve bacakları genişçe yayılır. Karışık Bazı çocuklarda en yaygın olanı spastik ve atetoid felç olmak üzere iki tip SP semptomu olabilir. Genel olarak, bu çocukların da ciddi zihinsel kısıtlamaları vardır. Belirtiler Serebral palsinin semptomları ve klinik belirtileri vakadan vakaya büyük farklılıklar gösterir, tek ortak faktör motor fonksiyondaki, yani vücudu hareket ettirme yeteneğindeki değişikliklerdir. SP, bir yandan ince motor becerilerde kesin hareketler yapma yeteneği basit bir zorluğun olabileceği ve diğer yandan yürüme ve hatta yutmak. SP'li çocukların mevcut olabileceği bazı belirtiler şunlardır motor kapasitesi Dilim Serebral palsili çocuklar, özellikle dizartri nedeniyle dili geciktirme eğilimindedir kelimeleri telaffuz etmenin zor olduğu nörolojik bir nedeni, konuşma sürecinde yer alan kasların sıklıkla hasar görmesidir. Ek olarak, konuşmayla ilgili sorunlar, solunum güçlükleriyle çünkü ses temel olarak havanın ses tellerinden geçişi olduğundan ve ayrıca zihinsel engellilikle bağlantılı olabilir. İkinci durumda, çocuklar da yazma konusunda zorluklar yaşarlar. Ayrıca sağır olabilirler. kemikler ve eklemler Kemiklerin düzgün gelişmesi için kas etkilerine ihtiyaçları vardır. Hareket ve egzersiz eksikliği nedeniyle, kemikler küçük ve ince uçlar epifizler sunabilirken, merkez diyafiz “tombul” kalır. Kullanım eksikliği nedeniyle, kıkırdak atrofileri, eklem boşluğunun daralmasına neden olarak fonksiyon kaybına neden olabilir. Ayrıca bu eklemlerin açılması ile ilgili problemler ortaya çıkabilir. Kemikler ayrıca çocuğun yerçekimi merkezindeki değişiklikler nedeniyle gelişimsel zorluklar bulabilir ve bu, çocuğun farklı bir yürüyüşü olduğunda aşırı derecede bozulabilir. Serebral palsili yetişkinler, motor kısıtlamaları kemiklerin tam potansiyellerine kadar büyümesine izin vermediğinden, sağlıklı yetişkinlerden daha kısa olma eğilimindedir. Bu insanlar ayrıca etkilenen vücut kısmına bağlı olarak diğerlerinden daha kısa kemiklere sahip olabilir. skolyoz Bazı çocuklarda, özellikle kaba motor becerilerinde büyük güçlük çekenlerde, 10 yaşından önce bile skolyoz omurgada bir deformite gelişmesi normaldir. SP'li hastaların %21 ila 64'ünün deformite geliştireceği tahmin edilmektedir. kronik ağrı Deformitelerin bir sonucu olarak, SP'li çocuklar, genellikle küçük çocuklarda teşhis edilmeyen kronik ağrıdan muzdarip olabilir. Bu ağrılara genellikle diğerlerinin yanı sıra kısalan kaslar, anormal duruş, sert eklemler neden olur. kalitesiz uyku Serebral palsili çocukların fiziksel ve çevresel faktörlerin bir sonucu olarak ikincil uyku bozuklukları yaşamaları nadir değildir. Kasları çok sıkı olan bebekler, sağlıklı bebeklere göre uykuya dalmakta güçlük çekerler ve daha sık ağlarlar. “Yumuşak” kasları olanlar ise uyuşukluk gösterir. Gıda Kas güçlükleri nedeniyle, SP'li kişilerin yemek yeme konusunda sınırlamaları vardır. İnce motor becerilerindeki kayıplar, yemek hazırlamayı ve tabak ve çatal bıçak takımlarının taşınmasını engeller. Ayrıca, etkilenen yüz kasları olan kişiler çiğneme ve yutma güçlüğü çekerler. Besleme sadece ellerle yapılmadığından, yalnızca gövdesi etkilenen insanlar bile sorun yaşayabilir gövdeyi de sık sık ağzımıza götürdüğümüz çatal bıçak takımına doğru hareket ettiririz. Bu kişilerin ağız çevresinde çok az veya çok fazla hassasiyete sahip olmaları da yaygındır. zihinsel engelli Serebral palsili kişilerin büyük bir kısmı bir dereceye kadar zihinsel engellidir etkilenen beynin alanına ve uzantısına bağlı olarak hafiften şiddetliye. Anormal algılar, görme ve duymada güçlükler, hafıza ve öğrenme bozuklukları gibi duyusal problemler, zihinsel engelliliğin sadece birkaç belirtisidir. konvülsiyonlar Beyin değişiklikleri nöbetler için bir risk faktörüdür. Bu nedenle, serebral palsili çocukların nöbet geçirmesi nadir değildir. diğer semptomlar Serebral palsi ile ilgili diğer bazı semptomlar şunlardır Serebral palsi nasıl teşhis edilir? Serebral palsi tanısını koyabilecek bir test yoktur. Daha da kötüsü, büyük olasılıkla ancak ebeveynlerin yürüme, kas sertliği ve koordinasyon eksikliği gibi motor becerileri geliştirmedeki gecikmeyi fark ettikleri ilk yaşından sonra teşhis edilecektir. Bebeği çocuk doktoruna götürürken, hamilelik, doğum ve yaşamın ilk birkaç günü sırasında beyin hasarına neden olabilecek anormallikleri tespit etmek için hem bebek hem de annenin tıbbi geçmişini gözden geçirecektir. Fiziksel bir değerlendirme ve öykünün analizinden sonra, serebral palsi tanısı düşünülebilir. Bununla birlikte, semptomlara neden olan başka bir bozukluğun olabileceğine dair bir işaret olacağından, doktor semptomların zamanla kötüleşmediğini görmek için dikkatli olacaktır. Beyin anormalliklerini tespit etmek veya diğer bozuklukların olasılığını dışlamak için doktor aşağıdaki testleri isteyebilir Manyetik Rezonans Görüntüleme MRI NS manyetik rezonans MRI, beynin enine kesit görüntülerini kesilmiş gibi oluşturmak için manyetik alanları kullanan ve yapısındaki değişiklikleri gösteren bir tarama türüdür. kraniyal ultrason Daha hızlı olduğu için sipariş verebilirsiniz. kafatası ultrasonu, vücuttaki dokuların görsel bir temsilini oluşturmak için ses dalgalarını kullanan bir sınav. Ancak bu sınavla alınan görüntüler pek güvenilir değil. Elektroensefalogram EEG Çocuğun nöbet geçirmesi durumunda, doktor bir reçete isteyebilir. elektroensefalogram sorunu tespit etmek için. Bu test, beynin elektriksel aktivitesinin izlenmesinden oluşur. Nöbetler beyindeki elektrokimyasal bir dengesizliğin sonucu olduğundan, EEG tarafından gösterilen dalgaların modeli değişebilir ve bu da sorunun teşhisine yardımcı olur. ek sınavlar Tanı doğrulanırsa, doktor çocuğun yeteneklerini kontrol etmek için başka testler isteyebilir. Bunlar şunlar olabilir diğerleri arasında göz muayeneleri, konuşma terapistleri, entelektüel beceriler. Olası metabolik veya genetik sorunları kontrol etmek için kan testleri de istenebilir. Serebral palsi tedavi edilebilir mi? Ne yazık ki, serebral palsi geri dönüşü olmayan beyin hasarından kaynaklanır. bu nedenle, o tedavisi yoktur, ama aynı zamanda zamanla daha da kötüleşmez. Ayrıca, bireyin yaşam kalitesini sağlayabilecek ve mümkün olduğunca özerkliğini geliştirmesine yardımcı olabilecek çeşitli tedaviler vardır. Nasıl tedavi edilir? SP'nin tedavisi olmadığı için tedavi, birey için daha fazla özerklik ve yaşam kalitesi sağlamak için motor ve bilişsel yetenekleri en üst düzeye çıkarmaya çalışır. Bunun için tedavi, alanında uzman hekimlerden oluşan multidisipliner bir ekiple gerçekleştirilmelidir. Nörolog, hastalığı anlayan ve nöbet gibi sorunları tedavi eden sinir sistemi ile ilgili durumlarda uzmandır. Fizik tedavi uzmanı ise bir rehabilitasyon programı tasarlamak için hastanın hasarını ve motor becerilerini tanımaktan sorumlu hekimdir. Tedavide bulunabilecek diğer uzmanlıklar şunlardır diğerleri arasında ortopedist, göğüs hastalıkları uzmanı, gastroenterolog, göz doktoru, fizyoterapist, psikolog, eğitimci, konuşma terapisti, beslenme uzmanı. Tedavi aşağıdaki yaklaşımlara sahiptir Kullanılan bazı terapiler şunlardır Fizyoterapi Serebral palsi tedavisinde en vazgeçilmez tedavilerden biridir. Tedavi genellikle çok erken başlar hastalık keşfedilir keşfedilmez ve kas kuvveti ve dayanıklılığının yanı sıra kaba motor becerileri ve dengeyi geliştirmek için özel egzersizlerden oluşur. Bu sayede kontraktürler ve kas fonksiyon bozukluğuna bağlı diğer problemlerin önüne geçmek mümkündür. Ortopedik aletler hareketliliği artırmak ve kasları germek için kullanılabilir. Fizyoterapi durumunda, biyomekanik bir yaklaşımdır. İş terapisi Hem biyomekanik hem de duyusal odakla, mesleki terapi ince motor beceriler hareketlerin doğruluğu, duyum ve algı üzerinde çalışır. Çocuğun duyusal güçlükleri olduğunda, bir meslek terapisti, duyum ve algının bilişsel yeteneklerini geliştirmek için teknikler kullanabilir. Bu, öğrenmenin daha doğru bir şekilde gerçekleşmesi için özellikle önemlidir. Buna ek olarak, ergoterapist birkaç başka konuda da yardımcı olur Serebral palsili hastalar için banyo yapmak, yemek yemek ve giyinmek gibi günlük işler oldukça karmaşık olabilir. Alanların ve rutinlerin uyarlanması, hastanın mümkün olduğunca fazla özerklik geliştirmesine yardımcı olmak için çalışan bu profesyonelin sorumluluğundadır. eğlence terapisi Bilişsel, fiziksel ve sosyal becerileri geliştirmeye yönelik terapinin bir parçası olarak çocuk, diğerlerinin yanı sıra kültürel ve sanatsal etkinliklere, spora katılmaya teşvik etmekten oluşan eğlence terapisini de alabilir. Bu terapi türü benlik saygısını, konuşmayı ve duygusal refahı iyileştirmeye yardımcı olur. Konuşma terapisi Serebral palsi durumunda, konuşma terapistinin rolü konuşmaya ve dinlemeye yardımcı olmanın ötesine geçer yutma sorunlarına da yardımcı olur. yardımcı cihazlar Çocuk, günlük hayatlarını kolaylaştıran yardım cihazlarına da güvenebilir. İletişim alanında, ses sentezleyiciler, bilgisayar programları, resimli kitaplar, bu tür ekipmanların bazı örnekleridir. Bu cihazların amacı, konuşma problemi olan kişilerde iletişime yardımcı olmaktır. Kullanılabilecek diğer cihaz türleri arasında ortezler - fiziksel sınırlamalara yardımcı olan -, gözlükler, büyüteçler, işitme cihazları ve diğerleri sayılabilir. ameliyatlar Gerektiğinde, bir ortopedist Hastanın becerilerini geliştirmek için ameliyatlar yapabilir. Bazı ameliyatlar şunlardır ortopedik cerrahi Bu ameliyatlar, ağrıyı azaltmak ve özellikle eklemler olmak üzere yapıların işlevini korumak için deformiteler ve atipik yürüyüş gibi fiziksel sorunları düzeltmeyi amaçlar. Bir örnek, hareketlerini kısmen kontrol edebilen hastalarda daha hassas hareketlere izin veren eklem stabilizasyon cerrahisidir. Dorsal seçici rizotomi Bu ameliyat, spastisiteyi azaltmak için omurilik sinirlerinde küçük kesiklerden oluşur. Sadece fizyoterapi ve ilaç tedavisi gibi konservatif tedavilerin soruna yardımcı olmadığı durumlarda önerilir. nörofizyolojik tedavi Bu tedavi, özellikle nöbetlerin olduğu durumlarda beynin kendisiyle ilgilenir. Ö nörolog Bu yönü iyileştirmeye çalışmak için antikonvülsan ilaçlar yazabilirsiniz. Çocuğun davranış ve duygudurum bozuklukları da varsa, bu durum bir ilaçla tedavi edilebilir. psikiyatrist ve psikolog. Alternatif ve tamamlayıcı tedavi Serebral palsili bazı çocuk ve gençlerin bir çeşit alternatif terapiye sahip olması nadir değildir. Bununla birlikte, bu tekniklerin birçoğunun herhangi bir etkinlik kanıtı yoktur, yani hastalığın tedavisine yardımcı oldukları söylenemez. Alternatif terapilerin bazı örnekleri arasında direnç egzersizleri yapmak için özel kıyafetlerin kullanılması, elektrik stimülasyonu, hiperbarik oksijen tedavisi sayılabilir. Buna ek olarak, birçoğu tıbbi etkileri olduğu bilinen diyet veya bitkisel takviyeleri de kullanır. Bu tür bir tedavinin, sağlığa zararlı olabilecek ilaç/gıda etkileşimleri veya yan etkiler getirebileceğini hatırlamakta fayda var. Herhangi bir alternatif veya tamamlayıcı tedaviye başlamadan önce daima doktorunuza danışın. Kök hücre tedavisi Kök hücreler, işlevi vücutta yeni spesifik hücreler oluşturmak olan “boş” hücrelerdir - diğerleri arasında deri, sinirler, kemikler. Bu hücreler, özel hücrelerin oluşumu için genetik materyal içeren viral vektörler aracılığıyla programlanır. Hasar görmüş beyni onarmak için sinir hücreleri oluşturmaya çalışmak için bu teknolojinin kullanımını değerlendiren çalışmalar var. Bununla birlikte, bu çalışmalar henüz gelişmemiştir ve bu tedavinin güvenli ve etkili olduğundan emin olmak zaman alabilir. Serebral palsi için ilaçlar Serebral palsi tedavisinde kullanılan ilaçlar çok bağımlıdır ve soruna özel bir ilaç yoktur. Genel olarak spastisiteyi iyileştirmeye ve hastalığın nöbetler ve aşırı tükürük salgısı gibi diğer semptomlarına yardımcı olmaya çalışırlar. spastisite Spastisite için hangi ilaçlar, nasıl ortaya çıktığına çok bağlı olacaktır. Lokalize spastisite söz konusu olduğunda en yaygın olanı botulinum toksininin Botox doğrudan kas veya sinir içine enjeksiyon şeklinde kullanılmasıdır. Genelleştirilmiş spastisite için, yani tüm vücutta, sıklıkla belirtilen bazı ilaçlar şunlardır tükürük azaltma Salyayı kontrol etmek için bazı ilaçlar şunlardır Antikonvülsanlar Nöbet durumunda kullanılan ilaçlar şunlardır Dikkat! ASLA önce bir doktora danışmadan kendi kendine ilaç verme veya ilaç kullanmayı bırakma. Sadece o sizin özel durumunuz için hangi ilacın, dozun ve tedavi süresinin en uygun olduğunu söyleyebilecektir. Bu web sitesindeki bilgiler sadece bilgi verme amaçlıdır ve hiçbir şekilde bir uzman tavsiyesinin yerini alma veya herhangi bir tedavi türü için tavsiye niteliğinde değildir. Daima prospektüsteki talimatları izleyin ve semptomlar devam ederse tıbbi veya farmasötik tavsiye alın. birlikte yaşama Bir çocuğa serebral palsi teşhisi konduğunda, birçok ebeveyn, çocuklarının geleceği olmayacağından çabucak umutsuzluğa kapılır. Bu doğru değil. Motor bozukluklardan muzdarip çocuklar, uygun özen gösterildiği sürece onurlu ve anlamlı bir yaşam sürdürebilirler. Evde Durumun ciddiyetine bağlı olarak, çocuğun ömür boyu bakıma ihtiyacı olabilir. Diğer insanların ihtiyacının biraz daha az olması için, günlük yaşamın yönlerini iyileştirmekten sorumlu bir profesyonel olan bir ergoterapistin yardımına güvenebilir, böylece kısıtlamaları olan insanlar için daha fazla entegrasyon ve özerklik olur. Çocuğun kendi sınırları içinde iyi bir şekilde gelişebilmesi için anne-baba çocuğunun yetersiz olduğunu düşünmemelidir. Ebeveynler başlangıçta buna inanır ve kendilerinin öğrenebilecekleri görevleri üstlenirlerse, çocuk kendisi için hiçbir şey yapamayacağına inanacak ve öğrenilmiş çaresizlik adı verilen bir durum olan kendi becerilerini geliştirmekten vazgeçecektir. Çocuklara yardım etmek için, ebeveynler onların geleceklerini planlamalarına yardımcı olabilir ve olmalıdır. Hastalık ilerlemeyecek daha kötü olsa da, sınırlamalar bir kariyer beklentisinin atılmasına neden olabilir. Bununla birlikte, zihinsel ve motor becerilere bağlı olarak, serebral palsili çocuklar işte başarılı olacak şekilde büyüyebilirler. Okulda Sınırlamalara rağmen eğitim duramaz, değil mi? Bu nedenle okul da çocuğa uygun bir ortam olmalıdır. Sağlıklı çocuklar için bir okulda okumak için entelektüel koşullara sahipse, toplumla bütünleşme nedenleriyle bile bunu yapması onun için daha iyi olacaktır. Ancak, bu okul sizin fiziksel sınırlamalarınızla başa çıkmaya hazır olmalıdır. Tekerlekli sandalye erişimine izin vermek ilk adımdır. Buna ek olarak, öğretmenler, çocuğun motor becerilerini daha iyi kullanmak için sıraları uyarlayabilirler eğik bir masa, hareket etmeyi ve yazmayı kolaylaştırır, daha kalın köpüklü kalemler ve masaya lastik bir bantla sabitlenmiş kurşun kalemler çok yardımcı olabilir. Bir pano ile sabitlenen kağıtlar da genellikle defterlerden daha iyidir. Sınıftaki konumu da önemlidir. Serebral palsili çocuklar arkada oturmamalıdır çünkü orada iletişim zordur ve malzemeye ayak uydurmakta zorlanabilirler. Öğretmen, çocuğun duyusal sorunları varsa okumayı kolaylaştırmak için tahtaya daha büyük harflerle yazarak ders işlemeyi tercih edebilir. Örneğin, çocuğun bir şeye ihtiyacı varsa veya nöbet geçiriyorsa, sorumlu öğretmene zaten yakın olduğunda yardım çok daha kolaydır. Çocuğun dil konusunda da güçlükleri olduğunda, iletişim için sembollü “plakalar” kullanılabilir. Bu tabaklar, çocuğun ne düşündüğünü veya hissettiğini gösteren çizimler veya fotoğraflar içerebilir “susuzluk” için bir bardak su, “açlık” için bir tabak yemek ve “tuvalete gitme arzusu” için bir tuvalet. Öğretmen, çocuk o anda neye ihtiyacı olduğunu belirleyip işaret edene kadar işaretleri gösterebilir. psikolojik destek Ergenlik ve yetişkinlik döneminde, özellikle durum çok sınırlayıcı olduğunda, serebral palsili bir bireyin psikolojik zorluklar yaşaması normaldir. Özellikle ergenler diğer akranlarından farklı olma konusunda pek çok sorun yaşamaya eğilimlidir ve bu nedenle bu aşamada psikolojik destek çok önemlidir. Destek gruplarına katılmak, bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmanın ve aynı durumdan geçen diğer insanlarla daha güçlü bir bağlantı kurmanın iyi bir yoludur. Bu uygulama hem çocuk hem de ebeveynler için faydalı olabilir. prognoz CP prognozu büyük ölçüde felcin tipine ve şiddetine bağlıdır. Çoğu çocuk yetişkinliğe kadar hayatta kalmayı başarırken, çok şiddetli motor disfonksiyondan muzdarip olanlar, özellikle de yutma yeteneği etkilenen çocuklar, uzun süre hayatta kalamayabilirler. Semptomların ilerlemesi Beyin hasarı zamanla kötüleşmese de serebral palsi ilerleyici bir hastalık olmadığı için, semptomlar zamanla kötüleşebilir. Bunun nedeni, kasların arızalanması ve az kullanılmasının, işleyişini kötüleştiren ve onu kısır bir döngü haline getiren atrofiye yol açmasıdır. Bununla birlikte, erken yaşlardan itibaren bakım alan çocukların motor becerilerinde önemli bir gelişme elde etme olasılığı daha yüksektir. Kemikler ve kaslar daha stabil hale geldiğinde ameliyat gerekebilir. entelektüel problemler Genellikle zihinsel sorunlar, çocuk okula başlamadan önce fark edilmez ve bu sınırlamaların şiddeti kişiden kişiye büyük ölçüde değişir. SP'li insanlar arasında dahiler var ve gerçekten düşük IQ'lu insanlar var. Bu nedenle uzmanlar, bu kişilerin entelektüel kapasitelerinin küçümsenmemesi gerektiğini ve herkes gibi çalışma ve öğrenme fırsatına sahip olmaları gerektiğini savunuyorlar. Özerklik Serebral palsili bireylerde kendine bakma yeteneği ile ilgili olarak, birçok faktöre bağlı olduğu söylenebilir. Genel olarak, motor becerileri en çok bozulmuş kişiler ileriki yaşamlarında bakıcılara ihtiyaç duyabilirler, ancak bazen iyi motor becerileri olan insanlar mümkün olduğu ölçüde o kadar ciddi zihinsel kısıtlamalara sahip olabilirler ki, birçok konuda da yardıma ihtiyaç duyarlar. Bu arada, kendilerine bakmayı başardıkları için asla yardıma ihtiyaç duymayanlar da var. Etkilenmemiş üst uzuvları olan bireylerin, günlük aktivitelerin çoğu esas olarak kollara ve ellere bağlı olduğundan, iyi bir özerkliğe sahip olma olasılığı daha yüksektir. Ancak serebral palsi vakalarının sadece %50'si üst uzuvları etkilemez. ergenlik ve cinsellik Serebral palsili kişiler normalden er ya da geç ergenliğe girebilir. Ancak gecikmeler, yetersiz beslenme gibi komplikasyonlarla bağlantılı görünüyor. Cinsellikten bahsetmişken, SP'nin doğurganlığı etkilediğine dair bir kanıt yoktur, ancak performans ve cinsel istek üzerinde etki gösterebilecek bazı ikincil koşullar vardır. Spastisite nedeniyle jinekolojik muayene zor olabilir ve kadınlarda meme kanseri için kendi kendine muayene de imkansız olabilir. Çoğu zaman, onları muayene eden kişi onlara yakın biridir. Bazı erkekler, 21 yaşından önce, testislerden birinin veya her ikisinin, bebek hala rahimdeyken normalde kaldıkları karın boşluğuna yükselmesi olan kriptorşidizm yaşayabilir. yaşam beklentisi Çoğu zaman, serebral palsi, özellikle nöbetlerin ve zihinsel engelliliğin olduğu daha ciddi vakalarda, bir kişinin yaşam beklentisini önemli ölçüde azaltabilir. SP'li çocukların %5 ila %10'unun bebeklik döneminde öldüğüne inanılmaktadır. Daha iyi yaşam beklentisi ile ilgili koşullar, tek başına yürüme, yuvarlanma ve beslenme yeteneğidir. üretkenlik PC'si olan bir kişinin üretkenliği, sahip oldukları becerilere bağlı olarak büyük ölçüde değişiklik gösterme eğilimindedir. Birçok fiziksel kısıtlılığı olan çocuklar, başkalarıyla oynamayı zor bulabilirler - bu, çocukluk döneminde üretken olarak kabul edilen bir görevdir. Okulda, bazı çocuklar hem motor hem de entelektüel nedenlerle yazmakta zorluk çekebilir. Yazmayı başaranların çoğu normalden daha uzun sürüyor ve el yazıları öğretmenler tarafından anlaşılmayabilir. Çocukların okulda karşılaşabilecekleri bir diğer zorluk da iletişimle ilgilidir, çünkü SP'li birçok kişi konuşma güçlüğü çeker. Boş vakit Boş zaman herkes için önemlidir ve serebral palsili bir bireyin durumuyla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olabilir. Tüm aktiviteler kısıtlılığı olan kişiler için uygun değildir, ancak herhangi bir büyük zorluk yaşamadan yapılabilecek pek çok aktivite vardır. Sınırlama düzeyine bağlı olarak, çocuk örneğin spor oyunlarına ve turnuvalara para-atlet olarak katılabilir. Katılım ve engeller Ne yazık ki, dünya engellerle dolu olduğundan, serebral palsili bireylerin günlük aktivitelere katılımı sadece onlara bağlı değildir. Bu engeller kişisel, sosyal ve hatta politik olabilir. Kişisel bir engel örneği, yeni arkadaşlar edinmeye çalışmak için kendinize olan güven eksikliğidir. Sosyal engeller arasında aileden, arkadaşlardan ve genel olarak toplumdan ön yargı ve destek eksikliği sayılabilir. Politika söz konusu olduğunda, günlük işleri engelliler için daha erişilebilir hale getiren hizmet ve ürünlerde eksiklik var. Çok katlı binalarda asansör ve rampa olmaması, engellilerin en üst katlara çıkmasını engelliyor. Yaş İlerleyici olmayan bir hastalık olduğu için serebral palsili birçok kişi uzun süre yaşayabilmektedir. Ancak ilerleyen yaş, 30'lu yaşların başında yaygın yaşlılık sorunları yaşamaya başladıkları için sağlıklı insanlara göre daha karmaşıktır. Yürüyebilenler erken yürümeye devam etmekte güçlük çekebilirler. Ayrıca, SP'li kişilerde obezite riski daha yüksektir. Hastanın sahip olabileceği bazı hoş olmayan durumlar şunlardır Serebral Palsi Öldürür mü? Serebral palsi kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenleri solunum problemleridir. Ancak bu bireyler ileri yaşlara geldiklerinde en sık görülen nedenler kalp-damar sorunları ve kanserdir. komplikasyonlar Hareketsizliğin kendisine ek olarak, serebral palsi bir dizi sonuca neden olabilir. Onlar Kontraktürler ve deformiteler Spastisite kas sertliği olduğunda kas kısalabilir. Bu sürece kontraktür denir ve kemik ve eklem deformiteleri ve çıkıklarına ek olarak kemiklerin büyümesini engelleyebilir, bükülmelerine neden olabilir. yetersiz beslenme Yutma sorunları olan çocuklar, sağlıklı büyümeyi engelleyebilecek ve daha zayıf kemiklere neden olabilecek yetersiz beslenmeden muzdarip olabilir. Yeterli beslenme için bazı çocukların tüple beslenmeye ihtiyacı olabilir. akciğer problemleri Kas problemleri nefes almayı etkileyebilir, bu nedenle akciğer problemleri geliştirmeniz daha olasıdır. Kireçlenme Kemikler ve eklemler üzerindeki baskı nedeniyle bu yapılar zamanla aşınabilir ve osteoartrit adı verilen dejeneratif bir kemik hastalığına neden olabilir. osteopeni Hareket eksikliği, yetersiz beslenme ve antiepileptik ilaçların kullanımı, kemikleri daha kırılgan ve kırılmaya eğilimli hale getiren düşük kemik yoğunluğuna osteopeni katkıda bulunabilecek faktörlerdir. obezite Serebral palsili kişilerde hareket eksikliği nedeniyle obezite daha kolay gelişebilir. Göz Kas Problemleri Gözler bir dizi kas nedeniyle hareket eder. Bu kasların tonundaki değişiklikler, bakışınızı sabitleme veya hareket ettirme sorunlarına neden olabilir. aspirasyon Yutma sorunu olan hastalar yiyecekleri soluyabilir ve boğulmaya neden olabilir ve bu da ölümcül olabilir. şiddetli nöbetler Beyin yapılarındaki problemler nedeniyle hastalar kendi tükürüklerinde, kanlarında veya kusmuğunda boğularak ölüme yol açabilecek şiddetli nöbetler geçirebilirler. Serebral palsi nasıl önlenir? Serebral palsiyi önlemek her zaman mümkün değildir, çünkü birkaç faktörden kaynaklanır ve hepsi kontrolümüz altında değildir. Bununla birlikte, çocuğunuzun problemden muzdarip olmasını önlemek için bazı ipuçları şunlardır İyi bilinen bir isme sahip olmasına rağmen, çok az insan serebral palsinin gerçekte ne olduğunu bilir. Daha fazla kişinin bu durumu anlaması için bu metni paylaşın! Herhangi bir sorunuz varsa, lütfen bizimle iletişime geçin, size cevap vereceğiz. Amruthavarshini tarafından Srinivasan, Farooq Ali Han, Raamesh Gowri Raghavan, ramachandran. ravishankar, Abhishek Kumar ve Sukant KhuranaGirişCADASIL Subcortical Infarcts ve Lökoensefalopatili Serebral Otozomal Dominant Arteriyopati, kromozom 19 üzerindeki küçük Serebral arterlerin vasküler düz kas hücrelerini etkileyen Notch 3 genindeki bir mutasyona neden olan otozomal dominant kalıtsal bir hastalıktır. Hastalık erken erişkinlik döneminde başlayan ve subkortikal bir demansta sonuçlanan tekrarlayan küçük felçlerle CADASIL vakalarından biri, 1955 yılında, Binswanger Hastalığına benzer hızlı ilerleyen bir lökoensefalopatiye sahip iki kız kardeşi tanımlayan Van Bogeart tarafından bildirilmiştir. altta yatan hipertansiyon. CADASIL'in nedeni olarak Notch 3 genindeki mutasyon 1996'da tanımlanmıştır [2].CADASIL'in tam prevalansı bilinmemektedir. Küçük bir örneklem büyüklüğüne sahip belirli coğrafi bölgelerde birçok çalışma yapılmıştır. İskoçya’nın batısında, 2002’de yayınlanan bir çalışmada 100000’lik bir popülasyonda hastalığın prevalansının olduğunu tahmin etmiştim. Taşıyıcı prevalansı / 100000 olarak bulundu [3]. / 100000 hastalık için [4]. İlk bildirilen Hindistan kökenli vaka ailesel kökenli CADASIL idi ve 2011'de bildirildi [5]. Çin'de, 33 ailede 20 farklı NOTCH3 mutasyonu tespit edildi. Kore'de iskemik inme izleyen 151 ardışık hastanın genetik taraması, 6 tanesinin notch3 geninde mutasyonlar olduğunu ortaya koydu [6]. Çoğu CADASIL vakası Avrupa'dan, en az Kanada ve ABD vakası geni, nörojenik homolog protein 3'ü şifrelemektedir. Arter duvarlarında sistein artıkları ve granül osmiyofilik materyalin GOM birikmesi vardır. Bu birikim, temel olarak tüm organların ve derinin küçük arterlerinde ve arteriyollerinde meydana gelir. Arteriyel çeperin lümen / çapı azalır ve lakun küçük damar enfarktlarının oluşması ile sonuçlanır. Demiyelinizasyon ve bunun sonucunda akson kaybı, serebral perfüzyonun azaldığını takip eder. Beyin otoregülasyonu veya beynin aldığı kan miktarını düzenleme mekanizması da bozulmuştur. Kan beyin bariyerinin BBB ​​çok odaklı bir ihlali, mikrobiber oluşumuna yol açar. [7]Belirtiler ve İşaretlerBelirtiler ve bulgular tipik olarak 20-40 yaşları arasında kendini göstermeye 5 ana semptomla karakterizedir [8]1 Auralı migren2 Subkortikal İskemik Olaylar3 Duygudurum bozuklukları4 Apati5 Bilişsel bozukluk1 Auralı Migren [9] CADASIL hastalarının% 20 ila 40'ında auralı migren vardır. Aura, ataktan hemen önceki nörolojik semptomu ifade eder. Genellikle 30 yıllık ortalama başlangıç ​​yaşı ile ilk semptom olarak ortaya çıkar. En sık görülen aura belirtileri, Görsel, Duyusal, Afazi ve Motor'dur. Çoğu atak, yaklaşık 20 ila 30 dakika süren görsel veya duyusal bir hava ile başlar ve ardından birkaç saat ataklar arasında baziler, şiddetli uzun süreli auralar ile hemiplejik baş ağrısı olanlar bulunur. Diğer ciddi belirtiler arasında kafa karışıklığı, koma, ateş ve menenjit Aura’larParıltılı skotomlar Görme alanının yanında veya ortasında yanıp sönen ışıkFotopsi Işık yanıp sönüyor / yıldırım cıvatalarıBulanık görüşDiplopia İkili görüşOptik ataksi Vizyonu kullanarak elin belirli bir nesneye taşınamamasıProsopognasi Tanıdık yüzleri tanıyamadıLateral Homonymous Hemianopia Her iki gözün lateral yarısında görme kaybıSürekli değişen görme yanıp sönen şekiller, desenler, ışığın yüzen lekeleriDuyusal Aura Yüz ve kol tutulumuMotor aura dahil kolAfazik auraKonuşma Etkileyici afazi kişi konuşmayı kavrayabilir, ancak akıcı konuşamaz ve parafazi anlamsız cümleler ile rahatsızlıklar2 Subkortikal İskemik Olaylar Geçici İskemik Ataklar ve İskemik İnmeler, CADASIL'in en sık görülen belirtileridir. İskemik olaylar genellikle subkortikaldir ve bazen saf motor, saf duyu darbeleri veya ataksik hemiparezi, duyusal-motor eksikliği, dizartri-sakar el sendromu elin zayıflığı ile ilişkili konuşma ekleminde zorluk gibi lakuni sendromlar şeklinde görülür. Birçok hasta birkaç yıl boyunca tekrarlayan iki ila beş kez felç geçirir ve bu durum kademeli olarak yürüme zorluğuna, idrar kaçırma olsun veya olmasın idrar acilliğine ve psödobulbar palsiye yol Duygudurum Bozuklukları ve Apati [10] Apati, azalmış gönüllü davranışla birlikte azalmış motivasyon ile birlikte ana klinik görünüm olarak kabul edilir. Duygudurum bozuklukları, bazen bipolar bozukluk olarak yanlış teşhise yol açabilen, manyak davranışıyla değişen şiddetli depresyon dönemleri olarak ortaya Bilişsel Bozukluk / Demans CADASIL’de ikinci en sık kullanılan işaret Başlangıçta yürütme işlevi kaybolur. Bilişsel düşüş yaş ve tekrarlayan inmeler ile kötüleşir Enstrümantal aktiviteler, sözlü veya görsel hafıza, dil, akıl yürütme ve görsel yeteneklerde değişiklikler meydana gelir. Son aşamalarda motor bozukluğu, yürüyüş bozuklukları ve psödobulbar palsi ile Diğer Özellikleri Nöbetler İntraserebral Kanama Sağırlık Parkinsonizm GOM'un diğer küçük damarlarda birikmesine rağmen, klinik bulgular beyinle MR ve BT bazal ganglionlar ve periventriküler alanların çevresinde küçük ve konsantre, çeşitli boyutlarda çok sayıda birleştirilmiş beyaz cevher lezyonu Cilt Biyopsisi Derinin arteriyollerinde eozinofilik inklüzyonlar, elektron mikroskobu altında osmiyofilik. [11]Teşhis ve Ayırıcı Tanı1 Ayırıcı TanıI. Multipl Skleroz ile benzerliği nedeniyle, MRG'de görülebilen lezyonların aynı periventriküler beyaz madde dağılımı nedeniyle, CADASIL, MS olarak yanlış teşhis edilmeye karşı oldukça Analizi2016 yılında yayınlanan bir vaka raporunda, CADASIL olan ancak MS tanısı ile yanlış tanı alan bir kadın olgusu sunuldu. Hastaya şikayetleri ve MR bulguları nedeniyle 50 yaşında Multipl Skleroz tanısı kondu. Aile öyküsü, kardeşlerinin CADASIL pozitif olduğunu ortaya çıkardıktan sonra 56 yaşında CADASIL için pozitif test yaptı. MS ve CADASIL'in bir arada bulunmadığına dair kanıtların varlığına rağmen, doktoru her iki durumu da aynı anda tedavi etmeye devam etti. Sadece 61 yaşında, başka bir nöropsikoloğa danıştıktan sonra, MS teşhisi kaldırıldı ve sadece CADASIL için tedavi edildi. Belirtilen yanlış tanı ve yanlış tedavi yöntemleri hastaya ve ailesine çok fazla zorluk çekti. [12]II. Binswanger Hastalığı, tekrarlayan inmeleri ve yaygın serebral beyaz madde dejenerasyonu ile birlikte CADASIL'e benzer, ancak küçük kan damarlarının altta yatan hipertansiyonu ve aterosklerozu bağlamında ortaya Demansın diğer vasküler nedenleriIV. Normal Basınçlı Hidrosefali NPH'nin klinik üçlemi Demans, İdrar Kaçırma ve Yürüyüş Bozukluğunu içerir ve bu nedenle de dikkate Laktik Asidozlu ve İnme Benzeri Sendromlu Mitokondriyal Ensefalopati MELASVI. CARASIL - Subkortikal İnfarkt ve Lökoensefalopatili Serebral Otozomal Resesif Arteriyopati. [13]2 Teşhis Klinik Sunum, MR ve BT bulguları, cilt biyopsisi ve genetik testlere Özel olarak CADASIL tedavisi için tedavi mevcut değildir. Terapötikler esas olarak hastalığın semptomatik kontrolü için kullanılır Auralı migren analjezikler ve steroidal olmayan iltihap önleyici ilaçlar kullanılarak tedavi edilir. Vazokonstriktörler, serebral hipoperfüzyon riski nedeniyle reçete edilmez. Düşük doz Aspirin, Clopidogrel, Prasugrel gibi antiplatelet ilaçlar iskemik inme profilaksisi için reçete edilir. Heparin ve Warfarin gibi antikoagülanlar kanama riskinin artması nedeniyle tercih edilmez. Altta yatan bir hipertansiyon varsa, antihipertansifler reçete edilir. Rosuvastatin, Atorvastain vb. Gibi statinler, dislipidemiyi yüksek kolesterol tedavi etmek için kullanılır ve ayrıca beyin kan akışını arttırdığı terapötik kullanımının yürütücü işlevi iyileştirdiği bulunmuştur. Diğer önlemler arasında Fizyoterapi ile Rehabilitasyon, Destekleyici bakım ve Genetik Danışmanlık eden araştırma1. Yeni Hayvan Modeli [14]Hastalığın patofizyolojisini daha iyi anlamak için Anne Joutel ve Mark Nelson tarafından yapılan bir çalışmada farelerde mutasyona uğramış notch3 genini tanıtmayı ve meydana gelen değişiklikleri gözlemlemeyi amaçlamaktadır. Halen, beyin otoregülasyonunun kaybının hastalığın ilk kısmi belirtilerinden biri olduğunu Subkortikal İnfarkt ve Lökoensefalopatili Serebral Otozomal Dominant Arteriyopatidir ve Kromozom 19 üzerindeki Notch3 geninin mutasyonundan kaynaklanır. Biriktirme nedeniyle, arterlerin çapı daraltılır ve kan akışında azalma sağlanır. Beyindeki küçük serebral arterler en çok etkilenir ve yetişkinlikte erken başlayan ve subkortikal bir demansta sonuçlanan tekrarlayan felçlere neden olur. Hastalık doğada ilerleyicidir, ortalama başlangıç ​​yaşı 30 ila 40 yıl arasındadır. Teşhis testleri MRG ve BT ve Cilt Biyopsisini içerir. Şu anda hastalığa özgü spesifik bir tedavi yoktur, ancak semptomatik tedavi genellikle reçete edilir. Destekleyici bakım, rehabilitasyon ve danışmanlık önlemlerini içerir. Zorluklar, hastalığın tanımlanması, tedavi ve desteğin zorluklarını içerir. Devam eden araştırmalar, spesifik terapötiklerin geliştirilebilmesi için hayvan modellerini kullanarak hastalığın kesin patofizyolojisini bulmayı - Adams ve Victor’un Nöroloji İlkeleri Yedinci Baskı[12]

nonspesifik serebral beyaz cevher lezyonu nedir